İzmir'in güncel en önemli sorunu trafik.
Trafik, kentin belli başlı noktalarında zamanlı zamansız öyle bir kilitleniyor ki,
bu tam bir felakete dönüşüyor.
Bunda elbet tramvay hattı yapımının rolü büyük. Ama görünen o ki, zaten bu iş, altı ay önce bitecekken uzayıp gidiyor. Ve de buna bağlı trafik sıkıntısı da en üst düzeyde yaşanıyor kentti. İnsanlar, zamanında işlerine gelemiyor, zamanında evlerine dönemiyorlar. Randevularına geç kalıyorlar. Stres yaşıyorlar.
Çoğu Büyükşehir Belediyesi'nin üst düzey yöneticilerinden kurulan ve buna Jandarma, Trafik Müdürlüğü, Hava Limanı yetkilisi, Şoförler Odası gibi kuruluşların da destek verdiği kısa adı UKOME olan Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin faaliyetlerini izleyin.
Hep yasak. Hep yasaklama.

Nitelikli bir kurul olan UKOME'nin, şu son günlerde işkenceye dönüşen İzmir trafiği hakkında alınmış ferahlatıcı hiç bir kararı yok.
Bu sıkıntılı süreçte karınca kararınca bir hizmet üreterek vatandaşı rahatlatan İZBAN'ın Alsancak-Gaziemir arasında seferler koyması dışında kulağımıza gelen hiç bir hizmet yok.
Tamam, İzmir büyüyor, trafiğe her gün yüzlerce yeni araç katılıyor ama bunmun sbonu ne olacak?
Eminim, tramvay hattı bitip de seferler başlayınca da trafik rahatlamayacak. Belki sorun daha da büyüyecek.
Artık Yeşildere Caddesi, Mathatpaşa, Sahil Bulvarı, Alsancak trafiği, ezeli bir sorun olan Şirinyer, UKOME'nin yeni yasaklar üretmeden akılcı kararlarını bekliyor.
...
İstanbul'u trafiğiyle anardık. Şimdilerde İzmir, onun da önüne geçmiş dturumda.
Yarın ne olacak, tkahmin etmek bile istemiyorum.

***


Taksilerde kısa mesafe sorunu

Sıkça taksiye binenlerin ve de taksi sürücülerinin karşılaştıkları bir sorundur bu.Taksi sürücüleri canlarını çok sıkan bu konuda oldukça haklı. Çünkü duraklarındaki sıradan çıkıyor,kısa mesafeden çok az kazanıyor,yeniden sıraya girmesi gerekiyor.
Müşteriler de taksicilerin haklı olarak burun kıvırmasından dertli.
Kısacası kısa mesafe sorunu çözüm bekliyor.
İzmir Şoförler ve Otomobilciler Meslek Odası seçimlerini yeniden kazanarak güven tazeleyen Başkan Celil Anık,bu sorunu çözeceğine dair söz verdi.
Nasıl çözecek, belli değil.
Muhtemelen, kısa mesafelerde fisk bir ücret talep edilecek. Kilometreye bakılmayacak. Kısa mes afelerde 4 lira 5 lira ödendiği oluyor. Bu, belki 10 lirayla fikslenecek.
Bu, hem kısa mesafe taleplerini azaltacak, hem de taksici esnafının elini rahatlatacak.
Çözüm için bekleyeceğiz.

***

Güzel başladı


Buca Protestan Baptist Kilisesi'nin Bucalılar için ayrı bir yeri ve önemi var. 1923'lü yıllardan sonra uzun süre boş kalan tarihi kilise, 1967'den itibaren, dönemin Belediye Başkanı Süha Göksel tarafından nikah dairesi olarak düzenlenmiş ve o tarihte nikah memuru olarak görevclendirilen Ahmet Yurtkorur, 20 kusur yılı burada olmak üzere 35 yıllık meslek hayatında 37 bin nkih kıymıxştı. Bu, birk rekordu. Gerçi Guinnes Rekorlar Kitabı'na 100-120 eksiği olduğu için giremedi ama yine de önemli bir rakam bu.
Buca Belediyesi Kültür Müdürlüğü, bu tarihi kilisede "Kilise Buluşmaları" adı altında bir etkinlik başlattı.
Ayda bir yapılacak.

