Bir danışman var,
Bir de onların başı.
Başdanışman oluyor haliyle.
İşte bizde çok var onlardan.
Çoğu eski siyasetçi,
El çekmesinler, küsmesinler,
Biatları sürsün diye,
Adlarına danışman deniyor.
Sayılarını bilen yok.
Ne işe yaradıklarını da,
Nerede olduklarını,
Ne fikir ürettiklerini de...
İşte böyle bir hikayem var.
Günlerden birgün,
Komşular bir araya gelip,
Temel’e misafirliğe gelmişler.
Havadan sudan sohbet başlamış.
Misafirlerin içinden birinin,
Öyle bir kızı varmış ki,
Öve öve bitiremiyorlarmış.
Kızın babası gerinerek,
“Efendim bizim kız,
Yüksek okulu bitirince,
Hemen iş buldu.
Patronu onu çok sevdi.
Nereye gitse onu götürüyor.
Tatile bile onunla gidiyor.
Patronu o kadar sevdi ki,
Kızımıza ev bile tuttu.
Her gün görüşüyorlar.
Kızım da diyor ki,
Patron bensiz yapamaz...”
Sohbet Temel'i sıkmış ama,
Pek de ses çıkarmamış...
Çaylar içilmiş,
Börekler afiyetle yenmiş,
Konu dönmüş dolaşmış,
Yine kızlara gelmiş...
Temel’in de kızı varmış,
Ama hiç bahsetmiyormuş.
Komşuları merak ederek,
Bu durum sorunca,
Öfkeli bir şekilde cevaplamış:
“Bizim kızın da patronuyla,
İlişkisi var ama,
Ben senin gibi rahat değilim,
Ballandırarak anlatamıyorum..”
Kıssadan hisse;
Yaşadığınız herşeyi,
Ballandırarak anlatmayın.
Hoşuna giden de var.
Gitmeyen de.
Zorda kalabilirsiniz de...