“Havasına suyuna taşına toprağına Bin can feda bir tek dostuma Her köşesi cennetim ezilir yanar içim Bir başkadır benim memleketim”

Bu topraklarda doğup büyüyüp de bu şarkıyı bilmeyen var mıdır? Şimdilerde Avrupa Futbol Şampiyonası heyecanı var ya, Türkiye maçlarından sonra hep bir ağızdan söylüyoruz bu şarkıyı. Ama şarkının sözleri sanki eski masallarda kalmış gibi! Havasını, suyunu, taşını, toprağını, kuzusunu, kurdunu yeterince sevmiyoruz artık. Gerçekten sevsek bu ülkenin doğasını böyle harap eder miydik? Havasını zehirler miydik? Her köşesini betonlaştırır mıydık? Göllerini kurutur muyduk? Ormanını yakar mıydık?

***

Yaz geldi ya, orman yangınları yüzünden hop oturup hop kalkmaya başladık. Her yaz, ülkenin dört bir yanında istisnasız yaşıyoruz bu durumu. Adeta kaçışımız yok. Geçtiğimiz haftayı da orman yangınlarıyla geçirdik. Üzülerek, hayıflanarak, içimiz acıyarak izledik görüntüleri; bir an önce söndürülsün diye dualar ettik.

Orman yangınları doğal ekosistemin içinde var olan bir durum. Binlerce yıl önce de yangınlar oluyordu. Doğal döngü bir şekilde kendini dönüştürüyor, değiştiriyor ve yeniliyordu.

Ama günümüzde orman yangınlarının sayısı da kapsamı da arttı. Buna bir de küresel ısınma etkisi eklendiğinde; orman yangınlarının telafisi giderek güçleşiyor. Orman yangınları birçok nedenle çıkıyor. Ama tüm bu nedenlerin tek bir kaynağı var: İnsan.

İhmal, dikkatsizlik, bilinçsizlik, eğitimsizlik, rant sevdası ve açgözlülük, bencillik… Say say bitmiyor. İnsan kaynaklı nedenlerle ormanlarımız yanıyor. Her yıl binlerce ağacımızı, bitkimizi, hayvanımızı, böceğimizi kaybediyoruz.

***

Yanan ormanların eski haline dönmesi onlarca yıl sürüyor. Örneğin bir karaçam, sarıçam veya kayın ormanı 40-50 yılda toparlanabiliyor. Ladin ormanı 50-60 yılda eskisi gibi olabiliyor.

Bugünün çocukları belki yaşlılıklarında görebilir o ormanları. Tabii yeniden yangın çıkmazsa veya yanan yerler imara açılmazsa… Yangınların doğaya ve ekonomiye zararı o kadar büyük ki; söndürülmemiş bir izmaritin, ormana atılmış bir cam parçasının, inatla yakılan anızın, bilinçsizce yapılan bir mangal partisinin sonucunun bu kadar ağır olması insanı çileden çıkarıyor. Bir de vatanına ihanet ederek ormanları bile isteye yakanlar var ki; onların yatacak yeri yok! Sahi nerede kaldı bizim memleket sevgimiz?

************************** *** ************

Haydi sen de Plastiksiz Temmuz’a katıl!

Plastiksiz Temmuz Hareketi 2011’den bu yana insanları temmuz ayında tek kullanımlık plastik ürünleri kullanmaktan vazgeçmeye çağırarak dünyada hızla artan plastik sorununa dikkat çekiyor. 159 ülkeden 2 milyondan fazla kişi, tek kullanımlık plastiklerin çöpe, denize gitmesine engel olmak için Plastiksiz Temmuz hareketine katılıyor. Tek kullanımlık plastikler çevre kirliliğinin başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Yüzyıllarca yok olmayan ve içtiğimiz suya, toprağa, yediğimiz gıdalara karışan plastikler hem doğaya hem bize zarar veriyor. Dünyada her yıl 400 milyon ton plastik çöpe gidiyor. Çünkü ürünlerin sadece yüzde 9’u geri dönüşüm için uygun.

