Tam artık olmaz dediğinde insan birdenbire oluveriyor güzel şeyler. Çok vardır dönüm noktam olan, artık asla olmaz dediğim anda tüm güzelliğiyle hayatıma yön veren olaylar.

Pandemi dönemiyle beraber gelen sahte ilişkilerden uzaklaşma duygusu; günümüz ilişkilerinden, zamanın sevgisizliğinden tükendiğimi hissettiriyordu bana. Kalabalıklar içinde yalnız cümlesindeki nesne bendim. Kimle konuşsam etrafımda aynı şeyleri hissediyordu herkes. İçinden çıkamadığımız sonsuz döngüye girmiş gibiydik. 

Çoktan seçmeli ilişkiler, adı konmayan ‘flörtler’, sonu gelmeyen ‘date’ler, kim daha gösterişli hayat yaşıyor yarışında geçen dostluklar. Bu çağa ait hissetmedim hiç kendimi. Ne dostluk ilişkilerim ne de özel ilişkilerim bu eksik hislerle, paylaşımlarla olamazdı. Olmadı da. Pandemi sürecince tam bir arınma, etrafımda görüştüğüm kişi sayısını tek basamaklı sayılara düşürme zamanıydı. Adı konmayan hiçbir şeyi de hayatıma almamaya söz verdim kendime.

Ani bir karar ve herkesin ‘dur, bir daha düşün!’ cümleleriyle saçlarımı kestirdim kısacık. Uzun yıllar sonra kısalan saçlarımla sanki sıfırdan başlamıştım her şeye. Hissediyordum. Bir şeyler değişiyordu. Adını koyamıyordum ama biliyordum…

"Asla olmaz, tamam" dediğim anda çıktın karşıma. Hatta uzun ve kesin konuşmalar yaptım yakın çevreme… "Ben bir daha kimseye kendimi yüzde yüz açamam" dedim. Sen de çok farklı değildin ilk yan yana geldiğimizde. Uzun ve sancılı günlerden geçmiş, yeniden ayağa kalkmış fakat birçok konuda inancını yitirmiştin... Seni ikna etmem uzun sürmüştü ama ilk gördüğüm andan itibaren biliyordum farklı olacağını. İlk buluşmamızda mecbur kalıp gittiğimiz nargile kafede çok eğlenmiştik mesela. Aynı şeylere gülüp aynı şeylere ağlayabiliyorduk. Uzun sofralar kurmaya başladık sabahlara kadar sohbet ettiğimiz. Gelenek haline geldi ailemizde ‘uzun sofra’ zamanları. Beraber hiçbir şey yapmadan tavanı izlemek bile dünyanın en keyifli aktivitesiydi. Senin sevginle, bugüne kadar ne kadar yanlış sevildiğimi hatta bazı zamanlarda sevilmediğimi gördüm. İlk defa biri; ‘’Bu işleri sen yapmak zorunda değilsin, bırak. Artık ben varım" dedi. 38 yıllık yaşamımda, ailem dışında utanmadan tüm keskin yönlerimi, tüm zor yanlarımı, tüm çocuksu duygularımı açabildim birine. O güvenli çemberimin içine ilk defa başka biri dahil olabildi.

Yarım saatlik mesafede araba tutan ben, 5000 km yol gittim seninle. Ömrümün en güzel seyahatiydi. Benzinlikten peluş fil bile almıştık bana. Bazen kendime tahammül edemezken sen "of" demedin o tatilde. Gülmekten ağzımız da ağrıdı, sinirden tırnaklarımızı da kemirdik ama sırtımızı dönmedik hiç çünkü sevgimiz de kavgamız da birlikte olmalıydı. En düştüğüm anlarımda beni toplamak için elinin hep yanımda olduğunu biliyorum. Sevdiğim adam olmanın yanı sıra en yakın arkadaşım, sırdaşım sensin benim. 

600’den fazla gündür bana yaşattığın ve kattığın her şey için teşekkür ederim. 

Bir gün çok yaşlandığımızda hep aynı sevgiyle omuz omuza olabilmek umuduyla.