Uşak, Yunan işgalinden çok zarar görmüş kentlerden biridir. Kentin eski merkezinin çoğu neredeyse yanmıştır. Bu nedenle, Cumhuriyet idaresi Uşak’ı yeniden imar etmek için ciddi teşebbüse geçmiştir.
Cumhuriyet arşivinde korunan 1924 tarihli bir belgeye göre, Uşak Belediye Başkanı (Reis) Mustafa Enver, Uşak’ın yeniden imarı için acil yapılması gerekenler üzerine bir rapor hazırlamıştır. Onun yapılmasını talep ettiği işler, Uşak’ın sokaklarının yeniden düzenlenmesi, otel, hal binası ve müze gibi binaların yapılması; kentin elektrikle aydınlatılması ve suyollarının bakımıdır. Yakılan mahallelerin restorasyonun yapılması da taleplerden biridir. Aynı yıl, Uşak’a Selanik’in Vodina ve Siroz kazalarından da mübadiller iskan edilmiştir. Cumhuriyet idaresi, Uşak’ın kurtuluşuna katkı yapan kişileri unutmamıştır. Bunlardan ikisi, ‘Mondros mütarekesinden sonra mal ve servetini milli hareket harcayan’ Uşak eski müftüsü İbrahim Bey (Tahtakılıç) ile Eşme eski müftüsü Hacı Nazif efendidir. İlgili belgede, İbrahim Bey'in 1922’de Burdur’da oturduğu belirtiliyor ve kendisine emekli maaşının bağlandığı ifade ediliyor. Hacı Nazif Efendi'ye de emekli maaşı bağlanmıştır. İbrahim Bey, Uşak Reddi İlhak Cemiyetini kurmuş, Alaşehir Kongresi'nde alınan kararlara katılmıştır, Mustafa Kemal Paşa ile birlikte hareket etmiştir. 29 Ağustos 1920’de Uşak, Yunan kuvvetleri tarafından işgal edildi. 1 Eylül 1922’de Yunan işgalinden kurtuldu. Ancak Yunan kuvvetleri, kentin çoğunu yaktılar. Tarihi Uşak kenti, neredeyse yok oldu. Evi yakılanların bir kısmına İzmir’den ev verildi.
UŞAK ŞEKER FABRİKASI
İşgalden sonra Uşak’ın ekonomisi artırmak için Şeker Fabrikası ile Şayak Fabrikası (1926), Çiftçi Birliği (1927) kuruldu. Uşaklı Monla Ömerzade Nuri (Şeker) tarafından Uşak’ta şeker fabrikası kurulması önerisi TBMM tarafından kabul edildi. TBMM Reisi sıfatıyla Mustafa Kemal Paşa'nın onayladığı kararname şöyledir: “Kararname: Merkezi Uşak’ta olarak şeker fabrikaları tesis etmek ve şeker imalat ve ticaretine ait her türlü muamelatla iştigal eylemek üzere üç yüz bin lira sermaye ve elli sene müddetle Uşak Terakki-i Ziraat Türk Anonim Şirketi adı altında teşkil edilecek şirket nizamname-i dâhili layihasıyla, vekâletname, itibar mektubu, taahhütnamesinin rabtıyla icabının icrası Uşak’ta mukim Monla Ömerzade Nuri ve rüfekası (arkadaşları) tarafından istida edildiği ve salifüzzikr layiha ve merbutatının bittasdik muvafık görüldüğü hakkındaki İktisat Vekâletinin 714/29 tarih ve Ticaret Müdüriyeti Umumiyesinin 9000/6161 numerolu tezkiresi İcra Vekilleri Heyetinin 19/4/29 tarihli içtimaında ledettezekkür mezkur şirketin tarifi kabul edilmiştir. TBMM Reisi Mustafa Kemal (İmza) (Cumhuriyet Arşivi)”
Uşak’ta Şeker Fabrikası'nın kurulması, dönemin İzmir Valisi Kazım Dirik tarafından da bir telgrafla kutlanmıştır: “Cumhuriyet teşkilatının başında bulunan büyük rehberlerin feyz ve ilhamından doğan şimendüferlerle fabrikalara ve birçok asar-ı aliye ahıren Uşak Şeker Fabrikası dahi ilave edilmiş ve müthiç bulunan Meclisi Umumi işbu muvaffakıyetler münasebetiyle cumhuriyeti bir kere daha takdis eyleyen ve muzaffer hükümet-i celileye nihayetsiz hürmet ve tazimatını arza karar vermiştir efendim İzmir valisi Kazım (Dirik) (Cumhuriyet Arşivi)”
MADDİ YARDIM YAPILDI
İlk yıllarında zarar eden fabrikaya 1929’da Mustafa Kemal tarafından maddi yardım yapılmıştır. 1930’da şirketin sermayesi 6.5 milyon liraya çıkarılmış ve Mustafa Kemal’in onayıyla Maliye Bakanlığı'ndan 1.5 milyon lira avans verilmiştir. 1930’da yurtdışından gerekli alet ve edevat ile tohum (pancar tohumu) getirtilmiştir. Fabrikanın 1931’de isporto da imal etmesi kararlaştırılmıştır. 1926’da fabrika inşaatında görevli emekli Binbaşı Ferid Beyin, bir işçi tarafından öldürüldüğünü de belirtelim.
DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ
Cumhuriyet idaresi, Uşak’ın sorunlarını çözmek için gayret etmeye devam etti. Ancak bu sorunların kökten çözülemediği anlaşılıyor. Cumhuriyet arşivinde, DP Uşak milletvekilleri Yusuf Aysal, Orhan Dengiz ve Hacim Yılmaz tarafından Başbakan Adnan Menderes’e sunulan bir rapor bu durumu onaylıyor. Sorunların bir kısmı çözülmeden kalmıştır. Dönemin Uşak valisi İlhan Engin ile DP Başkan Vekili Mehmet Zora da bu rapora imza atmışlardır.
1958 Raporu, Uşak’ta kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi için çabasını gösterildiği bir dönem gibi görünüyor. Bunlardan ilki, Uşak merkezde Belediye Sarayı yapımıdır. 1924 Raporunda sunulan çoğu işin henüz tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. DP, yol yapımına öncelik vermiştir. Uşak kent merkezindeki yolların asfaltlanması, karayollarının genişletilmesi, Uşak-Ulubey karayolunun yapımı, Uşak-Eşme karayolunun inşası ve genel olarak köy karayollarının yapımı teklifler arasındadır. Uşak’taki derelerin ıslahı da bu talepler arasında bulunur. İkincisi bazı kamu binalarının yapımına önem verilmiştir. Uşak’ta Devlet Hastanesi, ilçelerde Hükümet Konağının yapımı, İmam-Hatip Okulunun açılması, Uşak Gar Binasının tadilatı, Banaz’da bir hastanenin yapılması, Uşak’ta Hal Binası ile Ticaret ve Sanayi Odası binasının yapımı gibi teklifler rapora alınmıştır.
Üçüncüsü Uşak ekonomisini geliştirmek için yeni şirketler kurulmuştur. Uşak Süt ve Mamülleri Kooperatifi, Montofon İnek Tesisi, Uşak ve Karahallı’da iplik fabrikasının açılması talebidir. Dördüncüsü de ticareti genişletmek için bankalar Uşak ve ilçelerinde şube açmaları için teşvik edilmiştir. Uşak’ta Emlak ve Kredi Bankası ile Karahallı’da İş Bankası'nın birer şubesinin açılması bu talepler arasındadır. Sağlık merkezlerine doktor tayin edilmesi, Uşak’ın enerji ihtiyacının karşılanması (dizel mortla elektrik üretilerek aydınlatılması), çiftçilere zirai kredinin verilmesi Uşak DP milletvekillerinin talepleri olarak belirtiliyor bu raporda. Bu tekliflerin ne kadarının gerçekleştirildiği ayrı bir araştırma konusudur. Ancak, DP Milletvekillerinin, sıkı bir Halk Partici karşıtlığı yaptığı da, raporda bulunan ‘Sivaslı kaymakamı Halkçıdır. İyi kaymakam verilmesi’ ibaresinden anlaşılmaktadır.