Gazetecilik mesleğinin sarsılmaz kalelerinden, büyük çınar İzmir Gazeteciler Cemiyeti 79 yaşında.

Cemiyetimiz 79 yıl önce bugün, efsane isimler Ali Şevket Bilgin, Abdi Sokullu, Sırrı Sanlı, Asım Kültür ve Nihat Kürşat tarafından Bakanlar Kurulu kararıyla “Kamuya Yararlı Dernek” olarak kuruldu.

Ancak kökleri daha eski; ulusun kaderinin değişmesinde rol oynayan İzmir’in işgaline karşı dik duran bağımsızlık için yemin etmiş bir anlayışa uzanıyor.

Hukuk-i Beşer Gazetesi’nde kalemiyle isyan bayrağını açan Hasan Tahsin ve diğer cesur yüreklerin izidir İzmir Gazeteciler Cemiyeti..

ANT İÇMİŞ İNSANLAR

Günümüzde öyle süreçlerden geçiyoruz ki BASINDA ÖRGÜTLENME / DAYANIŞMA ayrıca kıymetli.

Bu birlikteliği ‘hakikat savaşçılarının yılmaz mücadelesi’ olarak tanımlıyorum.

Yani bir yerlerde iktidar gücünü kaybetmemek için hiçbir gerçeklik tanımadan savaşanlar varsa; karşılarında da, hiçbir ikbal ile satın alınamayacak cumhuriyet ilkelerinden, hakikatin peşinde gitmeye ant içmiş insanlar olduğu unutulmamalı.

İZMİR BASINI BİR MODEL

Son yıllarda ekonomik, siyasi zorluklardan Türk Basını ve elbette yerel basın da derin etkileniyor. Yerel basının ayakta kalması dahi mucize. Binlerce genç gazeteciye kucak açan, meslektaşlarımıza mesleklerini icra etme şansı veren İzmir’de etik ve nitelikli yayın yapan tüm medya kuruluşları göz bebeğimiz.

Bugün İzmir basınının günlük 10 gazetesi, 50’yi aşkın internet sitesi bulunuyor.

Dijital medya yatırımları sürüyor. Yayın akışlarının önemli kısmı dijital platformlar üzerinden gerçekleştirilirken, kentin siyasi ekonomik yaşamını etkileyen, dijitalleşmeye uyum sağlamayı başaran bir basın varlığımız var.

Ancak çoğu zaman yaşadığımız zorluklar cümlelere sığmıyor.

Evet hepimiz gerçekleri, hakikatleri bilmek istiyoruz. Vatandaşlar doğru, etik belgeli habercilik talep ediyor. Ama mümkünse bedava !!!

Bugün bir ekmeğin 12.5 tl ye satıldığı ama bir yerel gazetenin 3-5 tl ye dahi edinilemediği gerçeklik içerisinde var olmaya, doğrudan taviz vermemeye çabalıyoruz.

İşini hakkıyla yapan haber sevdalısı her meslektaşımızın sonuna kadar yanındayız. Ücretsiz eğitimlerimizle, teliflerimizle sosyal yardımlarımızla üyelerimizin, meslektaşlarımızın yanlarındayız.

Ve şuna emin olun ki, İzmir medyası denildiğinde tıpkı bir zamanlar olduğu gibi ismimiz önce saygıyla anılana kadar mücadelemiz sürecek.

5 N 1 K SONUÇ GÖZALTI CEZAEVİ

Tek kaygımız var, hakikatleri yazmak, Ancak öyle günlerden geçiyoruz ki gerçekleri yazanlar, fikirlerini söyleyenler gözaltına alınıyor, ev hapsi veriliyor ya da tutuklanıyor. Bugün 18 meslektaşımız hala cezaevinde. İddianamelerin çoğu ortada yok. İtham var, iddianame yok, kanıt yok ama cezaevindeler.

Bilindiği gibi gazeteciliğin temeli 5 N 1 K ya dayanır.

Ve biz şimdi ağır ithamlarla tutuklanan yargılanan meslektaşlarımız için soruyoruz…

NEDEN iddianameleri hazırlanmadın kaçma ve karartma şüphesi olmayan gazetecileri tutuklu yargılıyor sunuz?

