Günlerden bir gün,
Şeytanın yolu köye düşmüş.
Keyfi yerinde olan şeytan,
Sırtını bir ağaca dayamış...
Buzağısı kazığa bağlı olan,
İneğini sağan genç bir kadını,
Uzaktan izlemeye başlamış...
Şeytan kadını epeyce izlemiş.
Bir ara yerinden kalkıp,
Kazığa bağlı buzağının,
İpini biraz gevşetmiş...
Buzağı az ötede,
Annesinin sütünün sağılmasını,
Aç karınla izlemeye,
Daha fazla dayanamamış...
Bir süre debelenmiş ve
Boynundaki ip çözülmüş.
Koşarak annesinin yanına,
Emmeye giden buzağı,
Süt kovasını devirmiş...
Sağdığı süt ziyan olunca,
Sinirlenen genç kadın,
Eline geçirdiği odunu,
Buzağıya vurunca,
Yavru yere yığılmış...
Yavrusuna saldırılan inek,
Duruma kayıtsız kalamamış.
Bir tekmede kadını,
Yere serip öldürmüş...
Uzaktan geçmekte olan,
Kadının kayın pederi,
İneğin gelinini tekmeleyerek,
Öldürdüğünü görünce kızmış.
Hızla traktörden inerek,
İneği tüfekle vurmuş...
Silah sesini duyan koca,
Karısını yerde cansız yatar,
Babasını elde tüfekle görünce,
Silahını çekip babasını öldürmüş.
Kısa bir süre sonra,
Gerçeği öğrenen adam,
Bu acıya dayanamayıp,
Tüfeğiyle intihar etmiş.
Bütün bu olayları,
Kenardan izleyen şeytan,
“Şimdi bu felaketi de,
Bana yüklerler...
Buzağının bağlı olduğu,
İpi gevşetmekten başka,
Ben ne yaptım şimdi” demiş.
Kıssadan hisse;
Şeytan şeytandır...
Kenarda da otursa,
Yapacağını mutlaka yapar.
Dikkatli olmak lazım...