Yıllardır süren ‘Yeni Anayasa’ tartışmaları alevlendi. Sorulması gereken ilk soru, şu anki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) ‘Yeni Anayasa’ yapıp yapamayacağı… Yanıtı ise son derece basit: “Hayır, yapamaz”

Bunun gerekçelerini 2013’teki bir köşe yazısıyla, Prof. Dr. Kemal Gözler'in ayrıntılı bir raporundan, herkesin anlayabileceği biçimde özetlemeye çalışmıştım. O sırada hedef, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilk üç maddesi idi; bugünse bunun yanına Erdoğan’ın bir kez daha seçilebilmesi eklendi. Gerçi Erdoğan’ın son seçimde aday olma biçiminin Anayasa’ya aykırı olduğu konusunda Türkiye’deki Anayasa hukuku profesörlerinin neredeyse tümü hemfikirdi. Ama Anayasa bir kez daha delindi ve ne yazık ki Kılıçdaroğlu ile Akşener’in başı çektiği muhalefet, buna nedense sessiz kaldı.

11 yıl önceki özetin özeti şöyle:

“Anayasa hukukuna göre 'asli kurucu iktidar' yeni bir anayasa yapma, 'tali kurucu iktidar' ise mevcut bir anayasada değişiklik yapma yetkisine sahip. 'Asli kurucu iktidar' yeni bir devlet kurulduğunda (sömürgelerin bağımsızlığa kavuşması, devletlerin birleşmesi veya ayrılması gibi) veya devrim, hükümet darbesi veya iç savaş gibi durumlardan sonra ortaya çıkabiliyor. Bu iktidarlar, yeni devlet kurmuşlarsa (Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti gibi) doğrudan yeni anayasa yapıyorlar. Devrim, darbe veya iç savaş gibi durumlardan sonra ise (1980 askeri darbesi gibi) önce mevcut anayasayı veya bu anayasanın bir bölümünü ortadan kaldırıp (ilga edip), bir boşluk yaratıyor, sonra kurucu bir meclis ile yeni bir anayasa yaparak boşluğu dolduruyorlar. 'Tali kurucu iktidarlar' ise değiştirilmesi yasak maddeler dışında (varsa), anayasanın geriye kalan bütün maddelerini değiştirme yetkisine sahipler. Sonuçta bugünkü Meclis ‘Yeni Anayasa’ yapamaz, ama 1982 Anayasası'nın 'değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez' ilk üç maddesinin dışındaki tüm maddeleri kaldırabilir veya yeniden düzenleyebilir; tıpkı bugüne dek defalarca yaptığı gibi...”

HHH

Yeni bir anayasa yapmak suç oluşturmasa da, önceden var olan anayasayı veya bir kısmını ortadan kaldırmak tüm dünyada çok ağır suç; cezası ise o ülkedeki en ağır ceza (ölüm, ağırlaştırılmış müebbet hapis gibi). 

Sonuçta:

1- TBMM; Cumhurbaşkanı ve halk anayasayı değiştirebilir ama ‘Yeni Anayasa’ yapamaz.

2- Yeni Anayasa için, öncekinin yürürlükten kaldırılması (ilgası) gerekir ve bu çok ağır bir suçtur.

3- TBMM Anayasa’nın ilgasını öngören bir kanun çıkarır ve bu konuda iptal davası açılırsa, Anayasa Mahkemesi bu kanunu iptal eder.

4- İptal davası açılmaz veya Anayasa Mahkemesi böyle bir kanunu iptal etmezse, bu hukuken bir ihtilalle TBMM'nin asli kurucu iktidarı eline geçirdiği anlamına gelir; süreçte rol alan herkes ilerde yargılanabilir.

5- TBMM, mevcut anayasayı yürürlükten kaldırmadan yeni bir anayasa yapsa ve bu metin, halkın %99'u tarafından kabul edilse bile 'yok hükmünde' olur; mevcut Anayasa yürürlükte kalır.

Artık ne Kılıçdaroğlu var, ne de Akşener… Özgür Özel ‘Yeni Anayasa’ isteyen Erdoğan’a “Önce eskisine uy” diyor, haklı olarak. Seçimden galip çıkmış muhalefet sesini yükselttiğinde, iktidarın ‘Yeni Anayasa’ yapabilmesi çok güç, hatta olanaksız…