Geçen hafta bir es vermek için gündemden birazcık kaçmış; ütopik bir gelecek resmi çizen Sweeth Tooth adlı diziden söz etmiştim.

Bu hafta ise maalesef gerçeklikten kaçış yok!
20 Haziran Perşembe akşamı Mardin ve Diyarbakır’da çıkan yangınlar hepimizin yüreğini ateşe verdi. 7 bin dönümü küle çeviren yangında 15 vatandaşımız, 500’ün üzerinde hayvanımız yaşamını kaybetti.
O görüntüleri izleyip de içi yanmayan var mı? Kararmış çorak arazide çaresizce, yaralı, acılar içinde öylece bekleyen koyunların, kuzuların, keçilerin, eşeklerin görüntüleri… Yumurtalarını bırakamadığı için onlarla birlikte can vermiş kuşların fotoğrafları… Uzun süre aklımızdan çıkmayacak bu kareler.
*
Biz bir yandan yangına ve yangının ardında bıraktıklarına kahrolurken; yarı yanmış bedenlerle hala hayatta olan canların kesime götürülme meselesi ise pek tabii ki hayvanseverleri ayağa kaldırdı.
Bu ülkede ister insan ol ister hayvan, yaşamak zor! 
Koyunsun. Kurban Bayramı’nı hasbelkader kesilmeden atlatmışsın. Sonra yangın çıkmış. Ondan da yaralı kurtulmuşsun. Ama yine de sonun mezbahada bitsin diye karar veriliyor.
İlla ki ölmen gerekiyor!
Bedeni yanık ruhu yaralı hayvanları keserek yaşanan felakete çözüm getirdiğini sanan bir anlayışın yanında olmak mümkün mü? Bir kez de yaşatmaktan yana karar veremez miyiz?
Hep çareyi öldürmekte, yok etmekte mi göreceğiz? 
İnsanın “insanlık” denilen kavrama bu kadar uzak kalması canımı yakıyor benim. Kendinden başkasının acısına empati duymadan insanlık olur mu? 

*
Neyse ki STK’lerimiz var. Yangından sonra bölgeye giderek “yaşatmak” için canla başla çalıştılar. Hayvan başına sahibine belli bir ücret ödeyerek tedavi edilebilecek canları kurtardılar.
Yangın, deprem, sel demeden her doğal afete koşuyorlar. İnsanı diğer canlılardan ayırmıyorlar. İnsan için de, ağaç için de, çocuk için de, hayvan için de mücadele ediyorlar. 
Onlara ne kadar teşekkür etsek az.
Mesela HAYTAP devreye girip 29 yaralı hayvanı kendi himayesine aldı. Osmaniye’deki Emekli Hayvanlar Çiftliği’nde tedavilerini yapıyor. 
Yük Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği de 20 civarında canı kurtararak İstanbul'da tedavi ettiriyor.
Tüm hayvanlar kurtarılamasa da en azından şans bir kısmına güldü. Öyle günlerden geçiyoruz ki “buna da şükür” diyoruz. 

Can Dostlar 28Haziran Kutukose-1
Balıkçı kirliliği deniz canlılarını tehdit ediyor

Denizde bırakılan hayalet ağlar ve olta iğneleri deniz kuşlarından küçük balıklara, caretta carettalardan yunuslara kadar tüm canlıları tehdit ediyor. Bunun son örneklerinden biri de Muğla’da yaşandı. Muğla’da bacağına olta iğnesi takılan caretta caretta cinsi deniz kaplumbağası sahilde ters yüz dönmüş halde acı içinde çırpınırken vatandaşlar tarafından fark edildi. 
Sosyal medyada paylaşılan videoda yardıma koşan vatandaşlar uzun uğraşlar sonrası hayvanı olta iğnelerinden kurtardı ve yeniden denizle buluşturdu. Ancak her deniz canlısı bu kadar şanslı olmuyor. Her gün yüzlerce hayvan türü hayalet ağlara takılarak veya olta iğneleri nedeniyle can veriyor. Uzmanlar atıkların denize bırakılmaması yönünde balıkçıları uyarıyor.

