Cumhurbaşkanlığı seçimleri az farkla kaybedilince CHP’de tartışmalar başladı. Değişim öncelikli hale geldi.

Değişimi de ilk dillendiren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu oldu.
Tartışmalar alevlendi. Sonunda ertelenen kurultay için karar alındı, süreç de başladı.
Ve günlerdir gündemden düşmeyen CHP Kurultayı 1366 delegenin katılmasıyla sonuçlandı.
Delege, “değişim” dedi, değişim isteyenlerin adayı Özgür Özel CHP’nin 8. Genel Başkanı seçildi. Yolu açık olsun.

xxxx

Evet, 100 yıllık parti CHP’nin bir değişime ihtiyacı vardı
“tarihin şu kavşağında”...
Seçilmiş Genel Başkan Özgür Özel’i Halk TV’de “Uğur Dündar’la Halk Arenası”,
sonra da TELE1 TV’DE “Demokrasi Arenası” programlarından çok iyi tanırız. 
Özellikle eski İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ile çıktığı programların reytingi hep yüksekti.
İzleyicinin en çok konuk olmasını istediği isimlerin başındaydı.
Birebir ilişkiyi, taban siyasetini benimser Özel.
Enerjiktir. Bilgilidir. Donanımlıdır.
Hitap yeteneği üsttür.
Hassas ve stratejik konularda ne diyeceğini iyi bilir.
Söylemleri
“demokratik muhalefet”  adına umut veriyor tabana.
Kurultayda verdiği “Önseçim yapma” sözü önemlidir.
Lâiklik, yargı bağımsızlığı, düşünce, ifade ve basın özgürlüğü konusunda partisiyle etkili olması dileğimdir.

xxxx

Bu konuda, zaman zaman kendisinden bu köşeye alıntı yaptığım Değerli Hocam ve Dostum İletişim Uzmanı Haluk Şahin ’in de görüşlerine içtenlikle katılıyorum;
“Yeni lider olarak uygar demokrasilerde olduğu gibi altı aylık bir balayını hak ediyor.
Altı ay ona şans verilsin. İlle bal verilmese de zehir verilmesin.
Her fırsatta üzerine çullanılmasın.
Lime lime edilmesin !
Bunu yapmak için sabırsızlanan pek çok kimse olduğunu biliyorum.
Bunlardan bir kısmının CHP’li olduğunu da tahmin edebiliyorum.
Bu ikincilere diyorum ki:
Ey zehir koyucular.
Adama altı ay verin!
Sonra nefes alma döneminin bittiğini ilan edip, hep birlikte hönkürdemeye başlarız!” 

xxxx 

13 yıl CHP Genel Başkanlığı yapan Kemal Kılıçdaroğlu’na gelince.
Kılıçdaroğlu’nun Özel kazandıktan sonra gelip kutlaması, elini kaldırması beklendi.
Ama olmadı!
Oysa 38. Kurultay’a ”Demokrasi Birlik” adını Kılıçdaroğlu vermişti.
Demokrasi tamamdı da, birlik olmadı!
“Özgür kardeşim kazandın, kutluyorum” deseydi keşke o gün Kemal Bey.
Sahneyi alkışlar altında, omuzlarda terk edebilirdi.
Öğreniyoruz ki;
Kemal Kılıçdaroğlu da “çekilmeyi” düşünüyor.
Ama birkaç genel başkan yardımcısı ve bazı milletvekilleri yoğun itirazlarıyla, Kılıçdaroğlu’nun çekilmesini önlüyor, o da karar değiştirip oyunu kullanıp -kurultaya veda edemeden- salondan ayrılıyor.
O “izin vermiyoruz” diye bağıranlar, onu ikinci tur seçimine zorlayanlar, toplumun “değişim” talebine kulaklarını tıkayanlar
-deyim yerindeyse- Kılıçdaroğlu’na en büyük darbeyi vurmuş.
Son Söz Yerine;
100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti yeni bir yolculuğa başlıyor.
Yüksek beklenti nettir Özgür Özel Genel Başkanlığı’ndaki CHP’den; iktidarı sarsacak yeni siyaset tarzının pratiğe geçmesi ve etkili muhalefet yapması!
Çünkü CHP her zaman önemli olmuştur ülke siyasetinde.
Umarız ;Sayın Özgür Özel şu zor, çok zor süreçte partisine gönül verenlerin “umut dalgasını” büyütür.
Hâyırlı olsun.