Biraz ara verdik elimizde olmayan nedenlerle.Bu zorunlu aradan sonra yeniden kaleme sarılmak hoş bir duygu..
Yazamadığım sürede sorunlar çözümlenmemiş hatta artmış.
Facebook’u açmaktan korkar oldum.
Çok sevdiğim yol arkadaşlarımdan Ethem Güven den sonra Azzam Yumrutaşlı da aramızdan ayrıldı.Mekanları cennet olsun.
Kayyum, enflasyon, emekli ve dar gelilerin acıklı hali, kadın cinayetleri kılıçlı teğmenler..Tabiki işsizlik
En çok da çarşı pazardaki sebze, meyve fiyatlarındaki artış vatandaşın belini büküyor.
Avrupa ülkelerine bakalım... Almanya örneğin..
“Çıldırıyorum resmen marketi satın aldınız ve tutan birim 147. Gıdım gıdım tamamen ihtiyaç alışverişi yaptık. Sonuç: 255 Biz bitmişiz, ölmüşüz de arkamızdan ağlayanımız yok.”
“Ben doğma büyüme Almanyada yaşıyorum Türkiyede yaşayan insanlara Allah yardımcılari olsun gerçekten çok pahalı Türkiye...
Ekonomistler ne diyor?
Mahfi Eğilmeze göre ekonomi artılar ve eksilerle yoluna devam etmektedir. Olumlu gelişmelerin en önemli sıkıntısı yukarıda sürekli değindiğimiz gibi olumsuz faktörleri de içinde taşımasıdır. Bu durum, alınan önlemlerin enflasyon tek haneye düşünceye kadar sürdürülmesinin önündeki ciddi engellerden birisidir. Onun için sosyal, siyasal ve ekonomik sorunları kapsayan ayrıntılı bir program yapmak ve uygulamaktan geçer.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ekonomist-Yazar Profesör Yalçın Karatepe şöyle diyor;
“Açıklanan veriler gitmekte olduğumuz yerin pek de iyi bir yer olmadığını gösteriyor.Tam da beklendiği gibi oluyor: Üretim daralıyor, işsizlik artıyor. Haziran ayı istihdam verilerine göre işsiz sayısı mayıs ayına göre 234 bin kişi artmış. Ama daha çarpıcı olan haziran ayında çalışan sayısı mayıs ayına göre 341 bin azalmış. Çalışan sayısının daha fazla azaldığı ama işsiz sayısının daha az arttığı durum size biraz ilginç gelebilir.Bu dönemde işgücüne dahil olmayanların sayısının 144 bin kişi arttığını ifade edince, aslında durum daha anlaşılır hale geliyor. “Atıl işgücü oranı” adı altında TÜİK verilerine yansıyan geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 29,2’ye ulaşmış. Bir taraftan işgücüne katılan sayısı düşerken diğer taraftan geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 30’a dayanmış olması, gerçek işsizliğin ne kadar yüksek seviyelere geldiğini gösteriyor”
Haftaya yeniden buluşmak üzeri hoşça kalın dostlar.