Emperyalistlerin kanlı dişlerinin arasından ülke tapusunu söküp almamızdan bu yana tam bir asır geçmiş.
Lozan'da aç kurtlar sofrasında 11 Kasım 1922'de başlayan dişe diş mücadele 24 Temmuz 1923'te sonlanmış. Kurtuluş Savaşı'nın ikinci adamı İsmet Paşa'nın bu diplomatik zaferini Atatürk şöyle ifade ediyor :
"Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Anlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın sonuçsuz kaldığını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasi zafer eseridir."
Büyük Ata, Lozan'da, Osmanlı'nın yüzyıllarca kapitülasyon adı altında yabancılara verdiği imtiyazların yırtılıp atıldığını da bu sözlerle anlatıyordu .
Şimdilerde birtakım tarihçi müsveddeleri çıkıyor tartışıyor; ‘Lozan zafer mi? Hezimet mi?’ Dertleri aslında Lozan değil, cumhuriyet...
Aradan yüz yıl geçmiş, 'gizli maddeleri var' diyorlar. Bu yıl açıklanacakmış. Petrol ve maden çıkarmamız Lozan'da yasaklanmış(!), Ege adaları ve Musul Lozan'da kaybedilmiş(!). Hangi bilgiyle, hangi araştırmayla bu sonuçlara varmışlar belli değil. Bazı üstün zekalılar(!) da var. Yeraltında Jelibon madenleri varmış. Çatalca'da yeraltında çiçek yağı rezervleri dolup taşıyormuş(!).
Cumhuriyet düşmanları biraraya gelmişler, Bremen mızıkacıları gibi her kafadan ayrı bir ses...
***
Pazartesi günü 24 Temmuz... 100. yıl doluyor. Artık petrol ve maden zengini oluyoruz. Milyonlarca varil petrol çıkarmamız için seçimleri beklemeye de gerek kalmayacak. Jelibon ve çiçek yağını da ihraç ederek dış ticaret açığını kapattık mı kim tutar Türkiye'yi. İşte yüzyılın Türkiye'si...
Lozan'da millileşen, devletleşen limanlar, tersaneler, milli savunma sanayii ve daha niceleri bir-bir babalar gibi satılıyor. Ne gam önemli olan para değil mi?
Bakın Lozan'daki mağrur İngiliz delegesi Lord Curzon neler söylemiş konferans sonrası İnönü'ye;
''Lozan konferansından memnun ayrılmıyoruz. Hiçbir dediğimizi yaptıramadık. Harap bir memleket alıyorsunuz. Bunu imar etmeyecek misiniz? Neyle nasıl yapacaksınız? Para bir bunda var (Amerikan delegesini işaret ediyor), bir bende var. Geleceksiniz para isteyeceksiniz, diz çökeceksiniz, reddettiklerinizin hepsini cebimden çıkarıp size göstereceğim.''
Şımarık İngiliz hiçbir şey gösteremedi. Genç Cumhuriyet asla diz çökmedi. Güçlükler, yokluklar, sıkıntılara karşın dimdik ayakta durdu.
Ha şimdilerde Erdoğan, Ortadoğu'da bazı ziyaretlerde bulunuyor. Yanlış anlaşılmasın amaç para bulmak değil. Yalnızca ortak yatırımlar.
Hem Erdoğan demedi mi; ''Şu anda savunma sanayiinde, altyapı, üstyapı yatırımlarında Türkiye'nin üç ülkeye ciddi yatırım imkanı olacak. Türkiye'den belirli assetleri (varlıkları) alma durumları olacak. Neyin satılacağını, neyin satılmayacağını çok iyi biliriz.''