Çağ değişse de, içimizde ve dışarıda yaşadığımız karanlıklar kolay değişmiyor.
Bu yıl 8 Mart'ı bize özgü sorunların yanında, bir savaşın karanlığı altında kutluyoruz. Çocukların ve sivillerin kanları her yerde dökülmeye devam ediyor.
Türkiye’nin evrensel hukuk değerleri ile bağının kopartılması için koşar adım çabalayan bir cenahın akıl dışı adımları bitmek bilmiyor.
2021’de sadece bir gecede İstanbul Sözleşmesi hukuksuzca fesh edilmişti.
İktidar gücünü elinde tutanların; sözleşmenin temsil ettiği şiddetsiz ve eşit yaşama hakkını, kadınların, çocukların ve LGBTİ+ bireylerin elinden alma kavgası her geçen gün barizleşiyor.
*
Ve ne yazık ki şiddete dair rakamlar katlanarak artmaya devam ediyor.
Erkek şiddeti, günden güne çoğalan sistematik bir vahşetle her yerde. Yalnızca 2021’de 280 kadın öldürüldü, 217 kadınımız şüpheli şekilde ölü bulundu.
Kürtaj hakkına müdahale ediliyor, kız çocukları hala okula gönderilmeyerek zorla evlendiriliyor, önce kadınların emeği sömürülüyor.
**
Peki ne yapabiliriz?
İzlemekten vazgeçebiliriz.
Her türlü ayrımcılığa, şiddete karşı sesimizi yükseltebilir, tanık olduğumuz şiddeti ilgili makamlara haber verebiliriz.
Cinsiyet ayrımcılığına karşı eşitlik talebimizi haykırabiliriz.
Bunu yapan o kadar çok sayıda örgüt ve mücadeleci insanımız var ki..
*
Önceki gün Hollanda Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet’in konutunda toplumsal bilincin yükseltimesi ve eşitlik mücadelesi veren 8 projenin temsilcileri olarak bir araya geldik.
Hakkari Yüksekova’dan Mersin’e, Eskişehir’den Mardin’e kadar kadınlarımız müthiş işler başarıyor.
Bizleri buluşturan ortak nokta, gerçekleştirmekte olduğumuz insan hakları projelerinin Hollanda tarafından desteklenmesi.
Hollanda büyük bir titizlikle destek vereceği projeleri belirliyor, çünkü başında oldukça duyarlı bir kadın Büyükelçi var. Kwaasteniet’in varlığı her iki ülke için de büyük şans.
**
Katılımcılar gerçekleştirdikleri çalışmaları anlattı.
Biz de, ‘Nar’ı aktardık.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti olarak geliştirdiğimiz ‘NAR Kadın ve LGBTİ+ Odaklı Şiddete Karşı İletişim Projesi’ hakkında bilgi sunduk.
NAR ile istedik ki, şiddet gören bireyler zorlu hayat yolculuklarında tek başlarına görünseler de etraflarında yüzlerce paydaşları olsun.
Meslektaşlarımıza toplumsal cinsiyet odaklı eğitimler verirken, proje kapsamında İzmir, Manisa ve Muğla’da şiddetin en yoğun yaşandığı mahalleleri ‘Şiddet Haritaları’ ile saptadık. ‘Mahallelerimize Şiddet Giremez’ konseptiyle farkındalık çalışmaları gerçekleştireceğiz.
Halkımıza, gördüğün şiddete sesiz kalma, ‘Haber Ver’ diyeceğiz.
**
Bizler gibi, Türkiye’nin dört bir yanından erkek egemen zihniyete karşı yükselen kadın mücadelesi ve dayanışma, en büyük motivasyonumuz.
Kim ne yaparsa yapsın, İstanbul Sözleşmesi'ni fesh ederek bir gecede elimizden haklarımızı almaya da çalışsalar da durmayacağız.
Her birey, şiddeti önlemeye yönelik kendi alanında çözüm arayışına girdiği sürece alınacak yollarımız var…
Kadınlarımız, vatandaşlarımız yaşadığı zorluklarda yalnız gibi görünseler de bizler kararlıyız.
Şiddete karşı ‘Nar’ gibi çoğalacağız.