Çift Geyik Karaca'nın hikayesi, geçmişin köklerinden bugünün yenilikçi ruhuna uzanan, gurur verici bir yolculuğun öyküsü. Bu yazımda, yalnızca bir markayı değil; aynı zamanda bu topraklardan filizlenip büyüyen bir değerler bütününü anlatmak istedim.
Her şey, 1917 yılında Bandırma’da Halil Karaca tarafından atılan temellerle başladı. O günden bu yana, Çift Geyik Karaca moda dünyasında parlayan bir yıldız oldu. 1949'da İstanbul'da Karaca Örme Sanayi adıyla üretime başladığında, bu sadece bir başlangıçtı. 1961 yılında ise yurt dışına ihracat yapan ilk Türk tekstil markası olarak, ülkemizi gururla temsil etti.
1960'lı yıllara geldiğimizde, Karaca artık global sahnede Türk tekstilinin yüzüydü. Ürünleri beş kıtaya yayıldı, 36 ülkeye ihracat yapıldı. 1972'de Nurettin Karaca hisselerini Hayrettin Karaca’ya devretti. 1974'te Karaca Holding'in kurulmasıyla marka, geçmişten aldığı değerleri modern yaklaşımlarla harmanlayarak kendini yeniledi.
Bu yolculuk, 1975’te Hayrettin Karaca'nın oğlu Atay Karaca’nın şirkete katılmasıyla devam etti. Atay Karaca, babasıyla birlikte şirketi yönetmeye başladı ve genel müdür oldu. 1978 yılında perakende alanında mağazalaşmak için "Pertaş Şirketi" kuruldu. Bağdat Caddesi'ndeki mağaza ve Anadolu yakasındaki başarılı mağazacılık örnekleriyle bu alanda da başarılı oldular. 1998’de Tekfen Holding çatısı altında kendini güçlendiren marka, 2005 yılında Narin Group ailesine katılarak yeni bir atılımla yoluna devam etti. Versace gibi dünya devlerinden tasarımcılar ve profesyoneller transfer edildi.
2000’li yıllarda ise Çift Geyik Karaca, çift geyikli logosuyla TOSS adlı yüksek kalitede daha spor çizgiler taşıyan yeni bir markayı yarattı. Dünyaca ünlü tasarımcıların elinden çıkan kaliteli İtalyan yününden üretilen koleksiyonlarla, Karaca bir kez daha modanın zirvesine adını yazdırdı. Bugün, özenle işlenmiş detaylarıyla sadece modaya değil, iyilik ve güvene de dokunuyor.
Her koleksiyon bir hikâye, her ürün geçmiş ve gelecek arasında bir bağ. "İyilik kucaklayıcıdır" temasıyla hazırlanan 2024 Sonbahar-Kış koleksiyonu, soğuk günlerde içimizi ısıtan yalnızca bir kumaş değil; iyiliğin ve sevginin sıcak dokunuşunu hissettiren bir yaşam felsefesi oldu.
Cumhuriyet mücadelesinin sancaktarlığını yaparak başladığı yolculuğunda Karaca, Atamızın bıraktığı emaneti büyük bir sorumluluk ve gururla taşıyor. Elde edilen başarıların arkasında azim, inanç ve özveriyle çalışan bir ekip ile köklerine sımsıkı bağlı, yenilikçi bir vizyon yer alıyor. Bence, Karaca’nın hikayesi; nesillerden nesillere anlatılacak ve yüzyıllar boyu sürecek bir iyilik ağacı gibi filizlenip büyümeye devam edecek.
Kaynak: Yüzyıllık Markalar Derneği