***************************************************************************

Can Dostlar 5Temmuzdunyadanbihaber2

DÜNYADAN BİHABER

Mega hayvanların neslini avcılık tüketti

Son 50 bin yılda birçok büyük hayvan türünün yok oluşuna tam olarak neyin sebep olduğu bilim dünyasının uzun zamandır tartıştığı konulardan biriydi. Bilim insanlarının bir bölümü yok oluş nedenini iklim değişikliğine bağlarken, geri kalanları ise insan olduğunu savunuyordu. Aarhus Üniversitesi ECONOVO Merkezi'nin son araştırması ise insanların büyük hayvanları avlamasının mega faunanın yok oluşunda önemli bir rol oynadığını ortaya koydu. Araştırmacılar, yok oluş zamanlaması, beslenme tercihleri, iklim gereksinimleri, genetik nüfus tahminleri ve avlanma kanıtları gibi başlıkları inceleyerek insan faaliyetini birincil faktör olarak belirlediler.

Kanıtlar, erken modern insanların büyük hayvanları etkili bir şekilde avladığını ve bunun da dünya çapında mamutların ve dev tembel hayvanların neslinin tükenmesine yol açtığını gösterdi. Bu nesil tükenmeleri farklı hızlarda ve zamanlarda gerçekleşti ancak tutarlı bir şekilde modern insanların gelişini veya önemli kültürel ilerlemeleri takip etti. Nesil tükenme olayları Antarktika hariç tüm kıtalarda ve tropikal ormanlardan Arktik ortamlara kadar çeşitli ekosistemlerde meydana geldi. İklimin ise küresel yok oluş kalıplarında ve ince ölçekli zamansal-mekanik kanıtlarda önemli bir etkiye sahip olmadığı belirlendi.

***************************************************************************

Can Dostlar 5Temmuzbizimgezegen (1)

BİZİM GEZEGEN

Çevre dostu ve atıksız bir tatil mümkün

Çöpüne Sahip Çık Vakfı vatandaşların çevre dostu tatil alışkanlıkları edinmesine yardımcı olmak için “Atıksız Tatil mümkün mü” başlıklı bir açıklama yaptı. Vakfın sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda önemli bilgiler ve basit tüyolar yer aldı. Açıklama şöyle:

Tatil tercihimiz ne olursa olsun seyahatimizi çevreci ve doğa dostu bir hale getirmek mümkün.

-Seyahatimizi planlarken toplu taşıma aracı tercih etmek,

-Yolculukta kendi termosumuzu ve yiyeceklerimizi götürmek,

-Valiz hazırlığı yaparken kişisel eşyalarımızı poşetlere değil kumaş ve bez çantalara koymak,

-Biletlerinizi bastırmak yerine online platformlarda muhafaza etmek,

-Tatilde de çevre dostu ürünler tercih etmek (termos, metal/tahta çatal-bıçak, bez çanta)

-Gerekmedikçe havlu, yastık kılıf, çarşaf gibi ürünleri değiştirmeyi talep etmemek,

-Açık büfe yemeklerde yiyeceğimiz ürünler dışındakileri tabağımıza almamaya dikkat ederek yemek israfının önüne geçmek,

-Odada ihtiyacımız yoksa klima ve ışıkları kapatmak gibi ufak değişiklikler ile doğayı koruyabiliriz.

Herkese atıksız tatiller!”

*********************************************************************************

Can Dostlar 5Temmuzkulagimizakupe-1

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

Yaşam ve ölüm birlikte meydana gelir; zor ve kolay, uzun ve kısa, yüksek ve alçak... Bütün bunlar birlikte var olur. Ses ve sessizlik tek bir harmandır. Önce ve sonra aynı yere birlikte varır.”

  • Lao Tzu/Tao Te Ching