CHP İzmir'de İl Kongresi'ne haftalar kala ilçe kongreleri tamamlandı sayılır.
Ertelendiği için bu hafta sonu yapılacak Çiğli ilçe kongresinin ardından herkes il başkanı adayı/adayları kim olacak sorusuna yanıt arayacak.
Merkezi sağlam tutan ipi göğüsler mi?
Yoksa, merkez dışında İzmir'de il başkanlığını belirlemede ilçeler de etkili olur mu?

***

Görünüşe göre, Dikili, Bergama ve Selçuk'un dışında öyle dişe dokunur değişimler yok.
Değişim deyince hemen aklınıza muhalefet gelmesin.
Sonuçlara bakarak el değiştirme/nöbet değişimi denilecek değişimler çoğu...
Örneği Selçuk.
Son yerel seçimlerde bizzat kendi partilileri tarafından destek verilmeyen Vefa Ülgür'ün güçsüz olduğunu kim söyleyebilir?
Kaybettiği için kenara çekileceği sanılan Ülgür'ün nasıl bir siyasetçi olduğunu tam olarak anlayamamış olanlar için sonuç sürpriz olabilir ama bana göre değil.
Ve ortaya çıkan sonuç son derece normal...
Selçuk'ta iki önceki ilçe başkanı da bir kadındı ve o da gençti.
Hiç de yabana atılmayacak işler yaptı.
Ancak siyaset bu, bazen iyi iş yapmak yetmiyor.
Doğru yerde ve doğru zamanda da bulunmak gerekiyor.

***

Yenisi için de aynı şey geçerli.
Çok çalışacağından, terinin son damlasına kadar akıtacağından kuşkum yok.
Ancak, il kongresinde büyük abiyle karşı karşıya gelir mi?
Ya da diğer bir deyimle muhalif olur mu?
Hiç sanmam...
2019 yerel seçimlerinde aday olmayı ya da kendi adayını kabul ettirmeyi planlayan hiç kimsenin, büyük abi ile karşı karşıya gelmeye niyeti yok.
İşte bu yüzden de kimse merkezde olduğu gibi, çeperlerde de muhalefetin filiz verdiğini düşünmesin.

***

Hem Bakırçay havzasının, hem de Menderes havzasının il kongresinde kazanabileceği en büyük güç, yönetime ve büyük kurultay delegeliğinde alabildiğince isme sahip olmasıdır.
Görünen odur ki bunu bildikleri için de şimdiden kazanacağına emin olabilecekleri ismi arıyorlar.
Şu ana kadar bulabildiklerini ve uzlaştıklarını söylemek de mümkün değil.

***

Herkes Çiğli ilçe kongresinde düğümün çözüleceğini söylüyor.
Dikkatleri Çiğli'ye toplayarak büyük resmi saklamaya çalışıyorlar.
Çalışıyorlar diyorum, çünkü bir yandan da harıl harıl çalışıyorlar.
Geceler uzun, çaylar bol, ıhlamurların sayısı bilinmiyor...

***

İl başkanlığı ismiyle birlikte iki önemli konu var aslında.
Bunlardan birincisi Tuncay Özkan.
Hiç umulmadık anda örgütün içinde en azından birkaç grubu birleştirmeyi başardı.
Kendine yarattığı taban azımsanmamalı.
Bir yazımda, “Göreceğiz biz kaç kişiyiz” demiştim.
O sayıyı ciddiye almakta yarar olduğunu görüyorum şimdiden.
Ve asıl önemlisi, Özkan'ın örgüt içindeki bu çabasının bireysel mi, yoksa genel merkezden birilerinin desteğiyle olup olmadığı.
Bireysel olduğunu düşünenler var, Ankara desteğinin tam olduğunu söyleyenler.
İki yönde de işaret var, ikisi de doğru.
Bir de göz önünde bulundurulması gereken bu seçime mezhepsel aidiyetlerin katılıp katılmayacağı.
Böyle bir tercihle gelebilecek il başkan adayı kongre tercihlerini de değiştirebilir.
Çiğli'den sonra göreceğimiz bu desteğin ne kadar gerçek olduğu...

***

İkincisi, CHP içinde her zaman birden fazla adaylı seçim olur, olağandır.
Hatta kıran kırana, baş başa geçer.
Bu kez bir farklılık görüyorum.
O da, muhalefet olanların da, iktidarını korumak isteyenlerin de siyasi tek bir söylemi olmaması.
Ortanın solu vardı, demokratlar vardı, solcular vardı.
Şimdi sadece senin ve benim adamım var, ideoloji yok.
Bu nasıl aşılacak kimse bilmiyor...
Devam ederiz, yanıtları ararız meraklanmayın...