Her yılın Eylül ayının son haftası, Demiryolları Haftası olarak bu sektöre özel etkinlikler yapılır.

Hepimizin bildiği gibi demiryolları derken kastettiğimiz madeni bir yol üzerindeki mekanik taşımacılıktır ama endüstriden sosyolojiye bir kültür ekosistemini tanımlar esasında...
Her ne kadar Richard Trevithick'in 24 Şubat 1804 yılında, Galler'de bir madende ilk primitif lokomotifi inşa ederek demiryolarını hayata geçirdiği bilinse de, insan ve hayvan gücü ile bronz raylar üzerinde, milattan 2600 yıl öncesine tarihlenen bir zamanda, Mısır Piramitlerinin yapımında buna benzer sistemlerin kullanıldığını biliyoruz.  
Richard Trevithick, bir maden mühendisi ve mucit. 1771 ila 1833 yılları arasında yaşamış, yüksek basınçlı buharlı makinelerden buharlı otomobil ve lokomotife kadar sayısız icadı var, öldüğünde beş parasız olsa da bir anlamda endüstri devriminin babalarından... 1804 yılında, ailesine ait bir maden ocağının yakınlarında bir vagon şasesine sabitlediği ve bizzat kendisinin geliştirdiği ilk buharlı lokomotif ile on beş  kilometre döşediği dökme demirden oluşan raylarda yetmiş yolcu ile birlikte yetmiş ton da yük taşıyarak demiryolu çağını başlattı!.. Böylece sanayi devrimi de güçlü bir şekilde ivmelendi.

***

Günümüzde ilk örneğinden sadece iki yüzyıl sonra demiryolları  iki milyon kilometreye ulaştı. İki yüz bin kilometreyi geçen uzunlukları ile Amerika ve Avrupa Birliği bu konuda liderliklerini koruyor.

Bizdeki ilk demiryolu deneyimi, Osmanlıların İskenderiye ile Kahire arasında 1856 yılında gerçekleştirdikleri hattır. Anadolu'da ise ilk hatlarımız, İzmir ile Gaziemir arasında 30 Ekim 1858 yılında hizmete girmiş, daha sonra bu hat planlandığı gibi Aydın'a kadar uzatılarak tamamı 1866'da  açılmıştır. Bir yıl öncesinde de İzmir Kasaba arasında düzenli seferler başlamıştır. Her iki hat da imtiyazlar karşılığında İngiliz Ottomon Railway Company ve The Smyrna Cassaba Railway şirketlerince gerçekleştirilmiştir. Almanların Chemins de Fer Ottomans d'Anatolie şirketine özel bir fermanla verilen ünlü İstanbul-Bağdat demiryolu çalışmaları ise 8 Ekim 1888 yılında başlayacaktır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde toplamda 8619 kilometre uzunluğunda demiryolu yapılmasına rağmen sadece 4559 kilometresi  ülkemiz sınırlarında kalmıştır.  

***

Cumhuriyet ile birlikte, demiryolları millileştirilerek, ''Yurdu demirağlarla örmek'' şiarı ile birinci ve ikinci beş yıllık sanayileşme planları ile yola çıkılmış, 1.435 standart hat açıklığı ile binlerce kilometre demiryolu inşası gerçekleştirilmiştir. İkibinli yıllardan itibaren de eski ray teknolojisi yenilenerek yüksek hızlı tren teknolojisine geçişe aşamalı olarak başlanmıştır. Halihazırda yirmi bin kilometreye yaklaşan konvansiyonel ulusal demiryolu ağının beş bin kilometrelik bölümünün yüksek hızlı demiryoluna dönüşümü çalışmaları devam etmektedir. Ankara-İstanbul yüksek hızlı demiryolu hattının Eskişehir etabı 2009 yılında, Konya ise 2019 yılında devreye alınmıştır. 
Bu noktada, 508 kilometrelik Ankara-İzmir hattından daha detaylı bahsetmek isterim. 2024 yılı sonunda devreye girmesi beklenen bu hattan, yılda 13.3 milyon yolcunun yararlanması öngörülüyor. Ayrıca 90 milyon ton da yük taşımacılığı yapılacak. Projenin halen yüzde 58'lik bölümü bitirilmiş durumda ve 40.7 kilometre uzunluğunda 49 tünel, 21.2 kilometrelik toplamda 67 adet viyadük, 66 adet köprü, 1269 adet sanat yapısı, 385 alt ve üst geçit ve 779 menfez inşası sonrası 9 istasyonda Afyon, Uşak, Manisa ve İzmir'de ikamet eden yedi milyonu aşkın varatandaş bu hizmetten yararlanabilecek... Projenin ihale maliyetinin 2 milyar 162 milyon euro olduğunu da ekleyeyim. Hat kullanıma girdiğinde, İzmir'den Manisa'ya dakikalar içinde ulaşılırken Afyon'a bir buçuk saatte varılacak. İzmir-Ankara arası yolculuk süresi de 3 saat 30 dakikada tamamlanacak.

***

Avrupa Demiryolları Endüstrileri Birliği UNİFE'nin raporlarına göre, emniyet, hız, konfor ve çevreye minimal zararları ile öne çıkan sektör, yıllık düzenli yüzde 3'lük büyüme oranları ile dünyada  200 milyar euroluk bir yıllık ciro oluşturmakta. Demiryolları yatırımları da sadece ekonomik çıktıları ile değil sosyal ve kültürel dinamikleri indüklemesi ile de geleceğin toplumunu inşa eden bir gelişmede önemli paya sahip olma  potansiyeli taşımakta...

Bu bağlamda yapılan çalışmalara ek olarak, demiryollarına spesifik küresel bilgi birikiminin ülkemize transferi ile demiryolu endüstrimizi yeniden yapılandırmak ve  genç cumhuriyetin 'demirağlarla yurdu örme' projesini yakın gelecekte tamamlamak, bizim kuşağın vatani görevi olarak önümüzde durmakta...