"Arabın yaşı ile devenin dişi sorulmaz", sorulamazmış !

Şimdi bu sözün üçüncü ayağı da oluştu; Erdoğan ın "diploması" da sorulamazlar arasına girdi!

Eskiden, dördüncü Murat (1623- 1640) zamanında bu işe "rufailer" karışırmış. 

Ya şimdi? Artık bu işe siyasilerin iddiasına göre "YSK karışıyor" deniliyor! 

Anlayacağınız "tek adamlık" 400 yıldır aynı yetkilerle donatılmışa benzemiyor mu?  

"Rufailer karışır" bir işin nasıl yapıldığını bilmeyenlerin genellikle kullandıkları bir deyim... Hikayesi şöyle: 

" Rufai tarikatının zikir ve ayinleri ateşle oynanarak yapılırdı. Dervişler kızgın demirleri yalar, ateşe tutulmuş kılıç ve bu gibi şeylerle ateş hünerleri gösterirlerdi. Bu nedenle erenlerin birine 'erenler yangın var' demişler, oralı bile olmamış. 

'O işe rufailer karışır. Biz Bektaşiyiz, ateş işiyle uğraşmayız' cevabını vermiş. Rakı yasağının hüküm sürdüğü bir devirde herhalde IV. Murad zamanında, bir Bektaşi, gizlice bir meyhaneden doldurduğu şişesiyle giderken subaşıya, aseslere (zaptiye memurlarına) rastlar. Subaşı, yahut asesbaşı, 'o şişede ne var?' diye sorar. Bektaşi 'sirke' der. 'Ver bakayım' deyince, Bektaşi 'rakı ol ya mübarek' deyip şişeyi sunar. Yani, aklınca keramet gösterir. Bunu duyan, gören memur, karşıdaki yangını göstererek, 'kerametin varsa' der, 'şu yangını söndür!' Bektaşi, 'yok erenler' der, 'bizim hükmümüz buna geçer, ona rufailer karışır."

* * *

Peki, 31 Mart 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye seçimlerinde Ekrem İmamoğlu'nun oylarını ateşe atan kimdi?

Yine The Marmara Oteli'nde Fox TV'nin moderatörü İsmail Küçükkaya'ya komplo kurarak "Marmara çırası" gibi yakmak isteyenler kimlerdi?

Dördüncü Murat'ın rufaileri ile AK Parti'li Cumhurbaşka'nın YSK'sı arasında fark var mı?

Dün bağımsız adaylardan 92 oy almış M. Ali Aydoğmuş'un "benim oylarım başka tarafa kaydırılmış" demesine ne dersiniz?

En yakın rakibi Binali Yıldırım, kendisine 806 bin oy fark atan Ekrem İmamoğlu' na "buraya kadar" deyip, tebrik etmesinden sonra bu adayın çıkardığı ses, "sahibinin sesine" benzemiyor mu?

* * *

Hırlısının- hırsızının, soylusunun- soysozunun, bulanık suda balık avlamak isteyenlerin ok ve cirit attığı uzatmalı bir seçim yarışından sonra dün "hacizdeki mazbatasını" almaya giden Türkiye'nin gülen yüzü Ekrem İmamoğlu'nun önüne gül yerine, bubi tuzağı atan nevzuhur adayın yaptığına bakın!

Vallahi 806 bin oy ile bu zatın aldığı 92, yazı ile DOKSAN İKİ oyu Taksim Meydanı'nda ışıklı levhaya asıp teşhir etmek lazım. Türkiye'nin tüm profesyonel hırsızlarını bilirkişi olarak görevlendirseniz dahi! Bu kadar oyu nasıl kapatıp, müştekiyi sevindirebilir? diye düşünmeye başladım!

Yahu! YSK, Erdoğan’ın çok tartışılan ‘diploması’ hakkında HKP tarafından yapılan başvuruya ret yanıtı verirken, sana nasıl bir yanıt verilir ki! Bir de senin için Türkiye'yi yormayalım!

* * *

Dün İzmir'in şirin ilçesi Urla'nın Kum Denizi çevresine Türkiye'nin çeşitli yörelerinden sırtındaki kamp çadırlarıyla gelen binlerce genç kız-erkek "gençlik festivalinde" huzur birliği içinde seslerini dünyaya duyurmaya çalıştı.  

Yetti artık! 

Evet, güle güle ihtiras, kin, kibir...

Hoşgeldin huzur ...

***