NE, evet delilleriniz nedir?

NİÇİN hala ağır ithamlara karşılık belge ve bilgi ortaya konulamıyor ?

NASIL hukuk bu kadar çiğneniyor ?

NEREDE ve maalesef yalnızca bunun yanıtı net.

Fatih Altaylı hücrede

Ercüment Akdeniz cezaevinde

Furkan Karabay cezaevinde

Elif Atayman cezaevinde

Ve

KİM adına basın mesleği bu kadar kutuplaştırılıyor?

Devletin bekaasının önemi kadar insanların da devlet karşısında birtakım hakları olduğu gerçeğinin üstü örtülmemeli.

Daha iyi bir dünya ancak ‘İnsan Hakları, Demokrasi ve Medya’ üçlemesinin anlamlarıyla var olduğunda kurulabilir.

Olgusal gerçeğin hayatta kalması için güvenilir tanıkların ifadesi gerekir. Organize yalanlara, rötuşlanmış kanıtlara karşı bağımsız gazetecilik nasıl ayakta duracak.
İşte meselemiz budur!

YALAN SÖYLEMEYECEĞİZ!

O nedenle kim ne derse desin hakikatin bir parçası olmaktan vazgeçmeyeceğiz.

Tarih yalan söyleyenlerle dolu olabilir . Ama biz gerçek gazeteciler; yalan söylemeyeceğiz.

Gerçeği arayıp, doğruları yayınlamanın çok ağır sonuçları vardır evet.

Ancak maalesef çoğu erk sahibinin tasvip etmediği her olayda kendine kölelik edecek bir medya anlayışına ısrarla karşı duracağız. Gerçek vardır, isteseler de istemeseler de vardır.

Çoğu zaman büyüklü küçüklü kamu gücünü eline geçirenlerin ‘ya benden ol ya yok ol’ baskılarına boyun eğemeyiz.

Özgürlük; tasvip etmediğimiz bir rejimde ya da dünyada bile düşündüklerimizi savunabilmektir.

Ve bizler özgür gazetecilik sevdasından vazgeçmeyen meslektaşlarımızı alınabilecek en kıymetli ödüllerden Hasan Tahsin ödülleriyle onurlandıracağız kuruluş yıl dönümümüzde…

Ve bir farkımız daha var…

Türkiye’de kendi yayın organını sürdürerek genç meslektaşlarına, iş arama sürecinde olan ya da deneyimli üyelerine kucak açan tek cemiyetiz.

9 Eylül Medya Grubu’nun da 13. Kuruluş yıldönümünü kutluyoruz.

ÇOK ÖZEL BİR BELGESEL DAHA

79. Yaşımızı kutlarken Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Yarışması’nda ödül almaya hak kazanan meslektaşlarımızın da ödüllerini takdim edeceğiz.
Hepsi İzmir basınının gurur kaynağı.
Yarışmamıza büyük emek veren ihtisas jürilerimizin üyelerine de teşekkür ediyorum.
Ve bu yıl Hasan Tahsin Ulusal Basın Özgürlüğü dalına İGC Yönetim Kurulumuz Halk Tv Genel Yayın Yönetmeni 38 yıllık usta gazeteci Suat Toktaş’ı layık gördü.

“Türkiye’de gazetecilik, siyasal çatışmalar nedeniyle unutulmuş ve zarar görmüştür. Haber bazen bir cümledir. Gazetecilik hız ve ısrar işidir. En vazgeçilmez şey meslek ahlakı ve haber namusu” dur sözlerinin sahibi Suat Toktaş’a Hasan Tahsin Özel Ödülü’nü kıvançla vereceğiz.

Bir müjdemiz daha var….

İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak geçen yıl çektiğimiz İzmir Basın Tarihi Belgeselinin ardından şimdi
Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’in bağımsızlık mücadelesi ve fikirlerini yaşatmak için Hasan Tahsin- Fikr-i İsyan belgeselimizin çekimleri dolu dizgin sürüyor.

