Osmanlı / Türk basın tarihinde, gazetelerimizi okunur kılan mürettiplerin iş bırakma /grev eylemleriyle, II. Meşrutiyet’in duyurumuyla doğan görece özgürlük ortamında, örgütlenme günlerinde karşılaşıyoruz.(2) Biçimsel olarak Meşrutiyet öncesinde, eylemden çok, bir anlaşmazlık ya da memnuniyetsizlik sonucunda, örneğin Temmuz 1906’da, Tercümân-ı Hakikat gazetesinde, yine Temmuz 1908’de Levant Herald ile İstanbul gazetelerinde, mürettiplerinin “iş bırakma” eyleminde bulundukları biliniyor.(3)

Bu çalkantılı dönemde, 1909 yılında İzmir, bir basın grevini ve grev kırıcılığı olgusunu yaşar. İzmir’de yayımlanan Rumca gazeteleri dizen, basan işçiler, maaşlarına zam yapılması isteğiyle greve giderler. Amaltheia başta olmak üzere Armonia, Nea Smyrni, İmerisia’nın patronları, bu grevi kırmak üzere dört gazetenin simgelerini taşıyan bir gazete çıkarmaya karar verirler. Grev komitesi de karşı bir eylemle, işçilere destek olmak üzere, Ameroliptos (Tarafsız) gazetesini yayımlar. Burada, Ahenk gazetemizde, 1908 yılı sonunda çıkan bir haberi paylaşarak hem dönemin İzmir’inin çalışma yaşamına hem de bir grev gazetesi olarak Ameroliptos (Tarafsız) gazetesinin yayın izninin alınışına, 1909’daki varoluş günlerine küçük de olsa bir ışık tutalım:

“Matbaamız ser-makinisti Hacı Kanburoğlu Vasilaki Efendi’nin Türkçe “Saruhan” ve Rumca “Ameroliptos” ve “O Sotir tu Kozmo” nâmlarile imtiyâzını istidâ eylemiş olduğu üç gazetenin ruhsat-ı resmiyyesi bu def’a vürûd eylemişdir.”(4)

Basın tarihimiz açısından Ameroliptos (Tarafsız) gazetesinin yayımlandığı günlerde, hem bu grevi aktaran hem de dönemi ayrıntısıyla irdeleyip değerlendireceğimiz temel kaynaklarımız olan Rumca gazetelere -şimdilik- sahip değiliz.(5) Yine bugüne ulaşan İzmir gazetelerinden, 1909 yılının koleksiyonu tam olan Ahenk ile Hizmet, Köylü, İttihâd gazetelerinin çok eksik sayılarında yaptığımız taramada, bu greve ilişkin hiç bir bilginin bulunmayışı da çok şaşırtıcı!... Kesin tarihini hâlâ öğrenemediğim(iz) bu grev ile Ameroliptos gazetesi üstüne, sadece H. Solomonidis’in İzmir’de Gazetecilik (Atina-1959) kitabında verdiği şu bilgiye sahibiz:

“1909 yılında, İzmir’de çıkmakta olan Yunanca gazeteleri basan matbaacıların, maaşlarına zam yapılması talebiyle, grev ilan etmeleri üzerine gazete sahipleri, grevi kırmak için aylık ve her nüshası İzmir’in dört büyük sabah gazetesi: “Amalthia”, “Armonia”, “Nea Smnrni” ve “İmerisia”dan birinin ismini alacak, ortak bir gazete çıkarmaya karar vermişlerdi. Buna karşılık grev komitesi aldığı bir kararla, grevi maddi açıdan desteklemek üzere, Th. Ktena’nın yazı işleri müdürü ve başyazarı olduğu, Ameroliptos’u yayına sokmuştu. Grevin bitmesi üzerine Ameroliptos, yayınını durdurmuştu”(6)

Bu grevden on yıl kadar sonra, işgal günlerinde, Kasım 1919’da, İzmir’de Rumca çıkan gazetelerin mürettiplerinin patronlarıyla yine maaş anlaşmazlığı yaşayıp greve gittiklerini biliyoruz. 1909’daki greve benzer bir çözümle, Kosmos, Amaltheia, Patris, Telegrafos, Faros ve Estia’nın patronlarının aralarında anlaşarak, üçerli ortak adla, (Kosmos, Amaltheia, Patris) ve (Telegrafos, Faros, Estia) gazetelerini, bir grubun sabah, bir grubun da akşam olmak üzere, günde iki gazete olarak çıkardıklarını Vakit gazetemizdeki bir haberden öğreniyoruz:

