“Hey on beşli on beşli
Tokat yolları taşlı
On beşliler gidiyor
Kızların gözü yaşlı”
Kimi yazınlarda Çukurova, kimilerinde ise Tokat yöresine ait olduğu anlatılan çok eski bir türkünün ilk dörtlüğü ile başlayalım istedim bugün… Ki, duyduğumda, eminim sizlerin de kulaklarına çalındığında, içlerimizi hoş eder Nida Tüfekçi Hocanın derlemesi…
Bugün odaklanacağımız nokta, türküde geçen on beşli ifadesi… Bize, dinlediğimiz zaman on beş yaşındaki bir gencin cepheye gittiğini hissettirse de, türküde geçen on beşli kavramı, rumi takvime göre 1315’de doğan gençleri ifade ediyor. Yani anlayacağınız, on beş olmasa da on sekiz ya da on yedi falan… Rumi 1315, günümüzde de kullandığımız miladi takvime göre 1897 yılına tekâmül ediyor ki, birinci dünya savaşının 1914 yılında başlayıp 1918’e kadar sürdüğünü dikkate alırsak ve Çanakkale Savaşları da 1915 yılında olduğuna göre; rumi 1315’liler on yedi, on sekiz yaşlarında cephede aslanlar gibi savaşmışlar. 1922’ye kadar süren kurtuluş mücadelemizde ise yaşına bakmaksızın, eli silah tutabilenlerin tamamı cepheden cepheye koşmuşlar. Yaradan tüm şehitlerimize rahmet eylesin.
Bu kadar tarih yeter! Geçen hafta Altınordu, Bornova Aziz Kocaoğlu Stadında Eskişehir’i ağırladı ve eli boş göndermeyi bildi. Hem de 4-1 gibi farklı bir skorla… Genç kalecisi Erhan’ın kurtardığı iki penaltı maça damgasını vuruyordu. Ancak, Altınordu bu! Damgası biter mi hiç? Bir gencin kurtardığı iki penaltıya, başka bir gencin verdiği bir gol pası ile attığı bir gol ekleniyordu.
Kahramanımız Burak İnce… Sadece on beşinde… Gerçekten on beşli yani… Manisaspor’da futbol hayatına başlayan Burak, bir yıl sonra, daha on birindeyken Altınordu altyapısına transfer oluyor. On beşindeyken profesyonel sözleşmeye imza atıyor. Hocası Hüseyin Eroğlu da O’na inananların başında geliyor ki, bu yıl ara ara oynatmaya başlıyor kendisini…
Burak İnce de yaşatılanlara kayıtsız kalmıyor ve geçen haftaki müsabakada bir asist ve bir gollük performans sergiliyor. Ve daha sadece on beşinde…
Yazımızın başında paylaştığım gibi… Burak, gencecik ve kurtarma telaşında… Neyi? Türk futbolunu! Kendisine güvenenleri mahcup etmeyerek, verilen şansı en iyi şekilde kullanarak… Yüz yıl önce atalarının yaptığı gibi…
Dipnot; “Yüz yıl önce vatanın kurtulmasında başrolü oynayanlardan olan on beşliler, bugün doksan dakika futbol müsabakasında oynayamıyorlar”.