Erzincan’dan yine acı bir haber aldık… İliç ilçesinde özel bir şirket tarafından işletilen altın madeninde toprak kayması sonucu göçük altında kalan işçilerimizin olduğu manşetleriyle sarsıldık. İşçilerimizin bir an önce sağ salim kurtarılmasını temenni ediyor, işçilerimize ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun yaptığı bir araştırmada, maden ve taş ocakçılığı iş kazalarının en fazla yaşandığı sektör olarak gösteriyor. Ülkemizin, üzücü bir gerçek olan maden kazaları sonucu yaşanan ölümlerde maalesef ki dünya genelinde ilk sıralarda yer alması, sorunun aciliyetini bir kez daha ortaya koymakta. Zonguldak ilimizde sıkça görülen maden kazaları, 13 Mayıs 2014'te Soma'da yaşanan facia ile doruk noktasına ulaşmıştı. Cumhuriyet tarihindeki en büyük maden kazası olarak kayıtlara geçen bu olay, hepimizi derin bir yasa boğmuştu.
**
Türkiye'nin yakın tarihi felaketlere sahne oldu; Gölcük, Düzce, Van, İzmir ve son olarak Kahramanmaraş merkezli 11 ilimizin etkilendiği adeta kabusu yaşadığımız depremler… Ancak bu olaylardan ders almak ve geleceği şekillendirmek için yeterince çaba sarf etmediğimiz ortada. Özellikle Karadeniz bölgesinde yaşanan sel ve taşkın felaketleri, dere yatağına yapılan evlerin tehlikesini bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak, bu sorunlara yeterince çözüm üretemediğimiz ve önlemleri alamadığımız sürece, benzer acı haberlerle sarsılmaya devam edeceğiz gibi…
Depremler, seller gibi doğal felaketlerle mücadele ederken, maden kazalarını "doğa kaynaklı afet" olarak adlandırmanın, sorunun özünden uzaklaşmamıza neden olduğu bir gerçek. İhmallerin üzerini örtmek için kullanılan "Bu işin fıtratında var" açıklamaları, sorumluların hesap vermemesine ve önlemlerin alınmamasına zemin hazırlıyor. Bu, yaşanan kazaların ardından çıkan acılardan ders çıkarılmadığını gösteriyor.
Daha fazla geçmiş olsun, başımız saolsun dememek için acilen neden sonuç ilişkisi içerisinde geçici önlemler, geçici denetlemeler, geçici kontroller değil, günümüz teknolojisi ve imkanlarından faydalanarak üzerine düşünülmüş, planı ve projesiyle bilime uygun standartları sağlamamız gerekiyor.