-Kolordu kumandanı Ali Nadir Paşa’nın, 'mukavemet edilmemesi’ emri yüzünden Türk kuvvetleri kışlalarına çekildi.
-İngiliz, Fransız, Yunan bahriye silâhendazları öğleden sonra, mevkii müstahkemleri, kaleleri işgal ettiler. Halk sessiz ve üzgün seyretti.
-İzmir işgal edildi
Bir Milli Kurtuluş Türküsü
Zalım!/ Hemi de kötü dinli gâvur,/ Nasıl da bağdaş kurmuş toprağıma/ Gülümü harmanımı savurur!/ Kara gözlerini/ Sevdiğim oğlan/ Bize oldu olan/ Topla Antep’i, Çukurova’yı/ İzmir’i, Urfa’yı, Konya’yı/ Haydi ha’/ Ne durursun Munzur (Enver Gökçe)
-Hükümet inanmıyor
Harbiye Nâzırı Şakir Paşa, “Bu gibi şayialara ehemmiyet vermeyin” dedi. Bunu duyunca haykırdı Hasan Hüseyin: “Aldım yüreğimi avuçlarıma/ çırpındım kendi pencerelerinde/ yeter dedim/ sokak sokak/ dağ dağ dağıldı sesim/ yeter dedi onbin ağız yüzbin ağız beşyüzbin ağız/ yazdım gözlerinde gördüklerimi/ yüreğim kendi pençelerimde...”
-Venizelos Rumlara mesajında İzmir’e işgale davet edildiklerini açıkladı
İzmir Valisi İzzet ise işgal haberlerini tekzip etmekle uğraştı. Kambur İzzet'e cevap H.Hüseyin Yalvaç'dan geldi: “Yenilmiş ve korkak kimliğini ne kadar saklarsın/ Her gün güneş hatırlatacak sana kendini/ Bir çığlığa sağır kalamaz kulakların/ Gözlerin görmemezlik edemez bu karanlığı/ Uyan uykudan gir safa/ Hiçbir şey olmasa bile/ Onurlu bir büyük ol çocuklarına”
-İzmir'de katliam
Yunan işgal kuvvetleri saat 8.40'da karaya çıktı, Metropolit tarafından takdis edildi. Şehirdeki tecavüz ve yağmanın bir türlü sonu gelmiyor. Çok sayıda şehit var.
İzmir'in ilk kurşunu ve Hasan Tahsin
Ümit Yaşar Işıkhan'a göre 'Azaldı mermileri her gün vurulmadan önce Hasan Tahsin'in'
Ve 15 Mayıs sabaha emperyalizmin İzmir'i işgali Yunan ordusunun 12 bin askeri karaya çıkarmasıyla başlatıldı. Yunan birliklerinin içinde her biri bin 200 kişiden oluşan, İngiliz, Fransız, Amerikan birlikleri de vardı. Hasan Tahsin saate baktı, ilk kurşunu attı atacaktı. Bir Yunan alayı ellerinde bayraklarla Rumlarla Konak'a doğru gelmişlerdi. Amaçları valilik makamına girmek ve İzmir'i teslim aldıklarını simgelemek için Hükümet Konağı'na Yunan bayrağını çekmekti. Şükran Kurdakul'a göre Hasan Tahsin için yazılacak şiir 'Ağıt Değil' idi: “Açtı kendini bir bayrak gibi işte/ Ölümün üzerine Hasan Tahsin/ Bu silah başka silah/ Bu ölüm başka ölüm/ Gücünüz varsa sizin/ Ölümü tutuklayın''
15 Mayıs 1919'da Gazeteci Hasan Tahsin'in sıktığı kurşun Mustafa Kemal Atatürk'ün aynı gün Bandırma vapuru ile Samsun'a hareketi ve 19 Mayıs 1919'da Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcı emperyalizme karşı yeryüzünde kazanılan tek zaferin 9 Eylül 1922'de İzmir'de sonlanması üzerinedir sanki Adnan Yücel'in şiiri: ''Düşlerin sonsuzluğa koştuğu yerde/ Sabrın çiçeklerini açtığı yerde/ Asla kapanmaz yaşanan defter/ Çünkü tarihin en güzel yerinde/ Son sözü hep direnenler söyler''