İzmir'de toplu ulaşımın bel kemiği olan metro ve tramvay hatlarında çalışan yaklaşık 700 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmeleri, adeta bir kilitlenmeye sahne oldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İzmir Metro A.Ş. ve işveren sendikası SODEM-SEN ile işçilerin örgütlü olduğu Türk-İş'e bağlı Demiryol-İş Sendikası İzmir Şubesi arasında yürütülen 11. dönem TİS görüşmeleri, zorlu bir maratonun ardından çıkmaza girdi.

Arabulucu sürecinin de sona ermesiyle birlikte, taraflar Cuma günü İzmir Metro Genel Müdürlüğü'nde bir kez daha masaya oturdu. Saat 14:00'te başlayan ve yaklaşık 11 saat süren bu kritik görüşmede, masada bulunan 38 maddeden sadece 5'inde anlaşma sağlanabildi. Ancak işçilerin ücretlerine doğrudan etki eden ve en can alıcı olan 25 maddede ise herhangi bir uzlaşıya varılamadı. İşveren kanadından gelen zam teklifi ile sendikanın beklentileri arasındaki makasın çok açık olduğu belirtildi. Sendika, teklifin taleplerini karşılamadığını ifade ederek görüşmeyi sonlandırdı. Bu durum, İzmir'in toplu ulaşımını felç edebilecek potansiyel bir krizi tetikledi.

Sendika: 'Teklif talebimizi karşılamıyor'

Demiryol-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı Hamdullah Giral, 11 saat süren TİS görüşmeleri sonrası yaptığı açıklamada, işverenin sunduğu zam teklifini yetersiz bulduklarını net bir şekilde dile getirdi. Giral, "Zam teklifi yapıldı ama bazı maddelerde bizim talebimize yakın rakamlar var, bazılarında yok. Önümüzdeki hafta toplantıya devam edeceğiz" diyerek, müzakerelerin henüz bitmediğini ancak sendikanın beklentilerinin karşılanmadığını vurguladı.

Başkan Giral, masadaki 38 maddeden sadece 5'inin geçtiğini belirterek, "33 madde kaldı. 25 tanesi ücretlerle ilgili maddeler. Ücretlerle ilgili maddeler henüz geçmedi. Müzakereler sürüyor. Görüşmelerde nerelere geleceğiz ona göre açıklamaları yapacağız. Kök ücretlere teklifler geldi. Rakamlar bizim taleplerimize karşılık vermiyor dedik ve toplantıyı sonlandırdık" şeklinde konuştu. Bu açıklamalar, sendikanın özellikle maddi konularda daha iyi bir teklif beklediğini ve bu beklenti karşılanana kadar müzakere masasında duruşunu koruyacağını gösteriyor. Sendikanın bu tavrı, grev sürecinin kapıda olduğunun da sinyallerini veriyor.

60 günlük geri sayım

Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde arabulucu sürecinin de sonuçsuz kalmasının ardından, yasal olarak grev sürecinin son 60 günlük periyodu resmen başlamış oldu. Eğer taraflar, bu 60 günlük süre içinde maddi konularda ve diğer anlaşmazlık yaşanan maddelerde uzlaşıya varamazlarsa, İzmir Metro ile Konak, Karşıyaka ve Çiğli tramvaylarında çalışan yaklaşık 700 işçi greve çıkacak.

Lezita'da grev sona erdi
Lezita'da grev sona erdi
İçeriği Görüntüle

Bu durum, günde ortalama 700 bin yolcu taşıyan İzmir Metro ve tramvay hatlarının işletimini durma noktasına getirecek. İzmir gibi metropol bir şehirde toplu ulaşımın durması, sadece işçiler ve işveren için değil, aynı zamanda şehrin ekonomisi ve vatandaşların günlük hayatı için de ciddi bir kabusa dönüşebilir. Özellikle işe gidiş-geliş saatlerinde yaşanacak trafik yoğunluğu, kentte büyük bir karmaşaya neden olabilir. 2023 yılında da benzer bir durum yaşanmış ve iki gün süren bir grevin ardından taraflar anlaşmaya varmıştı. Ancak bu kez, sendikanın beklentilerinin yüksek olması ve ekonomik koşulların zorlayıcı olması, sürecin daha çetin geçebileceği endişesini doğuruyor.

Neden anlaşma sağlanamıyor?

İzmir Metro'daki TİS görüşmelerinin neden bu denli tıkanma noktasına geldiği sorusu, birçok faktörün birleşiminde yatıyor. Temel sorun, hiç şüphesiz, işçilerin alım gücünde yaşanan erime ve buna karşılık işverenin bütçesel kısıtlamaları.

Birincisi, Türkiye'de yüksek enflasyonun devam etmesi, çalışanların ücretlerine yapılan zamların kısa sürede erimesine yol açıyor. Demiryol-İş Sendikası, üyelerinin alım güçlerinin korunması ve insanca yaşayabilecekleri bir ücret talep ediyor. İşçiler, sadece enflasyon oranında bir zam değil, aynı zamanda geçmiş kayıplarının telafi edilmesini ve geleceğe yönelik güvence altına alınmalarını istiyorlar.

İkincisi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve dolayısıyla Metro A.Ş.'nin ekonomik durumu da bu süreçte etkili oluyor. Belediyeler, merkezi bütçeden alınan paylar ve kendi öz gelirleriyle bütçe oluşturmakta. Ekonomik dalgalanmalar ve maliyet artışları, belediyelerin de bütçelerini zorluyor. Bu durum, işveren kanadının sendikanın talep ettiği oranlarda zam yapma konusunda elini kolunu bağlıyor olabilir.

Önümüzdeki 60 gün, hem sendika ve işveren hem de İzmir halkı için kritik bir bekleyiş dönemi olacak. Tarafların masaya yeniden oturarak, kenti bir ulaşım kabusundan kurtaracak bir uzlaşıya varıp varamayacakları merakla bekleniyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