İşte o kesim kendi içinde bile kandırmaya, dolandırmaya, hırsızlık yapmaya doymuyor.
Ahlaksızlıkları kendileri gibi olana bile acımazsızlık olarak yansıyor.
Aptallar ama sonu olmayan yalancı zaferlerle biraz palazlanınca karşı kesimi de kendileri gibi andavallı sanıp dolandırıcılık alanlarını genişletmeye çalışıyorlar.
Başaramıyorlar ama 'can' sıkıyorlar.
Evladım biz size ne dedik?
"Orantısız zeka"!
***
Bu kısa yoldan köşe dönmeci şark kurnazları müzisyen Can Bonomo'ya seneler önce kaybettiği annesinin Facebook hesabını hackleyip bir mesaj atmışlar.
Güya anne öte taraftan atıyor bu mesajı.
Şunlar yazıyor:
"Oğlum ben annen nasılsın? Bu özel sırrımız olsun, burada arada iletişim hakkımız var, ben iyiyim. Ben ölmeden birine borcum vardı, burada çok ağır geliyor, sana hesabını iletsem oraya 10 bin euro yatırır mısın? Ben annen. Güneş gibi parlak ol evladım."
Şimdi adımın Öncel olduğu kadar eminim ki bunlar kendi çevrelerini bu yöntemle defalarca dolandırmıştır.
İki tanesinden biri bu mesajı 'yer' çünkü.
İşte karşı tarafı da kendileri gibi zannedecek kadar kafalarında mercimek taşıdıkları için, bu yöntemi herkese yutturacaklarını sanıyorlar.
Her hücresinden kötülük saçan vicdansız ve akılsız bir güruhla savaşıyoruz.
Bize de insanlığın bu dönemi denk geldi işte ne yapalım.
Başa geldi, çekmeyecek, savaşacağız.
İyilik, doğruluk, merhamet, vicdan, akıl üstün gelecek... Bir gün, o gün gelecek.
***
Ah Gökova!
Türkiye'nin dört bir köşesi cennet sözü bire bir doğru.
Saklı, bilinen tarihi ve doğal güzellikle dolu.
Ama benim için yine de tatile çıkmak demek 'güneye inmek' demek.
Türkiye'nin en batısında doğup büyümeme ve halen yaşamama rağmen hem de.
İzmir'i de geçtim, son 7 senedir Çeşme'de yaşıyorum.
Türkiye'nin en güzel plajlarından birine uzaklığım adım sayısı.
Ama her seferinde güneye inerken 'yaşasın tatile çıkıyorum' diye sevinç çığlıkları atıyorum.
Gökova'nın, Marmaris'in, Fethiye'nin ne denizi, ne yeşilini, habitatını hiçbir yere değişmem.
Bu yüzden bu haber sözde değil, gerçekten ciğerimi acıttı.
Beton fetişizmi, doğa düşmanlığı bitmek bilmiyor.
Artık Gökova Körfezi’nin yüzde 75’i, Bodrum’daki sit alanlarınınsa yüzde 77’si imara açılıyor.
Resmi gazetede yayınlandı, geçmiş olsun.
Karaada ve Kissebükü kullanıma açılıyor.
Datça Yarımadası ve Hisarönü Körfezi’nin yarısına yakını, Gökova Körfezi kıyılarının tamamı ve körfeze bakan yamaçlar; Fethiye’deki Göcek kıyıları ve adaları, Ölüdeniz kıyıları ve Kelebekler Vadisi beton kamyonlarının insafına terk ediliyor.
Mavi yolculuk, doğa gezileri, bahçecilik, zeytincilik, doğal tarım ve arıcılık diye bir şey kalmayacak.
Cennet elimizin altından kayıyor, benim de kafamda aynı plak dönüyor:
"Ah ciğerim yanıyor, her gün biri gitmekte
Ah yüreğim kanıyor, her an bir şey bitmekte..."