Atatürk’ün Samsun’da müfettiş olarak görevlendirilme düşüncesinin Atatürk’e mi yoksa Damat Ferit Paşa Hükümeti veya Padişah Vahdettin’e mi ait olduğu çok tartışılır.
Prof. Dr. Yurdakul Yurdakul bu konuyu Atatürk’ün ağzından ayrıntılı olarak anlatmış, ‘Atatürk’ü Mutlu Eden ve Üzen Anılar’ kitabında. Bana özetlemek düştü:
“Bu geniş yetkinin beni İstanbul’dan uzaklaştırmak gayesiyle Anadolu’ya gönderenler tarafından bana nasıl verildiği garip gelebilir; bana bu yetkiyi bilerek ve anlayarak vermediler. Yetkiyle ilgili talimatı ben kendim yazdım” diyen Atatürk anlatıyor:
Yedinci Ordu Komutanı sıfatı ile Suriye Cephesi’ne gittiğinde tanıştığı Menzil Müfettişi Albay Avni Bey’in yetersiz olduğuna karar veren Mustafa Kemal, bir süre sonra bütün o cephelerdeki orduların komutanı olunca, o sırada orduların umum müfettişi olan bu kişiyi görevden alır. Yıllar sonra Avni Paşa, Damat Ferit Paşa Hükümeti’nde Bahriye Bakanı olmuştur. Memleketi kurtarma planları yapan Mustafa Kemal, kendisinden randevu ister ve kabulünü beklemeden, makamına girer. “Sen beni küçük ve aciz gördün ve hizmetinden aldın” diye sitem eden Avni Paşa’ya haklı olduğunu söyler ve ondan bir ricada bulunur:
“Beni Osmanlı Hükümeti’ndeki kişilerle tanıştırır mısınız?”
Birkaç gün sonra Avni Paşa ile birlikte Mustafa Kemal’i çalışma odasında ziyaret eden İçişleri Bakanı Mehmet Ali Bey, görüşme sonunda “Siz bizim yararlanabileceğimiz bir kişisiniz” diyecektir.
Daha sonra Savunma Bakanı Şakir Paşa Mustafa Kemal’i davet eder ve onu Damat Ferit Paşa’ya götürür. Olumlu geçen görüşmenin ardından koridorda Şakir Paşa’nın “Ben görevimi yaptım. Tarih bunu yazacaktır” sözleri üzerine bu namuslu adamın ellerini öper ve “Yaptığınız iş çok büyüktür” der.
Bir süre sonra Damat Ferit Paşa ve Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa ile yenen bir yemeğin ardından Damat Ferit harita üzerinde Mustafa Kemal’e “Mesela Samsun Bölgesi’nde ne yapacaksınız?” diye soracak, “Yapılmak istenen iş, o bölge Rumlarının başladığı gerilla ayaklanmasını bastırmaktır” yanıtını alacaktır.
Başta Damat Ferit, Hükümetteki bazı kişilerle ilgili olarak “Bunları aldatmanın devlet ve ulus için gerekli olduğuna inanıyordum” der, Mustafa Kemal.
Arkadaşlarına ise dürüst davranır. “Bir şey mi yapacaksın Kemal?” diye soran Cevat Paşa’ya şu yanıtı verir, örneğin: “Evet Paşam, bir şey yapacağım.”
Atatürk’ün anlattıklarından ve yaptıklarından birçok ders çıkarılabilir.
Benim çıkardıklarım:
1-Bugünkü durumumuzu ‘umutsuz’ olarak niteleyenler, bir de o günlerin koşullarını düşünmeliler.
2-Herhangi bir nedenle zararın dokunan bir kişi bile, söz konusu vatan olunca senin yanında yer alabilir.
3-En önemlisi ise şu:
“Ülkeyi kurtarmak için gerekirse kandıracak, batırmak içinse kandırılacaksın.”