Oh be! Genel ve de Cumhurbaşkanlığı için yapılan erken seçimlerin derdi bitti; Şimdi geçim derdi ile artan rekor pahalılık misali 'bu aşırı sıcakları nerede geçirip serinleyeceğim' derken, kapağı Urla' ya attım...
Amma velakin, Genel seçimin bitmeyen şamatası ile yerel seçim meselesinin de peşime takılıp, cennet misali tatil yörem Urla'ya kadar geleceğini inanın, gerçekten hiç mi, hiç düşünmemiştim... Evet, Genel Seçimler gibi yerel, yani Belediye Başkalığı seçimleri de maalesef, benim deyimim ile "prematüre" bir doğuma gebeymiş! Sizlere de öyle gelmiyor mu?
"Bunu da nereden çıkardın" demeyin! Bu masum tıp deyimini maalesef 16 yıllık Erdoğan yönetimi "asrın tehlikeli siyasi hastalığı" haline getirirken, minderde yenilmeye doymayan pehlivan misali bizim müzmin muhalefette "istemem yan cebime koy!" deyip bulanık suda balık avlamaya çalışmıyor mu? Ha sahi! Prematüre seçim tabirini neden mi kullandım? Hemen söyleyeyim; Prematüre bebek nedir? Normal koşullarda doğum 38 ile 42’nci haftalar arasında (9 ay 10 gün) gerçekleşir. Bu arada 37’ nci gebelik haftasını doldurmadan dünyaya gelen bebeklere de "prematüre” deniliyor… İroni yollu yaklaşım ile genel seçimler vaktinden önce yapıldığına göre bu seçime "Prematüre" etiketini yapıştırmam yanlış olmasa gerek! Peki, yerel seçim ne zaman yapılacaktı? 2019' un Mart'ında değil mi? İktidar düne kadar "Kasım’ın 15’ i" diye algı yaratma peşine düşmedi mi? Yani ben buna “erken- prematüre seçim” demeyeyim de ne diyeyim!
* * *
AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhur İttifakı, Baskın Genel seçimde, Millet İttifakı'nın CHP’li Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’yi yüzde 20 oy farkı ile geçmesinden sonra işler değişti. Egosu şişkin sempatizanları “Yürü be aslanım, seni kim tutar!” deyinde yeni rejimin mutlak sahibi de prematüre yerine normal seçimi istedi. CHP’ de kılıçlar çekildi. Kurultay isteriz diyenlerle karşı değişimciler kolları sıvadı. Hatta siyasetin hassas terazisi İzmir’in sevilen CHP’li Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da değişimcilerin safında yer aldı. Başbakanlığı "yük sayan" yeni rejim için İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ nun mülki amirlere “Şehit Cenazelerine CHP’li Başkanları almayın!” sözlü talimat çıkarması da hayli tepki çekti. Ben “buna kim cevap verecek” derken sosyal medyadan beklenen cevap gecikmeden geldi: “Tecavüze uğrayan çocuk cenazelerine Süleyman Soylu gelmesin!”
Bence yanlış bir çatışma bu! Ama “etkiye tepki, tepkiye etki iletişimi” yani kuralını da hesaba katmayanlar için bu çok önemlidir. Bedeli de hep ağır olmuştur…
Bugün 6 Temmuz Cuma...
Üç gün sonra haftanın ilk günü, Cumhurbaşkanlığı yeminini edecek olan Erdoğan, kendi seçeceği kabinesini Çankaya' dan alıp, Beştepelere taşıyacak.
Yeni rejim hayırlı olsun!
Sonra "Bekle gör" diyeceğiz...