Sanat dünyamızın başı dertten kurtulmuyor. Yalnızca son birkaç gün içinde olanlara bakın… Sanat alanındaki sorunların iktidar tarafından görmezden gelinmesi üzerine, Nazım Hikmet Kültür Merkezi “sokakları sahneye dönüştürme” çağrısı yapmış, bu çağrıya yanıt veren Levent Üzümcü, Kadıköy’de bir sokak performansı gerçekleştirerek devletin sanat faaliyetleri ve sanatçılara karşı yükümlülüklerine değinmiş, sosyal medya hesabında “Sahne sanatları yoğun bakımda. Akmehepe Anayasa’nın 64. maddesini uygulamıyor” demişti. Sen misin bunu söyleyen, geçen gün “halkı kin ve nefrete sevk etmekten” ifade verdi.
Sanata bir köstek de Fatih Kaymakamlığı’ndan geldi. Cuma Boynukara’nın “Ölüm Uykudaydı“ oyununu oynayan Tiyatro İmge’ye yasak getirmiş kaymakamlık. “Sanal tarama neticesinde kamu güvenliği bakımından uygun bulunmadığı” gerekçesiyle… Oyunun 2001’den bu yana çeşitli tiyatrolarda sergilendiğini hatırlatalım… Bir başka köstek, edebiyat alanından: “Veba Geceleri” adlı distopik romanı nedeniyle, Nobel’li yazarımız Orhan Pamuk hakkında yeniden soruşturma açılmış. Bilindiği gibi bu kitap hakkındaki soruşturma takipsizlikle sonuçlanmıştı. Şikayetçi vatandaşın karara itirazını değerlendiren Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği dosyanın yeniden açılmasını, savcılık tarafından ‘deliller’in yeniden incelenerek iddianame düzenlenmesini talep etmiş… Bütün bunlar siyasal iktidarın medyaya, sanata ve sanatçılara yönelik baskılarını, tehditlerini artıracağının göstergesi olsa gerek.
Bu köstekler karşısında, sanatçıların dayanışması çok önemli. Bir de yerel yönetimlerin ve sanat kurumlarının desteği. Üç büyük kentimizde, bu bilincin somut örneklerini görüyoruz. Bu satırları başkentten, 32. Ankara Film Festivali’nin son günü yazıyorum. Jüri görevimizi sonlandırmanın gönül rahatlığıyla, Ankara’nın sanat yaşamında olup bitenlere yöneltiyorum dikkatimi. Melih Gökçek döneminde zevksizliğe mahkum olan Büyükşehir’de sanatın esamesi okunmaz olmuştu. Çankaya ve Yenimahalle Belediyeleri kendi olanakları ile sanatı desteklemeye çalışıyorlardı elbet, ama yanlarında Büyükşehir olmadan yetersiz kalıyordu bu çabalar. Yıllar süren bu çölleşmenin ardından Mansur Yavaş’ın başkanlığındaki Başkentte sanat yeniden gündem oluyor. Ankara Film Festivali’nin destekçileri arasına Büyükşehir’in de katılması, sanat alanlarına ilişkin nitelikli kültür-sanat yayınlarını gündemine alması sevindirici.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de Ekrem İmamoğlu başkanlığında kentin sanat yaşamına anlamlı katkılarda bulunuyor. Tek bir örnek bile, bu desteğin İstanbul için önemini göstermeye yeterli: Gazhane’nin bir sanat merkezine dönüştürülmesi. Ülkemizde örneği olmayan bir merkez burası. İstanbul Şehir Tiyatroları’na tahsis edilen iki tiyatro salonu, galeriler, kütüphane, -özel teşebbüs yerine BELTUR tarafından işletilen, böylelikle makul fiyatlarla hizmet veren- kafeler, Karikatür Müzesi… Otoparkın üstü bile değerlendirilmiş bir konser alanı olarak. Son derece zevkli ve yalın bir tasarımla hizmete sunulan Gazhane, açılır açılmış gençlerin gözdesi olmuş… Kente yepyeni bir tiyatro (Alan Kadıköy) ve Sinematek (Sinema Evi) kazandıran Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, İmamoğlu’nu yalnız bırakmıyor bu sanat hamlesinde.
Ve İzmir… Sanat dostu başkan Tunç Soyer de elindeki tüm olanaklarla kentin sanat yaşamına katkı veriyor. Karabağlar’da yeni açılan Mustafa Necati Kültür Merkezi İzmir’in sanat mekanı ihtiyacına bir ölçüde cevap verebilecek. Şimdi, Bıçakçı Han’ın bir sanat merkezine dönüşmesini, Yıldız Sinema Müzesi’nin restorasyon çalışmalarının başlamasını heyecanla bekliyor İzmirli sanatçılar ve sanatseverler. İzmir Şehir Tiyatrolarının yılbaşını takip eden günlerde İsmet İnönü Sahnesi’nde oyunlarını sergilemeye başlamasını bekledikleri gibi… Siyasal iktidarın el değiştirmesiyle, -ihaleyi kazanmasına karşın Büyükşehir’e verilmesi engellenen- Elektrik Fabrikası’nın Büyükşehir tarafından bir Sanat Merkez’ine dönüştürülme olasılığını da hesaba katarsanız, İzmir’in geleceği konusundaki iyimserliğimizin yersiz olmadığını göreceksiniz.
Tabi, özel teşebbüsün de bu çabalarda başkanımızı yalnız bırakmaması önemli. İZTO’yu sanat etkinliklerinin yanında görmek isteriz. Yaşar Holding’in Çağdaş Sanat Müzesi girişiminin hayata geçmesi beklenirken, Folkart görsel sanatlar alanındaki etkinliklerini sürdürüyor… İstanbul’dan bir haberle bitirelim: geçen hafta İstanbul’da Piramit Galeri’de düzenlenen bir törenle ‘2021 Dünya Sanat Günü Wallace Hartley Ödülleri’ sahiplerine verildi. UPSD Başkanı Bedri Baykam, “Yılın Sanat Kurumu” ödülü sahibinin ‘Modern sanatı Ege’ye en kaliteli şekilde taşıyan’ ARKAS Sanat Merkezi olduğunu açıkladıktan sonra, ödülü Lucien Arkas’a verme onurunu bana verdi. Yerel yönetimler-sanat ilişkisinden söz açmışken, Eskişehir’i nasıl unuturuz… Nitekim UPSD de unutmamış. “Yılın Sanat İnsanı” ödülü, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in oldu. Darısı, diğer başkanların başına…