Etkinliğin ilk konukları, benim de çocukluk arkadaşım Ahmet Yurtkorur'la, Bucaspor'da defalarca başkanlık yapan ve bu güzide kulübün hafızası olarak bilinen Şükrü Kayagüney'di.
Anılardan oluşan konuşmaları ilgi ile dinlendi ve bunun iyi bir başlangıç olduğu konusunda fikir birliğine varıldı.
Bucaü'da bir siyasi partinin ilçe başkanı, bir süre önce bu kilise bahçesinde düzenlenen Tarhana Şenliği'ni hedef alarak, sosyal medyada "Sabrımı taşırmayın" diye efelik taslamıştı da gülmüştük. Şimdi bu saftirik arkadaş siyaset sahnesinde değil ama dediğim gibi Pastör Erhan Çevik'in yönetiminde Buca Protestan Baptist Kilisesi, tarihe sahip çıkan yapısıyla hepimizin bir buluşma noktası olma özelliğini koruyor.
Ertan Çevik'i ayrı bir teşekkürümüz var.

***

Doktor muayenehaneleri


Dört beş yıldır doktor muayenehaneleriyle ilgili ciddi sorunlar yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı, muayenehanelere yeni uygulamalar getirdi. Muayenehanenin bulunduğu binanın giriş kapısından başlayarak; asansörüne, muayenehanenin pencerelerinden zeminine, hatta tuvaletine kadar her şey ama her şey, beylerin istediği gibi olacak.
Kaçış yok. Beyler, peşin niyetliyse , ön yargılıysa hiç kaçış yok.
Bu yüzden muayenehanesini kapatan o kadar hekim var ki, saymakla bitmez.
Bakanlığın amacı, hastaları, kurum hastanelerine yönlendirmek.
Bu hükumet, belli ki özel muayenehane istemiyor.
Kariyerinin zirvesinde bir hekim , geçtiğimiz aylarda bakanlığın istediği standartlara getirdiği muayenehanesini, denetimcilere gezdirirken tam not alacağını sanmış.
Denetimciler,alaturka tuvalete girdiklerinde ceplerinden bir mezure çıkarmışlar. Bakmışlar ki, deliğin genişliği 10 santim.
Meğer 11 santim olmalıymış.
Uyarmışlar:
"11 santimlik hale getirin izin verelim"
Yılların hekimi, beylere yol göstermiş:
"Size güle güle. Ben de bu muayenehaneyi açmıyorum. Anlaşıldı mı?"
Kimse bu tavrından dolayı alınmamış. Tıpış tıpış gitmişler. Hem de hallerinden memnun halde.
Çünkü muratlarına ermişler.
Daha ne olsun ki?

***

Cemil Şeboy'un sitemi


Buca eski Belediye Başkanlarından Cemil Şeboy'un, kentine hizmetlerini inkar etmek mümkün değil. Şeboy, üç dönem başkanlığı süresince; Buca'nın önemli sorunlarına çözümler getirdi.
Belediye binasını yaptı, Gölet'i, Yedigöller'i kurdu, Atatürk Maskı'nı gerçekleştirdi, kadın sığınma evi yaptı, Bülent Ecevit'in heykelini dikti, Bucaspor tesislerini gecekondulaşmaktan kurtararak hayata geçirdi.
Ve kendi adı verilen stadyumu inşa ettirdi.
Bunları yaparken; hakkındaki bir yığın şikayet ve ihbar nedeniyle hapse de girdi. Hapse giriş nedenleri arasında özellikle; hazine arazisine kurulduğu iddia edilen Cemil Şeboy Stadyumu var. Ki o Cemil Şeboy, bu stadı 16.5 milyon liraya kurdu 10 yıl önce.
Hukuk Komisyonunu'nun önerisi üzerine Belediye Meclisi, stada onun adını vermeyi kararlaştırdı.
Bir süre stad onun adıyla anıldı. Ama şimdi; spor sayfalarına bakın "Arena" diye geçiyor.
Stadın girişinde Cemil Şeboy adı yer almasına rağmen, bazı spor yazarları onun adını kullanmayıp "Arena" diyorlar.
Cemil Şeboy, haklı olarak sitem ediyor ve diyor ki:
"Stadın kurulduğu bölge, Buca'nın adeta terkedilmiş bir bölgesiydi. Ben, burasını kurtardım, çevresini değerlendirdim. Bucaspor, Birinci Lig'e çıktığında bu stad hazırdı ve pek ç oük büyük takımı bu stadda ağırladı. Buza spor muhabirleriyle yazarlarının tavrını anlamakta zorluk çekiyor ve üzülüyorum. Aynı üzüntüyü o zorlukları birlikte yaşadığımız dostlarım da paylaşıyor"