“İzmir’de Rumca Gazetelerin Mürettiblerinin Grevi / İzmir’de münteşir altı Rumca gazetenin sahibleri ile mürettibleri arasında bir ihtilâf zuhûr etmiş ve bu mes’eleden dolayı mürettibler ta’tîl-i eşgal eylemişdir. Bunun üzerine el-yevm İzmir’de (Kosmos-Amaltheia-Patris) ve (Telegrafos-Pharos-Estia) nâm-ı müşterekile biri sabah ve diğeri akşam olmak üzere iki Rumca gazete intişâr etmektedir.” (7)

OSMANLIDA BASIN GREVLERİ

İzmir’deki bu grevden birkaç ay sonra, Nisan 1920’de, İstanbul’da, Fransızca ve Rumca yayın yapan bir gazetede (-?-E.S.) çalışan Fransızca ve Rumca Mürettibleri Cemiyeti üyesi mürettipler, patronlarıyla ücret anlaşmazlığı yaşayınca işlerini bırakarak greve giderler. Mürettibîn-i Osmâniyye Cem’iyyeti üyesi dört mürettip de örgüt adına grevdeki işçi arkadaşlarına destek için ziyaret ederler.(8) Basın tarihimiz ve işçi hakları açısından ilginç bir tanıklığın bilgilerini aktaran belge olarak Alemdâr gazetesinde yayınlanan eylemin haberini okuyalım:

“Patronlar Grevi / Mürettibler mi Haklı, Patronlar mı?

Fransızca ve Rumca gazetelerin mürettiblerle patronlar arasında hâsıl olan bir ihtilâfdan dolayı intişâr edememekde olduğu ma‘lûmdur. Bu ihtilâf patronların işâa eyledikleri vech üzere mürettiblerin yüzde altmış zam taleb etmelerinden müsbet değildir.

Şöyle ki; bundan üç ay kadar evvel patronlar mümessili İspanodi Efendi ile Mürettibler Cem’ iyyeti arasında akd edilen bir mukâvele-nâmeye nazaran gece işçileri için (18,15,16), gündüz çalışan mürettibler için de (16,13,11) lira haftalık verilmesi kararlaşdırılmış; buna mukâbil de mürettibler altı ay yevmiyyelerinin tezyîdi talebinde bulunmamağı taahhüd eylemişlerdir.

Hâlbuki iki üç gün mukaddem patronlar durup dururken mürettibler ile akd eyledikleri mukâveleye zîr ü zeber ederek tesbît edilmiş bulunan yevmiyyeleri vermekden imtinâ eylemişler mürettibler de patronların bu hod-serâne hareketlerine ittibâ’ etmek istemeyerek terk-i eşgal etmişlerdir.

Mes’elenin içyüzü budur ve görülüyor ki bu mes’elede patronlar haksız, mürettibler haklıdır. Maa-hazâ patronların biraz munsif-âne hareket ederek mes’elenin hüsn sûretle tesviye edilmesi imkânı münselib değildir. Temenni ederiz ki bu çalışkan işçilerin bu kadar sarîh hakları ziyâ’a uğramasın. Sagîr-i efkâr mes’eleyi patronların nokta-yı nazarına göre ve ber-mu’tâd işçilerin zarârına olarak tefsîr eylemiş ise de mes’ele bizim söylediğimiz gibidir ve bu husûsda mürettiblere müteveccih hiç bir mes’ûliyyet yokdur.

TÜRK MÜRETTİBLERİ

Dün akşam Mürettibîn-i Osmâniyye Cem’iyyeti idâre hey’etinden dört işçi Fransızca ve Rumca Mürettibleri Cem’iyyeti’ne giderek İstanbul mürettiblerinin karşı yaka mürettiblerine kardeş selâmlarını ve mümessillerile berâber maddî ve ma’nevî her hısûsda kendilerine müzâhir olduklarını tebliğ etmişlerdir.” (9)

Fransızca ve Rumca Mürettibleri Cem’iyyeti’nin eylemlerine destek için İstanbul’dan “karşı yakaya”, Kadıköy’e geçen Mürettibîn-i Osmâniyye Cem’iyyeti üyelerinin, I. Dünya Savaşı’nın Osmanlı’da yarattığı siyasal, toplumsal sonuçlarına koşut yeni bir örgütsel yapılanmaya girişip 1919 yılı sonuna doğru Türk Gazeteciler Cemiyeti’ni kurduklarını öğreniyoruz. (10)

