Size bir haber aktarayım... Tarihi sekiz bin yıl öncesine dayanan, adı dünyaca bilinen, güzel şehirlerden birinde ciddi bir ekonomik kriz yaşanır. Daha doğrusu ülkenin genelinde yaşanan ekonomik krizden o şehir de, o şehirde yaşayanlar da nasibini alır. Bu krizden doğal olarak en olumsuz etkilenenler de öğrenciler olur. Ülkenin çeşitli yerlerinden gelen öğrenciler içinde parkta yatan bile vardır. Karın doyurmak ise en temel sorunlardan biridir...

Çünkü yeme içme ve barınma maliyetleri iki üç kat artarken, gelirlerde ise elle tutulur bir artış olmamıştır. Böyle olunca da öğrencilerin büyük bölümü bu krizi ağır bir şekilde yaşar...

O kentin belediyesi de öğrencilere destek olmak istiyor ve her gün ücretsiz yemek dağıtmaya karar veriyor... Şehirdeki üniversitelerden iki tanesi belediyenin araçlarını kampüslerine sokmaz... Kendilerine göre gerekçeleri vardır, ama kentin insanları bilir ki; asıl neden o şehrin belediye başakanının, iktidar partisinden değil de muhalefet partisinden olmasıdır...

Bu kadar da olmaz” diyorsanız, olur hem de bal gibi olur...

Ve bu şehir İzmir...

İçinde yaşamasak eğlenceli bir ülke'' diye klişe bir söz var, ama bu durum artık bir tık ötesi...

Artık kara mizah...

İzmir'de Katip Çelebi Üniversitesi ile Demokrasi Üniversitesi öğrencileri, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden gelen yemekleri ancak kaldırımlarda, duvar kenarında, tozun toprağın içinde yiyebiliyorlar. Çünkü okul yöneticileri belediyenin araçlarını okula sokmuyor.

Katip Çelebi Üniversitesi izin alınmadığını ileri sürmüş, Demokrasi Üniversitesi “yerim dar” demiş ve öğrencilerini kısmen açlığa mahkum etmiş... CHP Milletvekli Atila Sertel bu durumun tamamen politik olduğunu ve rektörlerin iktidardan talimat alarak bu davranışı sergilediğini iddia ediyor...

Siyasetçilerin birinin ak dediğine diğerinin kara demesi çok bilinen bir şey. Hatta anlaşılabilir bir durum.

Bu duruma eğitimcilerin dahil olması ise kabul edilebilir bir şey değil.

Öğrenciler bizim geleceğimiz...

Geleceğimizi günlük politikalara mahkum etmemek lazım.

Bilmiyorum anlatabildim mi hocam?