*****************************************************************************

Can Dostlar 28Haziran Dunyadanbihaber

DÜNYADAN BİHABER

Patili dostlar için bir kap su ve daha fazlası

Sokak hayvanları da bizler gibi aşırı sıcaklıklardan olumsuz etkileniyor. Yaz aylarında hava sıcaklıklarının yükselmesiyle birlikte patili dostlarımızın ihtiyaçları artabiliyor. Peki bizler mahallemizdeki veya işyerimizin yakınındaki canlar için neler yapabiliriz? 
Canlar için yapabileceğimiz en basit yardımlardan biri su ihtiyaçlarını karşılamak. Yüksek sıcaklık ve susuzluk hayvanlar için ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Sokak hayvanlarının susuz kalmasını önlemek için sokaklara, park ve bahçelere su kapları koyabilirsiniz. Ancak suyun aşırı ısınmaması için gölge bir yerde durmasına dikkat etmelisiniz. Ve imkanınız varsa düzenli olarak değiştirmelisiniz.
Sokak hayvanlarının beslenmesi için sıcakta bozulmayacak yiyecekler vermeye de dikkat edilmeli. Özellikle kaplar içindeki sulu yemek atıkları çok çabuk bozulacağı için hem hayvanlar bu yemekleri yiyemeyecek hem de bozuk yemek çevreye de zarar verecektir. Bu nedenle yenebilir kalitede bir kuru mama en sağlıklı seçim olacaktır.
Bunun dışında canları sıcak çarpmasından korumak ve gölgelik ihtiyacını karşılamak için basit tenteler yapılabilir. Bu noktada tabii ki belediyelerin de devreye girerek sokaktaki canlar için mama ve su odaklarının yakınına yazın kullanılabilecek gölgelikler yapmaları önemli fark yaratacaktır.

********************************************************************************

Can Dostlar 28Haziran Bi̇zi̇mgezegen

BİZİM GEZEGEN

Yangınları önlemek için ne yapılmalı?

Ülkemizde gerek yaz sıcaklık derecelerindeki artış gerek bilinçsiz uygulamalar gerekse insan kaynaklı ihmaller nedeniyle her yıl yangınların sayısı ve büyüklüğü katlanarak artıyor. Yangınları önlemek için yapılması gerekenleri listeleyen Doğa Derneği sosyal medya hesabı üzerinden şu açıklamayı paylaştı: 
“Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre 1-14 Haziran arasında 263’ü orman olmak üzere yaklaşık 590 yangına müdahale edildi. Haziran ayında günde ortalama 19 yangın çıktı.
İklim değişikliğinin etkileri ve ihmaller sonucunda yangınların sıklığı ve şiddeti artıyor. Birçok tarım arazisi, köyler, ormanlık alanları yok eden yangından biyolojik çeşitlilik de olumsuz etkileniyor.
Yangınları önlemek için;
- Anız yakımları engellenmeli,
- Elektrik iletim hatlarının düzenli bakım ve onarımı yapılmalı,
- Ormanlık alanda, yol kenarlarında ateş yakılmamalı, sigara izmariti, cam şişe mutlaka çöp kutusuna atılmalı,
- Yangınlarla mücadele için ayrılan bütçe artırılmalı,
- Orman yangınlarının şiddetini azaltan mera hayvancılığı desteklenmeli,
- Tüm ormancılık planlamaları ekolojik tabanlı hazırlanmalı.
Yangın fark edildiğinde hemen Orman Yangını İhbar Hattı 177’yi ya da Acil Çağrı Hattı 112’yi arayabilirsiniz.”

********************************************************************************

Can Dostlar 28Haziran Kulagimizakupe (2)

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

“Vatanın kalbi ormanların derinliklerinde saklıdır, ormansız bir millet ölmüş bir millettir.”

    • AndreTheuriet / Şair-Yazar