Hayvan sevmeyen insan da sevmez, diye boşuna demiyoruz. Yeni yasaydı, yönetmelikti derken son bir yılda hem hayvanlara karşı işlenen suçların sayısı hem de onları seven insanlara karşı nefret söylemlerinin dozu arttı.
Ankara’da bir gecekonduda yaşayan “Necla teyze” de maalesef nefretten beslenenlerin son hedefi oldu.
*
Asıl adı Ülker Güleryüz’dü ama çevresinde “Necla teyze” olarak biliniyordu.
81 yaşındaydı. Yoksuldu ama bir lokma ekmeğini bile çevresindeki canlarla paylaşacak kadar gönlü zengindi.
Gecekondusunda can yoldaşları olan kedileriyle, köpekleriyle birlikte yaşıyordu.
Köpeklerini kedilerini kısırlaştıracak kadar da bilinçliydi…
Kimselere bir zararı yoktu.
Köpeğini ondan almak için gelen belediyeye direnmiş, tepki göstermişti sadece. Kameraya alınıp paylaşılan o görüntüler sonrasında sosyal medyada hedef gösterildi.
Zavallı yaşlı kadıncağızın dövülerek susturulmasını isteyenler mi dersiniz, yoksa işi daha da karanlık noktalara taşımaktan bahsedenleri mi arasınız… Tuhaf tuhaf troll hesaplardan zalimce yorumlar yapıldı.
Sanki orta çağdaymışız gibi, bir yaşlı kadın için açık açık şiddet çağrısı yaptılar. Sırf hayvan seviyor diye. Sırf köpeğini vermek istemiyor diye…
Ve sonuç?
Kadıncağız, evinde nasıl çıktığı henüz belirlenemeyen bir yangında, çok sevdiği patili dostlarıyla birlikte can verdi.
*
Soruşturma sürüyor. Ankara Barosu Hayvan Hakları Merkezi, Ülker Güleryüz'ün evinin kundaklanmış olabileceği şüphesiyle, olayın cinayet olarak araştırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe ile başvurdu.
Tabii ki soruşturma tamamlanmadan bu olay ile ilgili kesin bir yargıya varamayız.
Ancak yangının çıkış sebebi ne olursa olsun şu gerçeği değiştirmez:
Bu ülkede 81 yaşında hayvansever bir vatandaşımız, kendini bilmez sosyal medya hesaplarınca hedef gösterildi. Bir insan evladı için hayvanları korumak istedi diye şiddet çağrısı yapıldı. Hani sık sık duyduğumuz meşhur “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Suçu” var ya; bizzat o suçu işlediler.
Şimdi soruyorum; bu suç cezasız mı kalacak?
*****************************************************************************
Soğuk havalarda patili dostları unutma
Türkiye’nin dört bir yanını etkisi altına alan soğuk hava dalgası sokaktaki canları da zorluyor. Sokak hayvanları için uzun süreli düşük sıcaklıklarda hipotermi ve donma riski artar.
Onları korumak için bu süreçte karton kutular, strafor köpükler veya tahtalardan üzeri naylon kaplı basit barınaklar yapabilir ve mahallenizde uygun noktalara koyabilirsiniz. Enerjilerini yüksek tutmaları için mama desteği sağlanabilirsiniz. Sularının içine birkaç damla zeytinyağı ekleyerek donmasını engelleyebilirsiniz. Ayrıca, kediler soğukta sığınmak için araç kaputlarına girebilir. Bu nedenle aracınızı çalıştırmadan önce mutlaka kaputa vurarak canların hayatını kurtarabilirsiniz.
*************************************************************************
Küresel ısınma hayvan davranışlarını değiştiriyor
Uzmanlar son yıllarda artan kış sıcaklıkları nedeniyle hayvan davranışlarının değiştiğini ve bu durumun kaotik bir etki yaratabileceğini söyledi. ABD’de Vermont Doğa Bilimleri Enstitüsü’nden bilim insanları son yarım yüzyılda kış sıcaklıklarının 4 derece artmasının yerel yaban hayatında bazı değişikliklere yol açtığını kaydetti.
Uzmanlar artan kış sıcaklıklarının göç modellerini değiştirdiğini; bunun da tüm mevsim boyunca yerel ekosistemleri ve besin zincirlerini etkileyebileceğini belirterek şu bilgileri paylaştı: "Bu bir tür kaos. Araştırmaların çoğu, çok sayıda farklı etki olduğunu ve toplam sonucun ne olabileceğini gerçekten bilmediğimizi vurguluyor. Bu değişimler, kış boyunca burada bulunan ve normalde av için rekabet etmek zorunda olmayan kuşlar veya yırtıcılar için çok daha fazla rekabet olduğu anlamına gelir. Bu da bazı türlerin yok olmasına yol açabilir. Daha sıcak kışlar, hayvanların enerji tasarrufu yaptığı kış uykusu dönemini bozabilir. Hayvanların tipik saklanma yerlerini terk edip daha serin alanlara yönelmesine neden olabilecek bu durum insanlar üzerinde de bir etki yaratabilir. Sıcaklıkların yukarı yönlü artışı devam ederse, hayvanlar muhtemelen alışılmadık şekillerde tepki vermeye devam edecektir. Her şey dengesizleşebilir.”
****************************************************************************
Mercan resifleri büyük tehlike altında
Mercan resifleri en zengin deniz ekosistemlerinden biridir. Balıklar, yumuşakçalar, kabuklular ve deniz kaplumbağaları gibi binlerce tür için yaşam alanı sağlar. Oksijen üretimini artırarak suyun kalitesini korur. Kıyı erozyonunu önler ve kıyı bölgelerindeki yerleşimleri fırtınalara karşı korur. Dalış turizmi ve balıkçılık gibi sektörler, mercan resiflerinden ekonomik olarak faydalanır. Ayrıca mercanlardan elde edilen bileşenler, kanser ve diğer hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların geliştirilmesine katkı sağlar. Maalesef, gezegen için değerli olan mercan resifleri iklim değişikliği, kirlilik ve aşırı avlanma gibi nedenlerle büyük tehdit altında.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) de yaptığı yazılı açıklamayla resiflerin yapısal özelliklerinin bozulduğuna dikkat çekti. Açıklamada şu bilgiler yer aldı:
“Yükselen okyanus sıcaklıkları ve sık görülen okyanus sıcak hava dalgaları, mercan stresinin ve beyazlaşmasının başlıca itici güçleridir. Sular mercanlar için fazla ısındığında, renkli mikro algler salarlar ve renkleri beyaza döner. Karbon emisyonları hızla azaltılmazsa, yüzyılın sonuna kadar dünyadaki tüm resiflerin beyazlayacağı tahmin edilmektedir. 2034 yılına kadar, mercanlar daha yüksek sıcaklıklara uyum sağlayamazsa iyileşme imkansız hale gelecek. Mercan resifleri sadece su altı manzaraları değildir; deniz ekosistemlerinin temelidir ve gezegenin biyolojik çeşitliliği için kritik öneme sahiptir. Bunları korumak, bireylerden, işletmelerden ve hükümetlerden birleşik bir çaba gerektirir.”
************************************************************************
"Filler arkadaşlarını veya ailelerini asla terk etmezler, ancak insan terk eder. Sanırım bizi medeni yapan şey budur."
― Anthony T. Hincks