Hatırlayacaksınız geçen hafta, yani 26 Eylül’de Dil Bayramı’nın 92.sini kutladık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 26 Eylül 1932’de topladığı 1. Türk Dil Kurultayı’nın üstünden de 92 yıl geçmiş demek ki…
Kuşkusuz, bir ulusu ulus yapan değerlerin başında ‘dil’ gelir. Dil birliğiniz olmazsa, ulus birliğinizin olması da pek olanaklı değildir; dil birliğini yitiren bir ulus tarih sahnesinden çekilir, asimile olur.
Bunun için ki yüzlerce yıldan bu yana aklıselim devlet adamları, ozanlar, yazıcılar dilin önemine vurgu yaparlar. Sözgelimi bir toplanmada Arapça, Farsça değil de Türkçe konuşan, Türkçe şiirler okuyan Nesimi’yi sözümona ‘aşağılamaya’ çalışan birilerine Nesimi’nin verdiği yanıt bu çağ için bile müthiştir: “Har içinde biten gonca güle minnet eylemem/ Arabi’yi Farsi’yi bilmem dile minnet eylemem”
Onlarca ulu ozan Türk Dili’ni yüzlerce (bazılarına göreyse binlerce) yıldır koruyarak bugünlere ulaştırdılar; kuşkusuz o ululara minnetimiz büyük…
Bu hafta sizlere bu ‘Ulu Ozan’ların yedisinden söz edeceğim. Türk kimliğini bunca kıyıma, saldırıya, zulme karşın asırlardır savunup, koruyup günümüze ulaştıran özellikle Alevi-Bektaşi kültü içerisinde saygıyla anılan ve Alevilerin ‘7 Ulu Ozan’ diye saydıkları bu ulular farklı zamanlarda yaşayıp yazsalar da hepsi Türk Dili’nin korunması noktasında ortaktı. Aleviler Cem’lerinde onların sözüyle semaha durup, onların şiirleriyle hu çekerler, bu 7 ulu ozan: Nesimi, Hatayi, Fuzuli, Yemini, Virani, Pir Sultan ve Kul Himmet’tir.
Bunlardan ilki, her ne kadar Bağdat'ın Nesim Kasabasında doğduğu, bunun için de Nesimi mahlasını kullandığı söylenegelse de, Azerbaycan’ın Şamahı kentinde doğduğu neredeyse kesin bir bilgi olarak günümüze ulaşan Seyid Nesimi’dir. 14. yüzyılın büyük Türk ozanlarından olan Nesimi’ye, Aleviler Cemlerde ‘Nesimi Darı’ ile bağlılık, sevgi ve özlem ifade ederler. Şah Nesimi ve Can Nesimi diye de anılır.
İkincisi, Şah İsmail Hatayi’dir. Güney Azerbaycan’ın Erdebil kentinde doğmuştur. Annesi Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın kızı Alemşah Begüm Sultandır. Azerbaycan Türküdür. Safevi Kızılbaş Türkmen Devletinin kurucusudur. Türkmen liderliği, devlet kuruculuğu yanında ulu bir ozandır. Alevi Bektaşi Cemlerinde nefes ve deyişleri en çok okunan ozan da odur.
Üçüncüsünün asıl adı Mehmet’tir. Kerkük'te Bayat Türkmen Boyunun Karyağdı soyundandır. Yaşadığı yüzyılda Türk Edebiyatının en büyük şairi olarak kabul gören Fuzuli, aynı zamanda dünyanın en değerli lirik şairidir. Yapıtları yüz yılar boyunca bütün Türk yurtlarında okunmuş ve etki sahası en geniş ozanlardandır.
Dördüncüsü Yemini, Tuna Irmağı Bölgesinde yaşamış Türkmen Ozanıdır. Faziletnâme adlı Türkçe bir divanı bulunmaktadır ve bu eser 7300 beyitten oluşmaktadır.
Beşincisi Viranı, Eğriboz adasında doğmuştur. Balkanlarda Demir Baba'dan babalık icazeti almış Türkmen Bektaşi ozanıdır.
Altıncısı Pir Sultan Abdal, Sivas Yıldızeli ilçesi Banaz köyündendir. Asıl adı Haydar'dır. Devşirilen Osmanlıya karşı, devlet kadrolarından uzaklaştırılan, horlanan, aşağılanan, ezilen, adaletsizliğe uğratılan Türk/Türkmen Halkının isyan ve direnişinin Türkçe sesidir.
Yedincisi Kul Himmet, Tokat ili Almus ilçesi Varsıl köyü Türkmen’idir. Oğuzların Bayat Boyuna mensuptur. İyi bir tekke eğitimi almıştır. Şiirleri, çoğu zaman çırağı ‘Kul Himmet Üstadım’la karışsa da, Türk Dili’nin ulu ozanlarındandır.