Dostum anlatırken göğsüm sıkıştı, dudaklarım uyuştu...
Yazlıkta, akşam saatleri... 16 yaşındaki oğlu ve yaşıtı arkadaşı basketbol sahasındalar.
Bir süre sonra aynı yere en küçüğü 16 en büyüğü 18 yaşında dokuz kişilik bir grup geliyor. Aralarında iki de kız var. Hiç sebepsiz önce sözlü tacize başlıyorlar.
İkili sataşmaya bir anlam veremiyor, sessiz kalmayı tercih ediyor. Ama grup susmak bilmiyor. Bir iki şey söyleyecek oluyorlar ki, dokuz kişinin zincirli saldırısı başlıyor. Ve ardından birini kalçasından diğerini kasığından bıçaklıyorlar.
İki masum çevreden yetişenler tarafından hemen hastaneye kaldırılıyor.
Kasık yarası ana damara o kadar yakınmış ki doktor arkadaşıma, “Çocuğunuzu Allah korumuş” diyor.
Küçük caniler yakalanıyor, yapılan kontrollerde alkol, uyuşturucu ve hap kullandıkları rapor ediliyor.
Emniyette saldırganlar ve aileleriyle karşılaşan arkadaşım ”Öyle şaşırdım ki karşımdaki insanlar senin, benim gibiydi. Zaten şehir merkezinde oturuyorlarmış, o çocuklar nasıl ve neden o hale gelmiş ” dedi.
Ülkemizde madde kullanım yaşı maalesef dokuzlara kadar düştü. Özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin gözlemlenmesi çok önemli.
Prof. Dr. Kültegin Ögel, çocuklarının uyuşturucu kullanımını erken dönemde fark edebilmeleri için ebeveynlere şu önerilerde bulunuyor:
“Mutlaka uyuşturucu hakkında bilgilenmeniz gerekiyor. Bol bol kitap okuyun, internet sitelerinden araştırma yaparak hangi madde ne etki yapıyor, jargonları neler, nasıl kullanılıyor gibi detaylara hakim olmaya çalışın.
İzlediğiniz bir filmde uyuşturucu ile ilgili bir detaya rastladığınızda ya da bir konuşma sırasında yeri geldiğinde bu konuyu açın ve fikirlerini sorun. Konuşmak onu uyuşturucuya sevk etmiyor. Asıl hiç konuşulmadığı takdirde, konuyla ilgili bir sorunu olduğunda size açamıyor. Çocuğunuzun sizinle her zaman açık açık konuşması için ona her zaman yanında olacağını hissettirin. Örneğin "sigara kullanırsan bacaklarını kırarım" derseniz, o zaman uyuşturucu kullandığını asla size söylemez.
Çocuğunuzun arkadaşlık ettiği herkesi mutlaka tanımaya çalışın. Evinize davet edin. Sevmediğiniz bir arkadaşı bile olsa ara ara görüşün. Madde kullanımı ile ilgili ciddi şüpheleriniz varsa, odasını aramaktan çekinmeyin. Bir şey bulursanız da hemen yüzleştirmeyin. Duygu durumu çok çabuk değişiyorsa çok dikkatli olun. Bu süre içerisinde bazen çok neşeli, bazen de çok öfkeli, huzursuz olabilir.”