Dünden bugüne ülkemizde sıkça sorulan soru şu; “Demokrasinin bir tanımı var mı?”

Olmaz mı! Demokrasi “halkın yönetimi”, “halkın kendi kendini yönetmesi” demek. Daha net söyleyeyim; tarih sayfalarını karıştırdığınızda Milattan Önce 500'lü yıllardan tutun, 2 bin 500 yıl öncesi Yunan Site Devletleri'ndeki rejim hep böyle tanımlanarak geldi...

İşte bu tanımlamanın açtığı parkurda 24 Haziran seçimlerine böyle girdik. Hatta “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” demiş M.Ö 535-475 zaman diliminde Efes'te yaşamış olan filozof Heralletios...

Hele CHP Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin İzmir mitingi için “Demokrasi rüzgarı İzmir'den esti” diyerek 16 yıllık “tek adam” iktidarının sallantıda olduğunu da yazmıştım...

Bakın, bilen bilir; Ben ne CHP' ye, ne de AKP' ye kayıtlı bir gazeteci değilim. Hatta her sene köşe yazılarımda bunu defalarca ifade ederek tarafsız olduğumu ilan ederken okuyucularıma “Bu yazılarımın hiçbir yan etkisi yoktur!” demeye çalışmışımdır. Bunu desteklemek içinde Franz Kafka’nın felsefesini anlatan kitabın yazarı Allen Perce'nin de şu sözüne yer vermiştim;

“Değişim insan ruhunun hayatta kalabilmesi için vazgeçilmezdir.”

***


Peki, konuyu toparlayayım; 25 Haziran sabahı gün ışıdığında, ruhumuzdaki bu istek gerçekleşti mi?
Tabii ki, hayır!
Tam 5 gündür analizler yapılıyor, alınan sonuçlar “insaf terazisinde” tartılıyor. Eğrisi, doğrusuyla bir türlü birleştirilemiyor!..
16 yıldır iktidarda olan AKP liderinin “hatalarımızı anladık; 81 milyonun Cumhurbaşkanı olacağım” sözü ruhumuzu dinlendirdi mi?
Aksine demokrasi rejimini değiştirip, Başbakan ve bakanları da atıp sadece “Başkanın adamlarından” kurulacak yeni rejim kabinesi “halkın yönetimi”, “halkın kendi kendini yönetme” isteğini ve de değişikliğini yine bir başka bayrama bırakmışa benziyor!
Daha önceki köşe yazımın başlığındaki gibi “Biz Bayramı çok olan” bir milletiz. İşte önümüzde bir “Kurban Bayramı” var...

Bu bayramda, demokrasi rejimimizi, “tek adam rejimine kurban edemeyeceğimize” göre, tam 9 ay sonra gelecek “yerel seçimde” bunun bir başka mücadelesine girişeceğiz...

Siz, AKP' nin dümen suyuna giren MHP' nin desteğinin 4 yıl devam edeceğini mi sanıyorsunuz? Yoksa milletin yarısı bayram ederken, diğer yarısının mahzun kalacağını mı düşünüyorsunuz!

Pek sanmıyorum; şu Meclis başkanını bir seçsin, tek adam kabinesini toplasın, halkın bir kitaba sımayacak ölçüdeki itiraz ve istekleri ne olacak, bir görelim! Bu düşünce ile diyorum ki; “İnsanı değiştiren kararlar bitmez tükenmez“

***

Ustaya sormuşlar; her şeyi kaybettik ne yapacağız? Bilge kişi cevap vermiş; Çay koy, yeniden başlayacağız.

Ve sizleri söz ve bestesi Şebnem Ferah'a ait, Kibariye'nin okuduğu şarkı sözleri ile dinlendirmeye ne dersiniz?

“Hayat bize oyun oynuyor olabilir mi /Yorgun gibi bir hâlin var /Duyguların karışık olabilir mi/ Sil baştan başlamak gerek bazen/ Hayatı sıfırlamak/ Sil baştan sevmek gerek bazen/ Her şeyi unutmak”