Gelin bugün geçen yılın çevre karnesine hep birlikte bir göz atalım.

2015 yılı Brezilya da tarihin en büyük çevre felaketlerinden bir tanesine tanıklık etti. Brezilya’nın güneydoğusundaki Minas Gerais eyaletinde iki atık barajının çökmesi sonucu Atlantik Okyanusu'na kadar ulaşan zehirli çamur ekosistemi derin bir şekilde tahrip etti. Madencilik devleri BHP ve Vale’ye ait olan, Samarco demir cevheri madenindeki baraj çatlağından sızan maden atıkları ve kimyasallar içeren büyük su ve çamur dalgası bitki örtüsüne büyük zarar verdi. Doce nehri üzerinde 300 mil boyunca oluşan kirlenmiş turuncu tortu toprak, su kaynaklarını kapattı. Nehir yakınındaki bir köyün tamamını neredeyse yok etti. Binlerce insan mahsur kaldı. Zehirli çamur iki hafta içinde Atlantik Okyanusu’na ulaştı. Allah bizi yakınımızdaki altın veya diğer madenlerin siyanürlü ve tehlikeli kimyasal madde içeren atık barajlarından korusun diye düşünmeden edemiyor insan!

Çin'in Tianjin kentinde limanın içindeki sanayi bölgesinde 2.9 civarında bir depremi andıran kimyasal madde patlaması meydana geldi. 700 tondan fazla sodyum siyanür, toluen diizosiyanat gibi oldukça zehirli kimyasal maddeler bu sanayi bölgesinde muhafaza ediliyordu. Raporlara göre en az 100 kişi ölü, çok sayıda kişi de ağır yaralandı. Yüzlerce bina, konteyner, araba hatta metro ve tren istasyonu hasar gördü. Bu zehirli kimyasal maddelerin havaya yayılması ihtimali üzerine, bölgede yaşayanlar tahliye edildi. Havaya, toprağa ve suya tonlarca zehirli kimyasal karıştı. Bu noktada, “ATEX” Patlamadan Korunma Direktifi'nin uygulanmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz.

Yeterli ağaç dikilememesi ve ormansızlık nedeniyle meydana gelen toprak kayması felaketlerinden bir tanesi de Guatemala'da yoğun yağışın ardından meydana geldi. Toprak kaymasında El Cambray köyü yerle bir olup, yaklaşık 125 ev çamur gölünün altında kaldı.

Ülkemizde ise durum hiç de iç açıcı değil! Ege Bölgesi Söke Ovası’nda regülatörlerde biriken tonlarca katı ve sıvı atık Ege Denizi ve Bafa Gölü Tabiat Parkı’na döküldü. Ev eşyalarından, pet şişelere, zirai ilaç kutularına, çocuk bezlerine, köpüklere, konserve kutularına, plastik eşya ve naylonlara, içecek şişeleri, kutuları ve birçok hayvan leşiyle birlikte ne kadar atık varsa, kapakların açılmasıyla birlikte B. Menderes’in ana yatağına doldu, denize ve göle ulaştı.

Bergama ilçesi, Çandarlı Mevkii Zeytindağ mahallesi sınırları içerisinde, imar planında liman olarak belirlenmiş alanın içine termik santral kurulması için ÇED işlemleri başlatıldı.

Dünyanın 100 doğal ormanından biri olan Artvin’in Cerrattepe Bölgesi ile Genya Dağı’nı da içine alan doğa harikası saha, “altın madeni” faaliyeti tehdidi altında.

Yine Kocaeli Dilovası hattında ve Balıkesir’de bir meyve bahçesinde tonlarca tehlikeli atığın atıldığı ve gömüldüğü tespit edildi.

İztuzu’daki endemik tür Caretta kaplumbağalarının doğal yaşam alanlarını, 3 kuruşa özel şirkete vermek için elimizden geleni yaptık.

İzmir Aliağa’ya söküm amacıyla getirilen ve tehlikeli atık içerdiği iddialarıyla kamuoyunda tartışma konusu olan “Kuito” isimli petrol tanker gemisinin söküm işlemleri başarıyla (!) tamamlandı.

Turizm ve doğa cenneti İğneada’ya nükleer santral kurulması planlandı. Yanı sıra çimento fabrikası ve ona hammadde sağlayacak liman inşaatı için düğmeye basıldı. Bu projelerin hayata geçmesi durumunda İğneada Körfezi ve longoz ormanları, günde 300 çimento kamyonunun geçeceği bir mezarlığa dönüşecek.

2015 yılının ilginç sayılabilecek en trajikomik hikayesi ise; Çin'de özellikle büyük kentlerde hava kirliliği inanılmaz boyutlara geldiğinde, Kanadalı bir şirket kutulara koyup Çin’e temiz hava satışına başladı… Bugünlerde de yine kömür kokusundan ve lodostan nefes alamaz haldeyiz!

E! Ne diyelim; Allahım işimiz yine sana kaldı! Sen şu kullarına akıl ihsan eyle!