Kılıçdaroğlu’nun 'Tek Adam'a dönüştüğü ve giderek eleştirdiği Erdoğan’a benzediği söyleniyor.
Hukuken Cumhurbaşkanı olamayacağı son derece açık olsa da fiilen Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’a benzeyen bir yönü daha var artık. CHP’li çok değerli iki hukukçuya göre Kılıçdaroğlu ‘fiilen’ CHP Genel Başkanı olsa da artık ‘hukuken’ değil; bu görüşleri özetlemeye çalıştım.
Kılıçdaroğlu’nu önceden uyaran kişi, CHP’de eskiden 'İkinci Adam' konumundaki Genel Sekreterlik görevini en uzun süre üstlenmiş olan ve Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesinde en büyük pay sahibi Önder Sav’dı. YARSAV Kurucu Başkanı olan ve Kılıçdaroğlu’nun “Geçmişi temiz, partiyi ileri götürecek biri varsa yarın bırakırım” sözlerine “Buradayım” karşılığı veren Ömer Faruk Eminağaoğlu da aynı görüşteydi. T24’te 27 Temmuz’da yer alan habere göre Eminağaoğlu, Kılıçdaroğlu’nun parti genel başkanlığı görevinin o gün itibarı ile hukuken düştüğünü söylüyor, gerekçelerini ve yapılması gerekenleri özetle şöyle açıklıyordu:
***
“Kılıçdaroğlu 25 ve 26 Temmuz 2020'de yapılan son kurultayda CHP Genel Başkanlığı'na seçildi. CHP Tüzüğü ve Siyasi Partiler Yasası’nda (SPY), kurultayların iki yılda bir yapılacağı, en çok bir yıl ertelenebileceği hükmü var. CHP, Temmuz 2022'ye kadar kurultayını yapmadı ve bir yıl erteledi. Kurultay için öngörülen toplam üç yıllık süre doldu. SPY 15/2. maddesine göre en çok üç yıl için seçilen genel başkanın görevi, bu süre dolduğunda kendiliğinden sona eriyor. Ne yasa ne de tüzükte mevcut genel başkanın görevinin, yeni genel başkan seçilip göreve başlayıncaya kadar devam edeceğine ilişkin bir hüküm yok. SPY 15/5. maddesine göre, Parti Meclisi’nin (PM) toplanarak, partiyi temsil yetkisini kendi içlerinden bir kişiye vermesi ve sonrasında 45 gün içinde olağanüstü kurultayın toplanması gerekiyor. SPY 16/2. maddesine göre, PM “iki olağan kurultay” arasında görev yapıyor ve görevi 3 yıllık süre sonunda bitmiyor. CHP Tüzüğü'nün 38/1-3. maddelerine göre delegelerin de görevleri yeni delegeler seçilinceye kadar devam ediyor. Sonuçta genel başkanın görevi bitmiş, PM ve kurultay delegelerinin görevleri devam etmektedir. PM'nin olağanüstü olarak toplanarak, hukuk ve demokrasinin gereğini yapması gerekiyor, böylece 45 gün içinde yapılacak bir olağanüstü kurultayda tüm merkez organların seçilmesi ve yenilenmesi sağlanacaktır.”
***
Yıllardır basına açıklama yapmayan Önder Sav’ın 28 Temmuz gecesi Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’a söyledikleri Kılıçdaroğlu’nun gidişini hızlandırabilir. 6 yıl Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı da yapmış bir hukuk duayeni olan Sav da PM’nin genel başkan yardımcılarından birini seçerek, 45 gün içinde genel kurula gitmesi gerektiğini, Kılıçdaroğlu'nun istifa etmeyip, devam etmesinin partiyi yaralayacağını söyledi. SPY uyarınca göre olağanüstü kurultayı toplamak için PM’nin yetkili olduğunu ve Kurultaydan sonra en yetkili organın PM olduğunu vurgulayan Sav’a göre esas sıkıntı şu: Seçmen Kılıçdaroğlu’na güvenini yitirmiş ve bu güveni yeniden sağlayabilmesi olanaksız…
Sav son bölümde durumu şöyle özetledi: “Kurultay hemen olmalıdır, genel başkan da istifa ederek bunun yolunu açmalıdır. Olmadığı takdirde, CHP'de ileride giderilmesi çok güç sıkıntılara düşeceğini görüyorum. Kemal Bey'in partiye katacağı bir şey yok artık.”
Her iki değerli hukukçunun dayanakları çok sağlam ve Kılıçdaroğlu’nun hukuken artık CHP Genel Başkanı olmadığı çok açık. Umarım partiye daha fazla zarar vermeden, bir an önce istifa eder. Yıllardır CHP’ye oy veren ve elinden geldiğince desteklemeye çalışan biri olarak PM’yi de göreve davet ediyorum. Türkiye’de en çok gereksinim duyulan şey hukuk ve hukuka uymayan birinin hukuku geri getiremeyeceğini halkımız biliyor…