Zaman zaman yazılarımda yahut konuşmalarımda, geleneğin çağcıl (devrimci) bir tarzda yeniden dönüştürülmesinin ne denli değerli olduğunun altını çizerim, bilirsiniz.

Çünkü geleneği büsbütün yadsımak, bireyi ‘ben yaptım oldu’cu bir anlayışa götürüyor ki bu anlayış da insanlığın binlerce yıldır biriktirdiği doğru ve yararlı ne varsa onu redde götürüyor. Sözgelimi Nâzım Hikmet’in 1929’da Resimli Ay Dergisi’nde yayınladığı ‘Putları Yıkıyoruz’ üst başlıklı gericilikle mücadele bildirgesinin içinde bile gelenek vardı; çünkü o bildirgenin ardından Nâzım, Şeyh Bedreddin Destanı, Kuvayı Milliye Destanı gibi çok değerli yapıtlar ortaya koydu. 
Demem o ki geleneği doğru bir yerden kavramak, geleceği de doğru bir yerden anlamayı getiriyor…
Şöyle bir geriye dönüp bakıldığında bu topraklarda yaşayanların pek de hurafelere, başka toprakların gelenek ve törelerine ihtiyacı olmadığı açık. Çünkü 730’da Bilge Kağan bu toprakların ilk anayasasını taşa kazıtmış ve Orhun Irmağı’nın kıyısına dikmişti; yeter ki bu coğrafyanın insanları olarak bizler, o metinleri okuyabilelim! Şu an Moğolistan-Ötüken’de bulunan o Yazıt’ta şunlar yazılı ve dönüp dönüp bakmakta büyük yarar görüyorum.
1. Tengri (yaratan) Tektir.
2. Her kim ki Tengri'den kut almak dilerse, başkasına yakarmasın.
3. Bir İl(Ülke), bir Kağan, bir Tengri.
4. Bir kına iki kılıç girmez. Bir hatun iki er alamaz ve bir budunda iki töre olmaz. Töre tektir. Töre kesin ve keskindir. Kim ki, töreye uya kutlanır. Kim ki, töreye kıya katlanır..
5. Kimse töreden üstün değildir. Dirlik ve birlik için töre budur.
6. Bir çoban sürüsünden, bir er ailesinden, bir Kağan budunundan sorulur.
7. Her er eşine, atına, pusatına sahip çıkacak.
8. Ana-babaya ve ataya tazim(saygı) duyulacak.
9. Hısmına sarılacak, komşusunu gözetecek.
10. Er kişi yalan söylemeyecek.
11. Mal çalan, mülk çalan misliyle ödeyecek. Hesabı ya malıyla ya canıyla sorulacak.
12. Kim ki, bir ırza musallat olursa, canından olacak.
13. Her kim olursa olsun haksız, aldatıcı iş tutarsa hesabı hemen sorulacak.
14. Cenkten beri duran ya da kaçan tamuya(cehennem) uçacak.
15. Aman dileyene kılıç üşürülmeyecek, sığınana arka dönülmeyecek.
16. Baş kaldıranın başı alınacak, hak isteyenin hakkı verilecek.
17. Kimse kimseye üstünlük taslamayacak. Ne ak etin karadan, ne karanın kızıldan, ne kızılın sarıdan farkı olmayacak.
18. Kin ve gururdan uzak olunacak.
19. Mazluma merhamet, zalime azap duyulacak.
20. Zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak.
21. Kızı isteyen Kağan da olsa, bey de olsa, kız istediğine verilecek.
22. Gereksiz yere ağaç kesmeyeceksin, suyu kirletmeyeceksin.
23. Bilmeyip de bildim demeyeceksin, bilene danışacaksın.
24. Bugünün işini yarına bırakmayacaksın.
25. Kusur görmeyecek, kusur aramayacaksın.
26. Güçlüyken affet, zayıfken sabret.
27. Yazgına asi olma.
28. Yaptığın iyiliği unut, yapılan iyiliği unutma.
29. Herkes adaletle iş görecek.
30. Her ne edersen et, yargılanacağını her daim akılda tut.
31. Milletine yaban kalma. İpeğin iyisine, sözün güzeline kanma, onlara boyanma.
32. Kağan o dur ki, adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın. Töre yok olursa, İl yok olur. İl olmazsa, budun kul olur.
33. Ey Türk Oğuz beyleri, ey milletim işitin!
Bu 33 maddeden oluşan töre, Arabistan çöllerindeki Bedevilerden alınandan daha üretken, daha yaratıcı değil mi? Siz ne dersiniz bilmem!