Günlerdir ortalık toz duman.

Protestolar, gösteriler, itirazlar havada uçuşuyor. Hem toplumun farklı kesimlerinden hem siyasilerden hem de meslek örgütlerinden açıklamalar arka arkaya geliyor.

Bazı kesimler protestoculara destek verirken bazıları da 'dur bakalım n'olucak' kayıtsızlığı ile olayları izliyor.

Durun durun, Amerika'dan söz etmiyor. Konumuz Trump değil.

Gerçi yandaş medyayı takip edenler için yukarıda anlattıklarım akıllara hemen Trump'ı ve Trump yandaşlarının kongreyi basmasını getirecektir. Ama bizim konumuz o değil.

2021 huzur ve mutluluk getirsin derken, hemen ilk günden kaos getirdi. 2021'e de huzurla başlayamadık, hadi hayırlısı bakalım.

***

Yeni yılın ilk günü Cumhurbaşkanımızın kararıyla 5 üniversiteye rektör atandı. Atayabilir, bunu yıllardır yapıyor zaten. Ama Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan rektör olayların fitilini ateşledi. Önce Boğaziçi Üniversitesi'nde başlayan protestolar dalga dalga tüm yurda yayıldı. Sanki ilk defa böyle bir şey oluyormuş gibi, daha önce atanan rektörlerin tamamı liyakat esasına göre, üniversitelerde yapılan demokratik seçimle göreve gelmiş gibi kıyamet koptu.

İlk günler bir saman alevidir bu, gelir geçer diye düşündüğüm olaylar büyüyünce merak ettim kimdir bu rektör diye. Açtım wikipedia'yı baktım. (Yoo, vpn kullanmadım, doğrudan girdim. Tabi canım artık wikipedia'ya 'özgürce' girip araştırma yapabiliyoruz. Siz burayı 3. dünya ülkesi mi sandınız.)

Melih Bulu maddesinde aynen şöyle yazıyor; “Türk akademisyen, siyasetçi ve mevcut Boğaziçi Üniversitesi rektörü. Finans alanında doktorası bulunmaktadır. Ağırlıklı olarak strateji alanında akademik çalışmaları vardır. İstanbul Şehir Üniversitesi'nde İşletme Bölüm Başkanı (2010-2016), İstinye Üniversitesi kurucu rektörü (2016-2019), Haliç Üniversitesi rektörü (2020) olarak görev yaptı. AKP Sarıyer İlçe Başkanlığı kurucusu olan Bulu, 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde Ataşehir Belediye Başkanlığı için, 2015 yılı genel seçimlerinde İstanbul 1. bölge milletvekilliği için aday adayı oldu. 2 Ocak 2021 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla Boğaziçi Üniversitesine rektör olarak atandı. Melih Bulu'nun rektörlüğe getirilmesi öğrenciler tarafından protesto edildi.”

***

Sevgili Boğaziçili kardeşim, sen Sayın Rektörünün AKP Sarıyer İlçe Başkanlığı kurucusu olmasına mı, AKP'den Ataşehir Belediye Başkanı adayı olmasına mı yoksa AKP İstanbul 1. Bölge Milletvekilliği için aday adayı olmasına mı takıldık. Belediye başkanlığı için aday olmuş kazanamamış, milletvekilliği için aday bile gösterilmemiş, aday adayı olmakla yetinmiş. Şimdi bunları büyütüp demokratik üniversite hayaliyle ortalığı birbirine katmaya ne gerek var.

***

Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerinden ve akademisyenlerinden hiç mi feyz almadınız? Takvimler Temmuz 2018'i gösterdiğinde Sayın Cumhurbaşkanımız DEÜ'ye Prof. Dr. Nükhet Hotar'ı rektör olarak atamıştı. Peki, wikipedia Hotar için ne yazıyor bir bakalım mı; “2002 yılında siyasete girerek, Adalet ve Kalkınma Partisi’nde 14 yıl boyunca Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütmüştür. 22'nci, 23'üncü, 25'inci ve 26'ncı dönem İzmir Milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bulunan Hotar, bu süreçte Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkan Vekilliği; Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Üyeliği de yapmıştır.”

Sayın Hotar, hani öyle aday adayı değil, 4 dönem milletvekilliği yaptı. Bu süre içinde tam 14 yıl AKP Genel Başkan Yardımcılığı görevini sürdürdü. Sayın Hotar, rektör olarak atandığında, siz hiç DEÜ'de bir protestoya şahit oldunuz mu? DEÜ öğrencileri ortalığı birbirine kattı mı? Siyasiler, sivil toplum örgütleri peş peşe itirazlarda bulundu mu? Yalnız bırakılan birkaç akademiyenin fazla duyulmayan itirazlarının dışında neredeyse ellerinde çiçeklerle karşıladılar sayın rektörlerini. 2 yıldır da gayet güzel yönetiyor üniversiteyi.

Sizin başka derdiniz yok mu sevgili Boğaziçili kardeşlerim! 

Aşk olsun size Boğaziçililer. Birden umut oldunuz tüm ulusa.