Bu hafta üst üste iki yerel gazetemizin yaşgünüydü. Ege Telgraf Gazetemiz 65. kuruluş yıl dönümünü kutladı.
Gazetemizi, Başkan Yardımcımız Mehlika Gökmen, Genel Sekreterimiz Reşat Yörük ve Yönetim Kurulu Üyemiz Esat Erçetingöz’le birlikte ziyaret ettik.
Tecrübe ve dinamizmin buluştuğu Ege Telgraf, aynı zamanda İzmir’in basın belleği. 12 Temmuz’da sel felaketinde elektrik akımına kapılarak feci şekilde kaybettiğimiz iki canımızla ilgili haberi tam 5 yıl önce, olay yerini göstererek, “Birilerinin ölmesini mi bekliyor sunuz” diye haber yapan gazetedir Ege Telgraf.
Dönemin yaman muhabiri Utkucan Akkaş’ın haberi ulusalda ödüllük bir haber. Ege Telgraf daha bunun gibi binlerce, onbinlerce özel habere imza attı. Bir yerel gazeteyi başarıyla yöneterek ateşten gömlek giyen Genel Yayın Yönetmeni Aylin Süphandağlı başta olmak üzere gazetede canla başla görev yapan tüm meslektaşlarımı, genç arkadaşlarımı yürekten kutluyorum. Hep el ele olacağız. Yerel basını sonsuza dek yaşatacağız.
15. kuruluş yıldönümünü kutlayan İlkses ise daha genç bir medya kurumumuz. Çalışanlarını bir görseniz. Pırıl pırıl, neredeyse tamamı iletişim fakültesi mezunu, hepsi meslek aşkıyla dolu. Bu kurumumuzda da ateşten gömleği giyen imtiyaz sahibi Halil Arslan başta olmak üzere tüm emekçileriz tüm kalbimle kutluyorum.
Mücadelenin tam ortasında, çok zor bir sektörde, ‘halk’ adına gazetecilik mesleğini en sıkıntılı ekonomik ve politik koşullarda yerine getiren, bu meslekte yürek gücüyle çalışan ve doğru habercilikten taviz vermeyen tüm basın kuruluşlarımız, meslektaşlarımız gurur kaynağımızdır.
Ama İzmir’in kanaat önderlerine, aktörlerine bir sözüm var. Daha doğrusu “her şey çok güzel olsun, basın tüm yanlışlıkları ortaya çıkarsın, ağır bedeller ödesin ama ben uzaktan seyredeyim” diyenlere bu sözüm.
“Yerel basın çok önemli” diyen ama kolunu dahi kıpırdatmayanlar.
Bahanelere sığınıp abonelikleri iptal ettirenlere, tasarrufa ilk yerel basınla başlayanlara. Yılda bir kez ilan vererek “Yerel basının daima arkasındayız” diyenlere. Sıralarsak bitmez en iyisi şöyle bitirelim.
Söz ile değil, öz ile yanımızda olunuz, çünkü bizler, İzmir medyası, gerçeğin peşinde koşmaktan yılmayacağız.