YÜREKTEN TEŞEKKÜR…

İGC 79 yaşında da dolu dizgin çalışıyor… Günlük ve kesintisiz yayınların yanı sıra, ücretsiz eğitimler, panel ve seminerler, telifler, sosyal destekler, yeni lokal, kentsel dönüşümler, sağlık hizmetleri, tamamlanmak üzere olan Basın Apartmanımız, NAR Kadın ve Çocuğa Yönelik Şiddete Karşı Farkındalık projesi. Gerçekten sayması zor ve o nedenle çok teşekkürümüz var. Öncelikle İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ni 79 yıldır dimdik ayakta tutan katkı koyan herkese teşekkür ediyorum. . Aldığı emekli maaşına rağmen cemiyete kadar gelerek ‘aman aidat borcum olmasın’ diyerek o muhteşem aidiyet duygusunu yaşatan meslek büyüklerimize, geçmiş dönem görev yapan başkan ve yönetim kurulu üyelerimiz ile bu dönemde canla başla çalışan tüm yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, çalışma arkadaşlarımıza çok teşekkür ederim. Gönüllü bir organizasyon temelinde bu kadar profesyonel çalışmanın eşine az rastlanır.

DOĞRU GAZETECİLİĞE MECBURUZ!

Demokrasiden hukuktan uzaklaşıyor, ekonomik sorunların girdabında neredeyse nefes alamıyoruz. Gençlerimiz umutsuzluk içerisinde.

Başka bir zamanda olsa mutlu olacağımız tüm barışlar şimdi kuşkulandırıyor.

Muhalif her ses, gözaltılar cezaevleri ile korkutuluyor.

Pusulası bozulmuş bir gemi gibi dönüp belirsizliklere sürüklenirken bizler ‘her şey çok güzel’ diyemeyiz.

Adaletsizliğe ve dayatılan sessizliğe karşı çıkmak günümüzde çok pahalı da olsa susamayız.

Bizden ‘BİAT’ değil, sadece ETİK GAZETECİLİK bekleyiniz.

Bu kumaştan başka bir şey çıkmaz. 79 yıllık çınarın boynu kimseye eğilmez.

Bizler etik ve nitelikli gazeteciliği yaşatmak zorundayız çünkü omuzlarımızda sorumluluk var.

Uğur Mumcu’nun sorumluluğu var.

Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Muammer Musa Anter Çetin Emeç, Turan, Metin Göktepe, Hrant Dink, Güngör Aslan’ın kanı sadece katilleri yakalandıkça değil uğruna hayatlarını yitirdikleri gerçek ve saygın gazetecilik yaşadıkça yerde kalmaz.

Günümüzde düşman artık gemilerle gelmiyor, dünya devleri toprak işgal etmiyor, sizi size böldürüyor.

O nedenle ‘Tehlikeleri gösteren ayna’ olan etik basın bu ülkeyi düşünen herkes için yaşamalı.

Bir de meşum klişe ‘Türk basını bitti’ diye bizim adımıza konuşulmasın isteriz. Azalırız, daralırız yine küllerimizden doğarız.

Ancak totaliterlik ile otoriterlik arasında sıkışıp kalan bir dünyada ezilen sadece basın değil, demokrasinin ta kendisidir.

DOKUZ EYLÜL HIZLA BÜYÜYOR

İzmir gazeteciler Cemiyeti, sözün ötesine geçen aynı zamanda üreterek de var olan ve Türkiye’de yazılı, görsel medyası bulunan tek cemiyettir.
“Gazetecilerin Gazetesi” sloganıyla yayın hayatını sürdüren 9 Eylül Medya Grubu’nun üç ana amacı bulunuyor:

  • İletişim fakültelerinden mezun pırıl pırıl gençlerimize iş olanağı yaratarak tecrübe edinmesini sağlamak
  • İş arama sürecinde olan meslektaşlarımıza dönüşümlü olarak çalışma ortamı yaratmak.
  • Meslek etik değerlerine bağlı yayıncılığı ve t oplu sözleşmesiyle meslekte model. Denge oluşturmaya çalışmak. Aylık 3 milyona varan takipçi sayısıyla 9 Eylül hepimizin gurur kaynağı…