Fantastik edebiyatın öncüsü olan Yüzüklerin Efendisi serisini mutlaka duymuşsunuzdur. Kitaplarıyla ve filmleriyle fantastik türü sevenlerin de sevmeyenlerin de gönlünü kazanmış bir başyapıttır Yüzüklerin Efendisi.
İki yıl önce ilk sezonuyla seyirciyle buluşan ve geçtiğimiz aylarda da ikinci sezonu yayınlanan Güç Yüzükleri dizisi bizi yine J.R.R. Tolkien’in büyüleyici evrenine geri götürdü.
*
Yüzüklerin Efendisi’nde geçen olaylardan bir çağ öncesini anlatan dizinin ikinci sezonunda, Ent’lere de yer verildi.
Ent’ler Tolkien’in evreninde Yıldızların Çağı’nda yaratılmış kadim bir ırk. Ağaçları cücelerden ve insanlardan korumak için yaratılan Entler “Ağaçların Çobanları” olarak adlandırılıyor.
Kendileri de devasa ağaçlara benzeyen Ent’ler yürüyen, konuşabilen ve son derece güçlü varlıklar.
Dizide yakılıp yıkılan bir ormanda ağaçları kurtarmak için geç kalan iki Ent ile bir Elf’in kurgusal konuşmasını izlerken, gerçek dünyamızdaki durumu düşündüm.
Sahneyi şöyle özetleyebilirim:
Neden oldukları hasar için kendilerini mutlaka affettireceklerine dair söz veren Elf’e, gözü yaşlı ve öfkeli Ent şöyle der: “Bağışlanmak bir çağ sürer.”
Bunun üzerine Elf şu cevabı verir: “Yağmurun yıkaması toprağın uzun hafızasını temizler.
Yeni bir kabuk eski yara izlerini kapatır. Ve tüm bu süre boyunca söz veriyorum, bu ormandaki ağaçların huzur içinde kalmasını sağlayacağız.”
*
Bizim dünyamızda maalesef ağaçları koruyan heybetli, güçlü ve bilge Ent’ler yok. Yaşayan ve çevresindeki her şeyi yaşatan ağaçların dili yok ki bize içlerindeki acıyı, korkuyu, öfkeyi, kırgınlığı anlatabilsinler.
Ağaçları insanın gazabından koruyacak tek şey yine insanın kendisi; yani biziz.
Elf’lerin Ent’lere verdiği sözü biz de kendi dünyamızda yakılan, kesilen, beton için feda edilen tüm ağaçlara verebilmeliyiz.
Bu sözü sadece ağaçları değil, tüm dünyayı ve geleceğimizi korumak için vermeliyiz.
Gidenin geri gelmediği bir dünyada yok ettiklerimiz için bağışlanmak bir çağ alabilir ama yine de doğru olanı yapmak için asla geç değildir.
“Huzur; gece fırtınalarından sonra, şafağın sessizleştiği ve kuşların uyandığı zaman gelen şeydir” diyor Ağaçların Çobanları.
Fırtınaların ardından kuş sesleriyle huzura uyandığımız günleri görmek dileğiyle…
**************
KISA HABER
Genetik manipülasyona
Hollanda’dan yasak geldi
Hollanda hükümeti bir süre önce üretimini yasakladığı Scottish Fold ve Sphynx türü kedilerin sahiplenilmelerini de 1 Ocak 2026 itibarıyla yasaklama kararı aldı. Kararın temel nedeni bu tür genetik manipülasyon ile üretilen kedilerin sağlık sorunları yaşamaları ve hayatları boyunca acı çekiyor olmaları. İnsanların talebi olduğu için satılmak üzere üretilen bu iki kedi türü, bundan böyle Hollanda’da üretilemeyecek ve sahiplenmeleri de mümkün olmayacak. Bu şekilde hayvanların gereksiz acılar çekmek üzere hayata getirilmelerinin de önüne geçilecek. Hollandalı hayvan koruma kuruluşları da uzun süredir bu tip cins kedilerin sahiplenilmelerinin yasaklanmasını talep ediyordu.
*****************************
DÜNYADAN BİHABER
Soğuk havalarda can dostları unutmayalım
Türkiye’nin büyük bölümü soğuk havanın etkisi altına girdi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü hafta boyunca bazı bölgelerde kar yağışının süreceğini bildirirken, hava sıcaklıklarının yurt genelinde mevsim normallerinin 4 ila 8 derece altına indiğini kaydetti.
Kışın kendini göstermesi, sokaktaki hayvanlar için de zorlu günlerin başlaması anlamına geliyor. Sokaktaki sahipsiz hayvanlar için özellikle kış aylarında barınma ve beslenme en önemli ihtiyaçlar olarak ön plana çıkıyor. Hava sıcaklıklarının düştüğü bu günlerde sokaktaki can dostlar için yapılabilecek küçük ama etkili yardımlar şöyle sıralanıyor:
· Müsait durumdaki kapalı veya korunaklı alanlarda sokak hayvanlarının geceleri konaklaması sağlanabilir.
· Uygun noktalara kulübeler konulabilir.
· Bu dönemde vücut sıcaklarını korumak için daha iyi beslenmeleri gereken hayvanlar için sokaklarda belli noktalara fazladan mama bırakılabilir.
· Sokakta hasta durumdaki can dostlar en yakındaki belediyelerin veteriner işlerine götürülerek tedavi olmaları sağlanabilir.
********************************************
BİZİM GEZEGEN
Çevreci STK’lardan plastik kirliliğini durdurun çağrısı
Plastik Kirliliği ile Mücadele Konusunda Hükümetlerarası Müzakereler Komitesi’nin (INC) beşinci ve son oturumu önceki gün Güney Kore’nin Busan kentinde start aldı. 1 Aralık 2024'te sona erecek INC-5 öncesinde Türkiye’de çevre alanında çalışan sivil toplum kuruluşları hükümete acil eylem çağrısı yaptı.
WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Çöpüne Sahip Çık Vakfı, Greenpeace Türkiye, Plastiksiz Türkiye Platformu, TEMA Vakfı ve TÜRÇEV’in imza attığı yazılı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Plastik kirliliği gezegenimiz için büyük bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Türkiye’de de plastik kirliliği alarm veriyor; Akdeniz’den alınan derin deniz örneklerinin yüzde 92,8’inde plastik var, Akdeniz Havzası’nda her 4 metrekareye 1 plastik atık düşüyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı başta olmak üzere Türkiye delegasyonuna çağrıda bulunuyoruz: 2040’a kadar plastik üretimi %75 azaltılmalı. Türkiye, fosil yakıt kaynaklı plastiği durdurmalı ve döngüsel ekonomi yolunda ilerlemeli. Tek kullanımlık plastikler yasaklanmalı. 2026’ya kadar plastik atık ithalatı durdurulmalı. Türkiye, geri dönüşümde kendi atığını yönetmeli. Sivil toplumun karar alma süreçlerine daha fazla dahil edilmesi ve katkılarının artırılması sağlanmalı.”
**********************************
KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN
"Asla, asla doğru olanı yapmaktan korkmayın, özellikle de bir insanın veya hayvanın refahı söz konusuysa. Başka tarafa baktığımızda ruhumuza verdiğimiz yaralarla karşılaştırıldığında, toplumun cezaları küçüktür."
- Martin Luther King, Jr.