Sporun amacı sevdirmek, sevgiyi yaymaktır.
Sporun ereği insanlar ve gruplar, hatta uluslar ve ülkeler arasında bile dostluklar yaratmak, düşmanlıkları silmektir.
Spor rekabettir, düşmanlık değil.
Spor kardeşliktir.
Futbol bu, iddia olacak tabii. Tribünlerde de iddia olacak... Antramanlarda da... Ama sövmeden, dövmeden.
Bir takım tutmak başka şeydir, sevmek başka şey.
Zaten futbol, zaten spor severseniz güzelleşir.
Skorbordun yazdıkları çabuk unutulur.
Karşıyaka İzmir'de Boluspor'a 4-3 yenildikten sonra taraftarlar sevgi-sitem iç içeliğinde çiçekli protestoda bulundular.
Demek ki sporun sevgi, protestonun da çiçekli yapılabileceğini öğrendik. Zaten Karşıyakalı olmak Karşıyaka'ya layık olmak değil midir?
Karşıyaka'da küfürün, kinin, nefretin, öfkenin yeri yoktur.
Karşıyaka sevgi demektir.
Sahalardaki sonuçlar unutulur gider.
Ama o sevgi... Ama o dostluk... Sonsuzluğa dek uzar gider...
Sevgi olmazsa mutlu olamayız.
Mutlu olamamak ölmektir.
Fiziksel ölmek değil, ruhsal ölmektir.
Mutlu olmak varken, ölmek niyedir.
Mutlu olmak için de sevmek gerekir.
Sevmek, kırçiçeğini, karanfili sevmektir.
Sevmek de, ardıç kuşunu, kelebeği sevmektir.
Sevmek de, sporu, futbolu, simgelerini sevmektir.
Sevmek de, sarı-kırmızıyı, siyah-beyazı, sarı-laciverti sevmektir.
Sevmek de, Yeşil-Kırmızı sevmektir.
Sevmek de, adam gibi sevmektir.
Sevgisiz yaşanmaz.
Karşıyaka'yı sevelim... Karşıyaka bizim be...
Karşıyaka'daki çiçekli protesto da bir dostluk örneğidir.
Oxford'ta insan soyuna öğretilemeyecek tek şey de dostluktur.