“Sen misin Vahdettin'e dil uzatan! Ben de İzmir'e yapacağımı bilirim!”
Bu sözcükleri tam olarak ağızlarına alıp almadıklarını bilmiyorum ama, Başkan Tunç Soyer 'in 9 Eylül'deki haklı çığlığına karşı AKP'nin Kültür ve Turizm Bakanı benzeri şeyler söylemiş olabilir.
Yaptığı şey, UNESCO Kültür Mirası adaylığından İzmir'i elemek ve yerine Bursa'yı göstermek.
“Elbette öyle olacaktı!” dediğinizi duyar gibiyim. Bursa'nın fanatik Belediye Başkanı istemişken, İzmir'in Tunç Soyer'ine yedirirler miydi? Üstelik bu kent zaten “Gavur İzmir!”
TARKEM'İN GÖZ YAŞLARI
Oysa TARKEM'in (Tarihi Kemeraltı) 2020 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'ne alınan “Kemeraltı ve Çevresini Kapsayan Tarihi Kent Merkezi” projesi herkesi umutlandırmış ve asıl listeye aday girebilmek için yoğun bir çalışma başlatılmıştı.
Bu kültür mirası için UNESCO'ya başvuru çalışmaları ilk kez İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener tarafından başlatılmıştı. Çalışmalara İzmir Valiliği, İzmir Kalkınma Ajansı, Konak Belediyesi ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü de eklenince, olay İzmir boyutunda benimsenmişti.
TARKEM içinde bulunan uzman ve bilim adamlarının çalışmaları ile son şeklini alan başvuru için artık Kültür ve Turizm Bakanı ile görüşme aşamasına gelinmişti.
BURSA, AKP'Lİ OLUNCA
Bu seçimin yapılmasında kullanılan ölçütlerin tamamen siyasi olduğu konusunda fikir birliği var! Herkesin görüşü, UNESCO adaylığının AKP'li Bursa'ya armağan edildiği yönünde...
Aslında Bursa'nın UNESCO'ya gönderdiği İznik dosyasının da çok değerli olduğu bir gerçek. Ama Kültür Bakanı, son güne kadar İzmir Kemeraltı için hazırlanan dosyaya destek veriyor gibi göründü. Sonra da bu dosya hakkında bilgi vermek isteyenleri oyalayarak yanına bile kabul etmedi. Ardından da kötü haber geldi...
Böylesine bir davranışın Kültür ve Turizm Bakanı'na yakışıp yakışmadığını sizlere bırakıyorum.
Bir de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yaptığı haklı 9 Eylül konuşmasının ardından İzmir'in başvurusunun reddedilmesi ne şık, ne etik ne de estetik!
Apaçık İzmir'e ve İzmirliye ceza vermekten başka bir şey değil bu davranış.
Zaten; verdiği verginin onda birini ancak alabilen İzmir, Ankara'daki AKP'lilerin eline geçen her fırsatta cezalandırılıyor...
Ne diyelim, çoğu gitti azı kaldı!