AKP 2024 yılını ‘’Emekli Yılı’’ ilan etmişti. Yıl sonunda emeklinin durumu ortada:
Emekli 14 bin 469 TL’ye mahkum edildi. Emekli açlık sınırında yaşıyor.
2025 yılı ‘’Aile Yılı’’ ilan edildi.
Peki 2025 yılının 3’ncü ayı Mart’ın il günlerinde nasıl bir Türkiye’de yaşıyor ailelerimiz?
Önce fotoğrafın tümüne bakalım:
Ev Kiraları: Yüzde 60, Çarşı-Pazar yüzde 70, Vergiler:Yüzde45, Resmi Kurum Harçları: Yüzde 44 ,Trafik Cezaları: Yüzde 44 zamlandı. Bunun karşılığında Emekliye yüzde 11-15, Memura : Yüzde 11, Asgari Ücretliye: Yüzde 30 zam yapıldı.
Şubat ayında açlık sınırı yüzde 5.4 arttı. Gıda fiyatları Şubat’da yıllık yüzde 43.5 arttı.4 kişilik ailenin açlık sınırı 23 bin324 TL, Yoksulluk Sınırı 75 bin 973 TL oldu.
Ramazan Sofrası, 2024’e göre yüzde 45 daha pahalı. 2024’de Ramazan ayındaki mutfak harcaması 7 bin 249 TL iken 2025’de bu maliyet 10 bin 563 TL’ye yükseldi. Örneğin Mercimek yüzde 51.61, Kırmızı Et yüzde 55.10, Ayçiçek yağı yüzde 62.28 yükseldi. 2018 yılında 49 TL olan ‘’Ramazan Kolisi’’ bugün 529 TL… Artış yüzde 965.
Ramazana, Avrupa ülkeleri içinde en yüksek gıda enflasyonuna sahip ülke olarak girdik. Gıda Enflasyonun da Dünya lideriyiz.
Türkiye’nin peşinden gelen Ukrayna ve Rusya 4-5 yıldır savaşta. Geri kalan 7 ülkeyi topladığımız da dahi Türkiye’nin gıda enflasyonuna ulaşılmıyor.
Asgari Ücret gıda enflasyonuna yetişemedi.
Gıda Enflasyonun da niçin Dünya lideriyiz?
İşte cevaplanması gereken soru bu!
Türkiye 2002’den önce tarımda kendi kendine yeten 7 ülkeden biriydi.
Türkiye’de 1946 yılından bugüne ‘Yerli Malları Haftası’’ kutlanırdı. Bu haftada unutuldu. Çünkü yerli malı kalmadı.
Türk tarımının geldiği noktaya baktığımızda Kurufasulye: Çin-Mısır-Peru-Arjantin, Ayçiçeği: Moldova- Bulgaristan ,Nohut: Meksika-Hindistan, Salatalık: Rusya-Belarus-Gürcistan , Elma: Şili-İtalya-Fransa-ABD, Kabak: Rusya-Çin-Güney Afrika, Kavun-Karpuz: İran , Bezelye: Rusya, ABD-Kanada, Havuç: Avusturalya, Kereviz: İspanya, Patates: Hollanda, Almanya Fransa, Kuru Soğan: Hollanda- İran-Rusya
Türkiye enflasyonda Dünya’nın en kötü 6’ncı ülkesi. Türkiye’nin aylık enflasyonu 140 ülkenin yıllık enflasyonundan daha yüksek.
İşte Dünya’nın en kötü enflasyonu sıralaması: Zambiya yüzde 408, Sudan yüzde 242,Güney Sudan yüzde 216, Arjantin yüzde 140, Venezuella yüzde 60, Türkiye yüzde 42,İran yüzde 30.
Şubat ayın da açıklanan enflasyon da yıllık 39.05 çıktı.
Tarım da fotoğraf iç açıcı değil…
Sanayide ise üretimin yerini ‘’montaj sanayi’’ aldı.
2002 yılından itibaren devletin Çimento Fabrikaları, Şeker Fabrikaları, Cam Fabrikaları, Sümerbank, İsdemir, Erdemir, Petkim, Tekel, SEKA, Tank Palet Fabrikaları satıldı. Madenler satıldı.
Satışlar devam ediyor.
Türkiye tarımda da sanayide de iğneden ipliğe ‘’dışa bağımlı’’ hale geldi.
Fabrikası olmayan üretmeyen Türkiye’nin geleceği halkın verdiği ‘’Vergilere’’ bağlı.
20 adetlik 1 paket sigaranın 17’si vergi, İçtiğiniz Rakının yüzde 75’i vergi, Kendimize 1 Araba alırken devlete de 2 Araba parası vergi ödüyoruz. Cep telefonuna 4 ayrı vergi veriyoruz. Mutfak Tüpüne ÖTV, Tuvalet Kağıdına yüzde 20 KDV ödeyen ülkedeyiz.
Sanayici ve Esnaf sıkıntıda. Karşılıksız çek sayısı 1 yıl içinde yüzde 85.9 oranında artarak 145 bin 926’dan 273 bin 66’ya çıktı.
Türkiye’de 28 milyon aktif kredi kartı kullanıcısı var . Borcunu ödemeyen sayısı 1.1 milyon kişiye ulaştı.784 bin kişi icra takibinde. Türkiye’de borç krizi büyüyor.
2002 yılında ceza ve tutukevlerinde 59 bin tutuklu ve hükümlü varken bugün bu sayı 392 bin 456 tutuklu ve hükümlüye yükseldi. 395 ceza ve tutukevinin bulunduğu Türkiye’de 92 bin 516 tutuklu ve hükümlünün yatacak yeri yok. Fabrika yerine ceza ve tutukevi inşa eden bir ülke durumuna geldik.
Vatandaşların yüzde 32’si çatısı akan, duvarları, zemini veya temeli nemli pencere çerçeveleri çürümüş konutlarda kötü koşullarda yaşamakta.
Her 3 gencimizden biri ne eğitimde ne istihdamda.
1000 kişiye düşen doktor sayısında 2.3 ile OECD ülkeleri içinde sonuncuyuz.
Cumhuriyet Altını 23 bin liraya çıkarak Cumhuriyet tarihinde ilk defa Asgari Ücreti aştı.
Türkiye’nin en önemli 3 sorununa gelince, işte alınan sonuç:
1-Hayat Pahalılığı
2-Eğitim
3-Yoksulluk
Bu kötü tablo Türkiye’de aile bağlarını kopardı.
TÜİK’e göre 2024 yılında Cumhuriyet tarihinin en yüksek boşanma hızı kaydedildi .
2024 yılında 187 bin 343 çift boşandı.
Sizce sebebi nedir ailelerin dağılmasının?
Hayat Pahalılığı, Yoksulluk mu?
Bu gerçekleri hükümet görmeli.
2025 Aile Yılında görmek isteyenler için yaşadığımız Türkiye’nin gerçekleri bunlar.
Leonardo Da Vinci’ye göre ‘’görmek sanattır’’. Da Vinci insanları 3’e ayırır Görenler, Gösterince görenler ve asla görmeyenler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan dar gelirliden sabır istiyor .’’Dünya bir imtihan yeridir’’ diyor.
Emekli ve çalışana hakkını vereceksin. Enflasyonda emekli ve çalışana az maaş vererek düşmez.
Şu bilinmelidir: Vermeden istenmez…
Yazıyı Cahit Sıtkı Tarancı’nın ‘’Memleket İsterim ‘’ şiiriyle bitirelim:
Memleket İsterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak sevmek gibi gönülden olsun ;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.