İŞGAL İSTANBUL’UNDAN CUMHURİYET’E

İşgal İstanbul’unda, Osmanlı Mürettipleri’nin, “haftada bir gün dinlenmek”, “efendiler, yalnız bir gün dinlenmek” diye çırpındıkları 1922 yılı İstanbul’unda, “Mürettibîn-i Osmaniyye Cem’iyyeti’nin yayın organı olarak “ayda bir” sayı çıkardıkları Bugün (18 Temmuz - 6 Eylül 1922) (11) gazetesini biliyoruz. Elde iki sayısı olan Bugün’ün başlığında yer alan, ünlü “heccâvımız” Eşref’in dizeleri, günümüzde bir meslek olarak unutsak da mürettipleri bizlere anımsatmaya devam ediyor: “Çıkar mı öyle evrâk-ı havâdis kendi kendinden? / Ayakda bir belâdır bu; bunu bilmez muhâsibler. / Gece gündüz döker bîçâreler göz nuru işlerken, / Ahâlî kör kalırdı olmamış olsa mürettibler. – Eşref ”(12)

Basın emekçilerimiz, İstanbul’daki dizgiciler, Cumhuriyet’in duyurumuna sayılı günler kala, daha iyi çalışma koşulları isteğiyle, 6 Eylül 1923’te greve giderler. Bu greve öfkelenen, İkdâm, Akşam, İleri, Tercümân-ı Hakikat, Tevhîd-i Efkâr, Tanîn, Vatan, Vakit gazetelerinin patronları, ayni Rumca gazetelerin patronları gibi davranarak, grevi kırmak için birleşirler ve Müşterek Gazete’yi çıkarırlar.(13) Dizgiciler de seslerini duyurmak için Haber (8 Eylül 1923) adlı grev gazetesini yayımlarlar. Rumca dört gazetenin patronlarının, gazetelerinin adlarıyla / logolarıyla gazete çıkarışları gibi İstanbul’da da, Müşterek Gazete başlığının altında, İkdâm’dan Vakit’e bütün gazetelerin adları yazılıdır. Grev, 20 Eylül 1923’te anlaşmayla sona erer. İşçilerin örgütlü seslerini yansıtmak amacıyla, Cumhuriyet’in kuruluş hazırlıkları sürecinde, 1923 Eylül’ünde, “İzmir matbaalarındaki işçi kardaşların” yine bir gazete çıkarma girişiminde (?-E.S.) bulunduklarını, bir işçi gazetesi çıkaracaklarını, Ahenk’de çıkan bir kutlama yazısından öğreniyoruz:

“İşçilerimizin Emek’i: İzmir matbaalarındaki işçi kardaşların (Emek) ismiyle yevmî bir gazete neşrine başlayacakları ve gazetenin bir iki güne kadar da hazırlığını ikmâl ile intişâr edeceğini haber aldık. Şehrimizde ilk işçi gazetesi olan (Emek)i intişârından evvel tebrik, muammer ve muvaffak olmasını temenni eylemeği vazife biliriz”.(14)

Çamaltı Tuzlasına Ta’tîl-i Eşgal

Osmanlı’da, bir iki aykırı örnek dışında, Ağustos 1908’e kadar, bir işçinin işini bırakması, “ta’tîl-i eşgal” eyleminde bulunması, “grev” yapması, düşünülecek bir olgu değildi!...Örneğin İzmir Tuzla’dan, tuz depolarına kayıklarıyla tuz taşıyan kayık-çılarımız, 1890 Haziran’ında ve Ocak 1909’da, ücretlerinin yetersizliği gerekçesiyle korkmadan “ta’tîl-i eşgal eyliyorlar”, ücretlerinin arttırılmasını istiyorlardı:

 “Çamaltı ve Ada memlahalarından Foça ve Karşıyaka ve İzmir anbârlarına tuz nakl eden kayıkcılar almakda oldukları ücret-i nakliyenin çekdikleri mezâhim ile gayr-i mütenâsib olduğundan bahisle ücret-i mezkûrenin radde-yi münâsebeye iblâğına kadar ta’tîl-i eşgal eylemeleri üzerine keyfiyyet Divân-ı Umûmiyye-yi Osmâniyye Nezâretine lede-l-iş’âr istihsâl olunan me’zûniyyete binâen nakl olunacak tuzların beher tonilatosuna üç kuruş zamla ücret-i nakliyye-yi mezkûrenin onikibuçuk kuruşa iblâğı karârlaşdırılarak bu sûret kayıkcılar tarafından dahi bi-l-kabûl nakliyyâta başlanılmış ve zamm-ı vâki’in çekilen zahmetlere karşı muvâfık-ı muadelet olduğunu mübeyyen Foçateyn kazâsı İdâre Meclisi’nden vârid olan mazbata Meclis-i İdâre-yi Vilâyetden tasdîk olunmak üzere İzmir Divân-ı Umûmiyye Nezâretinden bâ-müzâkere makâm-ı vilâyete tevdî’ kılındı.”(1)

