İktidarın köşeye sıkıştırmak için “Kayyum atama” söylemlerine kadar toplumun gündemine getirdiği CHP’de olağanüstü kurultay yapıldı, parti kadroları yeniden oluşturuldu.

Bu kurultayın en net sonucu elbette Özgür Özel’in neredeyse partinin tüm iradesinin oylarıyla Genel Başkan seçilmesiydi. Bu sonuç; Özgür Özel’in bundan sonra karanlık köşelerde artık olumsuz konuşulmasını önleyecektir diye düşünüyorum.
Gerçi kötü alışkanlıkları olan bazı insanların, yeri geldiğinde partisini hırpalamak için “İktidarla” bile işbirliği yaptığını düşünürseniz, CHP’de bir avuç iflah olmaz insanın kökünü kazımak mümkün değildir.
Kurultayın en önemli kazananı Özgür Özel kuşkusuz. Özel’in bundan sonra da çok tartışılacak kurultay konuşması daha çok iktidara yönelik mesajlar içerse de parti içinde de bazı çevrelerin gerilemesine yol açacaktır.

Kılıçdaroğlu’na son darbe
Ankara’da seyircisiz kurultayın birinci bölümü Özgür Özel’in seçilmesi ve partide “Genel Başkan sorunu var” diyenlerin çenesine kilit vurma zamanının geldiğidir.
Ancak çok tartışmalı ikinci bölüm için bazı notlarla geleceği aydınlatmakta yarar var. 
Genel Başkan adayı çıkaramayan Özel muhalifleri, amip gibi bölünerek Özgür Özel’e ve çıkardığı listeye karşı  listeler çıkardılar. Bunların başında Oğuz Kağan Salıcı geliyordu. Gürsel Erol, Gökhan Günaydın ise “CHP bütün hareket etmelidir” sözünü nasıl yerlere düşürürüz diye çabaladılar. 
CHP kemirgenlerinin kullandığı tek argüman ise Eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun itibarından yararlanmak oldu. Bir delege arkadaşım bu kişiler için şu yorumu yaptı: “Kemal beyin etinden sütünden yararlanarak bir koltuk kapalım diye uğraştılar”
 
SİYAYETTE DÜZGÜN FİNAL YAPILMALI
CHP’nin Deniz Baykal ile yeniden kuruluşuna tanık bir gazeteciyim. DSP’ye “Bir bölen” diyen solcular CHP’nin yeniden büyümesinin de yolunu açtılar. Deniz Baykal ise yıllar sonra itibar sahibi oldu ve siyasete devam etti. Ama öylesine bir finali kendisine layık gördü ki; evlere şenlik. Deniz Baykal’ın ölümünden sonra bir parça kalan itibarını da şimdilerde AKP’li gibi davranan kızı Aslı Baykal yerle bir ediyor. Anlayacağınız siyaset dorukta bırakıldığı zaman “tadından yenmiyor”.. Ama tersi ise felaket.
Benim siyasette bu anlamdaki hafızamdan çıkmayan tek bir isim var. Prof. Dr. Erdal İnönü. Yüz yıl sonra bile anılırken insanların zihninde ve yüzünde gülücükler bırakacak bir kişi oldu. Biraz da yakından tanıdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Şimdi gelelim önemli bir ayrıntıya. Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzlukların ortaya saçılmasından halkın yaşam haklarına, hukuktan, ekonomiye bu toplumun önemli önderlerinden oldu. Son dönemde girdiği yol bana göre çıkmaz sokağa doğru ilerliyor. 
Yanında bulunan ve CHP’nin her şeyinden yararlanan bazı insanların “Kurbanı” olmadan aktif siyaseti noktalamasıdır. 
Evet Kurultay konusundaki duyduğum ve partinin acil sorgulaması gerektiğini düşündüğüm biri ise Burhanettin Bulut. CHP’nin acilen bu ismi gündemine alıp bulunduğu noktalardan hızla uzaklaştırması sanıyorum doğru olacaktır.
Kurultayda asıl listeye giremeyen Büyükşehir Eski Belediye Başkanı Tunç Soyer’in özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki illerin delegelerinden destek aldığı söyleniyor.  Bu da  son notum olsun.