Erken seçim tartışmalarının gölgesinde AB Komisyonunun sert bir ilerleme raporu unutuldu.
Geçtiğimiz ay da AB zirvesinden sonra “Daha çok bekleriz” demiştim. Gerçekten Batı cephesinde yeni bir şey yok...
Gelelim rapora;
“OHAL hukuk devletinde olmaz. OHAL acil olarak kaldırmalı. Türkiye hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusunda AB'den hızla uzaklaşmaya devam ediyor. Darbe girişimini hızlı ve güçlü şekilde kınıyoruz. Üllkedeki demokratik kurumlara olan desteğimizi sürdürüyoruz. Türkiye'nin bu kadar ciddi bir tehdit karşısında meşru ve orantılı mücadele vermesini anlıyoruz”
Raporda 31 Kanun Hükmünde Kararname'nin ciddi eksiklikler ve etkiler içerdiği, bunların yasal ve Anayasal denetime açılmadığı, ifade özgürlüğü,toplanma özgürlüğü ve yargılama hakkı gibi sivil ve politik hakları engellediğinin altı çiziliyor.
Raporda OHAL ilanından bu yana, 150 binden fazla kişinin gözaltına alındığı, 78 bin kişinin tutuklandığı ve 110 binden fazla memurun görevden alındığı belirtiliyor. Raporda ayrıca AİHM tarafından "etkili bir iç hukuk yolu olma kapasitesi" bir takım talihsiz kararlarla daha da zayıflatıldığı dile getiriliyor.
OHAL uygulamaları çerçevesinde, parlamentonun yasama organı olarak yetkilerinin daraltıldığına dikkat çekilen raporda sivil toplumun baskı altına alındığı belirtiliyor. Raporda ayrıca yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü ilkesinde çok büyük bir gerileme olduğu, ifade özgürlüğünde sorunun da devam ettiği anlatılarak OHAL’in medya ve üniversitelerden gelen eleştirileri bastırmak için kullanıldığı belirtiliyor. Bu arada 150 gazeteci, yazar insan hakları savunucusu ya da sosyal medya kullanıcısı hapiste olduğuna değiniliyor.
Raporda terörle mücadelenin meşru olduğu, göçmenler ve sığınmacılar konusunda önemli ilerleme kaydediliğinin altı çiziliyor. Bu arada Türkiye'nin ekonomik büyümesi de takdir ediliyor. Raporda; “Elbette,Türkiye Avrupa'dır. Elbette,Türkiye aday ülkedir. Bizler açıkça Türkiye’nin kilit bir ortak olduğunu söylüyoruz. Türkiye aday ülke olmanın ötesinde stratejik bir bölgesel aktördür” deniliyor.
İyi de AB kapısında daha ne kadar bekleyeceğiz?
Türkiye ise raporun tarafsız olmadığını ifade ederek itiraz etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz’ın görüşlerine bakalım;
“AB Komisyonu tarafından hazırlanan rapor Türkiye için bir sondur. AB müzakere sürecinin başladığından bu yana en sert rapordur. Bu rapor bu hükümetle bir şey olmayacağına ilişkin bir rapordur.”
Sözün özü; AB ilkelerinden taviz vermiyor,bunlara uymak zorundayız.
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.