Cumhuriyet döneminin ilk basın grevi İzmir’de (28 Ekim 1966)

Türkiye Cumhuriyeti’nde, basın yayın dünyasında ilk grev (15), İzmir’de, 28 Ekim 1966’da, Demokrat İzmir gazetesinde gerçekleşir:

“İlk Basın Grevi İzmir’de Başladı, İzmir, Özel, Türkiye’de ilk basın grevi dün Demokrat İzmir gazetesinde başlamıştır. Ücret ve sosyal haklar konusunda işverenle anlaşmazlığa düşen Demokrat İzmir gazetesi teknisyen işçiler dün çalışmamışlardır. Greve 21 teknisyen işçi katılmıştır. Basın işin yürüttüğü grevi öbür sendikalar desteklemektedir.”(16)

Gelişimi ve sonuçları açısından ilginç olan bu grev, Demokrat İzmir’i oldukça sarsar. Adnan Düvenci’nin ölümünden sonra eşi Ayten Düvenci’nin sahipliğinde 12 yıl daha yayımlanan gazete, okurlarına 28 Nisan 1979’da son kez seslenir.

DİPNOTLAR

1 - İttihâd, 1 Kânûn-i Sânî 1324 / 13 KS [Ocak] 1909, s.3.

2 - Osmanlı Türkçe basınında, tarihsel akışa göre çok erken gerçekleşen (!), H. Cahit Yalçın’ın anılarından öğrendiğimiz, basın emekçilerinin 1901 yılında yaptıkları ilginç bir grev eylemi var! Döneminin iki önemli gazetesi, Sabâh ile İkdâm’ın kimi yazarları, aylıklarının artırılması için yazarlara, işçilere, “grev yapıp gazeteyi bırakalım, kendi hesabımıza başka bir gazete çıkaralım” önerisinde bulunurlar. Gazetelerinden ayrılan grevci yazarlar ve işçiler, etkinliği olmayan Saâdet gazetesini kiralayarak yayıncılığa başlarlar. Giderlerini yazarların (!) karşıladığı bu ilginç grev (!-?-) deneyinin sonunda kiraladıkları gazeteleri onlara “saadet” getirmez. Hüseyin Cahit, anılarında, bu grevi bütün öyküsüyle “Bir Basın Grevi”, başlığıyla anlatırken: "Hep birden grev yapıp Saadet'i çıkarmamız ne İkdâm'ı sarstı, ne de Sabah'ı. Basın piyasasının kalburüstü en işgüzar yazarları Saadet gazetesini bir türlü yürütemiyordu. Sansür müthiş bir silindir olmuştu. Hiçbir yazarın benliğini göstermesine, hiçbir gazetenin başka türlü olmasına imkân yoktu. Nasıl olup da bizlerin böyle bir çeşit isyan şeklinde kendi başımıza bir gazete çıkarmamıza müsaade ettiklerine şimdi şaşıyorum...", Hüseyin Cahit Yalçın, “Bir Basın Grevi”, Edebiyat Anıları, Haz.: R. Mutluay, İstanbul, T. İş Ban. Yay., 1975, s.113.

Hıfzı Topuz, 100 Soruda Türk Basın Tarihi, İstanbul, Gerçek Yayınevi, 1973, ss.84-85.

3 - Kadir Yıldırım, Osmanlı Çalışma Hayatında İşçi Örgütlenmesi ve İşçi Hareketlerinin Gelişimi (1870-1922), Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2011, ss.293-328, 387-388.

Ahmet Ali Gazel, 1923 Mürettipler Grevi, İstanbul, İdeal Yayınları, 2016, ss. 53-54.

4 - Ahenk, 16 Kânûn-ı Evvel [Aralık] 1324 / 29 Kânûn-ı Evvel [Aralık] 1908, s.3;

Ari Çokona, “İzmir Rum Basını”, 20. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Trakya’daki Rum Yerleşimleri, İstanbul, Literatür Yayınları, 2017, s. 264.

