“CHP’ye fazla yükleniyorsun” diyenler var.
Amacım ‘bağcı dövmek’ değil; ‘üzüm yemek’…
Tek isteğim var: “Bu iktidardan kurtulmak”
Kurultay bitti. Yapılan hatalardan ders çıkarılmalı ama buralara takılmak anlamsız.
Aynı kişi ve yöntemlerle farklı bir sonuç çıkması gibi bir mucize beklenmediğine göre, bir şeylerin değişmesi gerektiğinin şart olduğu çok açık…
Bardağın dolu tarafına bakalım…
CHP’ye yakışmayan tüzüğün değiştirilmesi için kurultaya gidilmesi çok yerinde…
İki hafta önceki yazımda bazılarını dile getirdiğim nedenlerle, Kılıçdaroğlu’nu kesinlikle Muharrem İnce’ye tercih ederim.
İnce’nin “Üst üste iki seçim kazanamayan gitsin” şeklindeki tüzük önerisini destekliyorum; benden de bir öneri:
“Fethullah Gülen’in sözcüsü olarak bilinen Hüseyin Gülerce’nin dershanelerinde öğretmenlik yapanlar, milletvekili bile olamasın.”

BAŞKA NELER YAPMALI?


Önümüzde yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bunların zamanlaması veya birleştirilmesi tamamen Erdoğan’ın istekleri doğrultusunda şekillenecek. Olası senaryo ve işbirlikleri (örneğin İyi Parti ile) üzerinde şimdiden çalışmaya başlamakta yarar var.
Yol göstericimiz ‘akıl ve bilim’ olmalı, küskünlere ümit aşılayacak formüller bulunmalı, işe doğruları söyleyerek başlanmalı…
Denmeli ki…
“Ekmeleddin kararı yanlıştı ve tekrarlanmayacak… Cumhurbaşkanı adayımızı yaptıracağımız kamuoyu araştırmaları, yani seçmenin isteği doğrultusunda belirleyeceğiz.”
Bir de doğru insanlar doğru yerlerde kullanılmalı. Tuncay Özkan’ın basınla ilişkiler ve kurumsal iletişim sorumlusu olarak Merkez Yürütme Kurulu’na alınması çok doğru.
Yıllarca Bornova Belediye Başkanlığı görevinde çok başarılı olmuş Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde çok başarılı olacağına da inancım tam.
Yerel seçimlerden daha önemlisi cumhurbaşkanı seçimi ve CHP adayı kilit role sahip…
Kurultay sırasında bunun provasının yapıldığını düşünüyorum. ‘Divan’ başkanlığı tüm CHP’liler tarafından kabul gören Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in ‘Cumhur’ başkanlığı da yüksek düzeyde onay alacaktır.
“Parti Genel Başkanınız neden aday değil?” sorusu da şöyle yanıtlanır, sanırım:
“’Tek Adam Rejimi’nin ülkeyi ne hale getirdiğini gördük, biz yeniden eski parlamenter sisteme geçeceğiz. Bu nedenle genel başkanımız başbakan adayıdır.”