Bazı markalar vardır ki yalnızca bir ürün değil, bir medeniyet taşır. Vakıf Taşdelen, tam da böyle bir marka. Her damlası, yüzyılların içinden gelen bir inceliğin, bir kültürün izlerini taşıyor. Bu marka sadece bir suyun değil, bir mirasın hikayesi.
Afife Nurbanu Sultan ve Bir Vakfiyenin Doğuşu: 1582 yılında, Osmanlı padişahı II. Selim’in eşi Afife Nurbanu Sultan (1525–1583) tarafından vakfedilen bu kaynak, İstanbul’un cami ve sebillerinde halka sunulmuş, zamanla sarayların, hac kervanlarının ve halkın vazgeçilmezi haline gelmiş. Hac yolculuğuna çıkan Surre Alayı’nın küplerine doldurulup, dönüşte Zemzem’le yer değiştirdiği için bu suya Zemzem’in yol arkadaşı denmiş.
Sultan Abdülhamid’in Son İsteği: Sultan II. Abdülhamid Han’ın tercihi Vakıf Taşdelen’di. Tarih 27 Nisan 1909. 31 Mart Vakası sonrası tahttan indirilen Sultan Abdülhamid, Selanik’e gönderilmek üzere Sirkeci Garı’nda son dileği sorulur. Bir bardak Taşdelen Suyu ister. Tren, bir saat elli dakika geç kalkmak zorunda kalır. Suyu getiren çocuğa 30 kuruş bahşiş verir.
Atatürk’ün Reçetesindeki Su: Gazi Mustafa Kemal Atatürk (1881–1938). İşte bu yazıda, belki de çok az kişinin bildiği bir ayrıntıyı paylaşmak istiyorum sizlerle: Atatürk’ün tercih ettiği suyu. Araştırırken Yüzyıllık Hikayeler platformunda rastladım; Atatürk uzun bir süre Vakıf Taşdelen Doğal Kaynak Suyu içmiş. Evet, bildiğimiz o asırlık kaynak. 1 Mayıs 1932 tarihli bir kararname var. Altında Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal, Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun imzaları yer alıyor. Bu belgeyle Vakıf Taşdelen’in fabrika altyapısı ve modernizasyonu sağlanmış. Ardından 12 Temmuz 1937’de ikinci bir kararnameyle fabrika kapasitesinin artırılması için yatırım yapılması kararlaştırılmış. Yani bu su, devletin en üst makamları tarafından da desteklenmiş, sahiplenilmiş.
Ama beni en çok etkileyen detay, Atatürk’ün sağlık sürecine dair notlarda karşıma çıktı. Eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın hususi arşivinde Atatürk’e ait iki defterden faydalanılarak hazırlanan Son Nöbet Defteri, Atatürk’ün ölüm yıldönümünde Türkiye İş Bankası tarafından bastırılmış. Bu eserde, Atatürk’ün reçetesinde normal suyun yanı sıra Taşdelen Suyu da yazıyor. Düşünebiliyor musunuz? O su, yalnızca bir içecek değil; bir tedavi olarak görülmüş.
Bugüne geldiğimizde ise; Taşdelen Ormanları’ndaki 800.000 metrekarelik alanda, 220 metre derinlikten kendiliğinden yeryüzüne çıkan bir doğal kaynak suyu.2010 yılından bu yana Dentur Avrasya Grup iştiraki olarak faaliyet göstermeye devam ediyor. Bu sıcak günlerde biraz serinlik bulmanız dileğiyle…Su hayattır, su umuttur. İyi okumalar dilerim