5 - İzmir’de Rumca yayımlanan İzmir gazetelerinin en önemlisi olan Amaltheia’nın Yunan Meclis Kütüphanesi’ndeki koleksiyonlarında 1909 yılı sayıları bulunmuyor. Bkz: https://srv-web1.parliament.gr/ library.

6 - Engin Berber, “Osmanlı Kentini Tanımada Kaynak Olarak Yunanca Takvim ve Rehberler”, Kebikeç, Sayı 17, 2004 s. 58. Bkz. H. Solomonidi, İzmir’de Gazetecilik [Yunanca], Atina, 1959, s.205.

7 - “İzmir’de Rumca Gazeteler Mürettiplerinin Grevi”, Vakit, 28 Teşrîn-i Ssânî [Kasım] 1335 (1919), s. 3.

8 - Kadir Yıldırım, Osmanlı Çalışma Hayatında İşçi Örgütlenmesi ve İşçi Hareketleri…., ss.431-432. “Patronlar Grevi”- “Türk Mürettibleri Grevciler Nezdinde”, Alemdâr, 19 Nisan 1336 / 1920, s. 3.

“Mürettibler Grevi Münasebetiyle”, Aydınlık, No: 6, 1 Kânûn-i Evvel [Aralık] 1921, s. 172.

9 - “Patronlar Grevi” – “Türk Mürettibleri Grevciler Nezdinde”, Alemdâr, No: 2787- 487, 19 Nisan 1336 /1920, s. 3.

“Mürettibler Grevi Münasebetiyle”, Aydınlık, No: 6, 1 Kânûn-ı Evvel [Aralık] 1921, s. 172

10 - Türk Gazeteciler Cemiyeti”, Alemdâr, No: 276 - 1575, 27 Eylül 1335 / 1919, s.2.

“Türk Gazeteciler Cemiyeti Nizamnamesi”, Alemdâr, No: 322-2632, 12 Teşrin-i Sânî [Kasım] 1335 / 1919.

11 - Bugün: Mürettibîn-i Osmaniyye Cem’iyyetinin nâşir-i efkârıdır./ Şimdilik ayda bir neşr olunur, fennî, ictimâî, iktisâdî musavver gazetedir. Çıkaran: Mürettibîn-i Osmaniyye Cem‘iyyeti. Müdür-i Mes‘ûl: Necîb. 18 Temmuz - 6 Eylül 1338 /1922, 1-2. Bkz.: Serigrafçı Hasan Usta (Derleyen), “Mürettibîni Osmaniyye Cemiyeti ve Bugün Gazetesi”, Yurt ve Dünya Dergisi, Temmuz 1978, ss. 86-92.

Hasan Duman, Osmanlı-Türk Süreli Yayınları ve Gazeteleri / 1828 -1928-I-II-III-, Ankara, Enformasyon ve Dokümantasyon Hizmetleri Vakfı Yayını, 2000,c. -I-, s.190.

12 - Şair Eşref’in bu dörtlüğü, ilk kez (?),“İnsafsız Gazetecilere” başlığıyla, 23 Şubat 1324 / 8 Mart 1908 günlü, Yeni Gazete’de (İstanbul) çıkmıştır. Bkz.: Ö. F. Huyugüzel - Şerife Çağın, Eşref / Bütün Eserleri, İstanbul, Dergâh Yayınları, 2006, s.333.

13 - Ahmet Ali Gazel, 1923 Mürettipler Grevi, İstanbul, İdeal Kültür Yayıncılık, 2016, ss. 53-105.

14 - Ahenk, 3 Eylül 1339 / 1923. Muharrir, Emek gazetelerine, A. Cerrahoğlu’nun, “İzmir’de çıkacak işçi gazetesi” diyerek adını andığı, ancak hakkında hiçbir bilgi edinemediğimiz, Irgat’ı da ekleyebiliriz. Bkz.: A. Cerrahoğlu, Türkiye’de Sosyalizmin Tarihine Katkı, İstanbul, May Yayınları, 1975, s. 165, 546-553.

15 - Efdal Sevinçli, İzmir Basın Tarihi / Gazeteler, Dergiler, s.257.

16 - “İlk Basın Grevi Demokrat İzmir’de Başladı”, Milliyet, 29. 10. 1966, s. 1.

Aytaç Demirci-Yusuf Rıza Düvenci, Bir Mücadele Gazetası! Demokrat İzmir, ss. 319-322, 468-471.

S. Gezgin - V. Polat - H. E. Arcan, “….Demokrat İzmir”, Türkiye Sözlü Basın Tarihi-III-, İstanbul, Türkiye İş Bankası Yayını, 2016, ss. 480-484