“Ne erken seçimi? İstanbul belediyesi başkanlık seçimi tekrarlanıyor.” diyebilirsiniz. Ama önümüzdeki seçim, sadece bir belediye başkanlığı seçimi değil…
İmamoğlu kesin kazanır, ama… “Fark ne kadar fazla olursa, erken seçim olasılığı o kadar artar ve daha erken gerçekleşir.” Diğer bir deyişle, seçim sonuçlarının yaratacağı tsunami, yıllardır ayakta duran ve sağlam sanılan birçok yapıyı yerle bir edip, sürükleyebilir.
O nedenle, “Nasıl olsa kazanıyoruz” diye rehavete kapılmak yok. Aksine, bu iktidardan memnun olmayıp, değişmesini isteyen İstanbullular, İmamoğlu’na oy vermekle yetinmeyip, akraba ve yakınlarını da ikna etmeliler.
Bugüne Nasıl Geldik?
Seçimin neden tekrarlandığını anlamış değilim. Binali Yıldırım’ın kazanamayacağı ve bundan en büyük zararı Erdoğan ve AKP’nin göreceği çok açıktı. Erdoğan buna zorlandı mı, yoksa bir kez daha kandırıldı mı, bilmiyorum. Kandırılmış olma olasılığı daha ağır basıyor. Eğer öyleyse, kandıran belli: Bahçeli… ‘Mitil’i (yorgan) İstanbul’a atacağına, AKP’nin üzerine attı; “Ört ki ölem” misali…
Erdoğan’ın sahaya inmemesi İmamoğlu’nun kazanacağının ve Erdoğan’ın, koltuğunun sarsılmasından korktuğunun kanıtı…
Bundan Sonra Ne Olur?
İmamoğlu’nun ne kadar farklı kazanacağında, televizyon tartışması performansları önemli rol oynayacaktır. Tartışmanın tartışmasız galibinin İmamoğlu olacağını ve şu an yüzde 3-4 olan farkı daha da arttıracağını tahmin ediyorum. Cumhur İttifakı zaten çatır çatır çatırdamaya başladı; özellikle ‘Kürdistan, Lazistan’ ve ‘ekümenik’ ifadelerinin ardından.
Söylediklerimi fazla iyimser bulabilirsiniz ama bu görüşüm yeni değil. Seçimden hemen sonra 7 Nisan’da yazdığım ‘Erken seçim olur mu?’ başlıklı yazımı, “Bahçeli erken seçim ister mi, bilemem. Ama eğer bir hata yapılır, kazanan İmamoğlu’na ayak oyunları ile mazbatası verilmezse, tez zamanda bir erken seçim yaşarız” diye bitirmiştim.
23 Haziran’da açık fark olunca, Erdoğan’ın Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) bir talebi olacağını düşünmüyorum ama olursa, YSK bu kez Erdoğan’a karşı direnebilir. Nedenine gelince…
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Düşer mi?
Türkiye Noterler Birliği, dönemin Başbakanı Erdoğan’ın üniversite diplomasının fotokopisini tasdik eden noter kâtibi hakkında soruşturma açmayan notere uyarma cezası verdi. Ardından bir parti, YSK’ye başvurarak, Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı'nın düşürülmesini istedi; hem de ‘tam kanunsuzluk’ gerekçesiyle…
Kısacası, bazı YSK üyelerine aba altından gösterilen ‘FETÖ’den yargılanma’ sopasına karşı, YSK’nın elinde ‘Cumhurbaşkanlığından indirme’ sopası var artık. Saçma sapan gerekçeler öne sürerek, İstanbul’u kaybetmeyeyim derken, bir de bakarsın “Koltuk gidivermiş”!
Hem de sağlam gerekçelerle…