Önceki gün Çorum'da iki vatandaş, ekonomik sorunlar nedeniyle birer saat arayla kabloyla asarak intihar etti. İkisi de genç, ikisinin de çocuğu 2-3 yaşlarında...
Karısı, evde yiyecek ekmeklerinin olmadığı için babasının evine gittiğini, çocuğunun eşyalarını almaya geri döndüklerinde eşini tavana asılı halde bulduklarını anlattı.
Denizli’de bir sağlık merkezinde işten atılan genci ise düğün fotoğrafıyla vermişler. Pırıl pırıl, umut dolu gelin ve damat. Küçük de bir çocukları oluyor ve sonra genç baba bir türlü iş bulamayınca utanıyor ailesinden, sevdiklerinden.
Son zamanlarda intiharlar, toplu intiharlar üst üste geliyor. İntihardan ölenlerin sayısı trafik kazasından ölenleri solladı. Ve ardından tanıdık tepkiler.
Uzman görüşleri, istatistikler vs. Ünlü sosyolog, tanınmış psikolog. Saygımız sonsuz ancak asıl neden apaçık ortada duruyor. Parasızlık, umutsuzluk, akşam eve gittiğinde çocuğuna süt, yiyecek götürememek, bir yerden başlayan şansızlık zincirinin domino taşları üzerine gelmesi. Son zamanlarda insanlarımıza ve gençlerimize ülkenin sunduğu tablo işte bu...
Her zorda olan intihar etmesin, güçlü irade sahibi olmak insanın yaratılış erdemi olmalı; doğrudur ama ekonomik sıkıntı nedeniyle her intihar edeni anlamak, bundan utanmak, vebali hissetmek de başta yetkililer hepimizin insanlık yükü olmalı. Bir ülkede işsizlik, hele ki genç işsizlik oranları füze gibi rekor kırıyorsa tüm bu yaşananlar münferit olaylar değildir. Her biri tek tek üzerinde durulacak kadar kıymetlidir.
***
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Eylül ayı verilerine göre genç işsizlik oranı yüzde 26.1’e yükseldi. Her dört gençten biriydi, her üç gençten birine doğru gidiyor işsizlik. Etrafınıza bir bakın; mesala gözümüzün önünde İzmir ve o yıkılmaz denilen kalelere bir bakın. Güçlü şirketler tek tek eriyor. AKG Gazbeton, AKG Yalıtım, More Su, Temizocak Grubu, Kırçiçeği, Sipil Grubu, Can-At İnşaat Gıda, Cengiz Ülgüdür Dayanıklı San. Ve Tic. Ltd Şirketi, Doyap Yapı A.Ş, Özerdem Demir, Ege Zemin İnşaat, FGC İnşaat, Hayati Özer Tarım, Orka Tarım, Doğrucan Mobilya, Mondial Grup ilk aklıma gelenler. Türkiye’ye yayıldıkça sayı katlanarak artıyor.
Bırak yeni eleman alımını, işi olanlar sokakta kalıyor. İntiharları önlemek için siyanür satışına önlem alınacakmış. Bak sen!
Önlemi toplumsal aklın ve vicdanda al önce. Tabanda sosyal refahı artıracak formüller üretmedikçe daha çok insanına, gencine yazık eder bu ülke.
***
Karar veriniz; yaptırılan saraylar, alınan yatlar, milyonlarca TL’ye yenilen yenilen yemekler, yeni doğan bebeğe tek taş pırlantalı seremonilerle süslü, ‘Yüksek itibar!’ ekonomisinden yana mı olacaksınız, eşinin “evimizde yiyecek ekmek kalmamıştı” diye anlattığı, yoksulluğun bedelini yaşamına son vererek ödeyen, gencecik insanların her gün yaşamaktan vazgeçmeye başladığı bir ülkede yeni bir üretim modelinden yana mı olacaksınız.
Gerçek itibar, tek insanın dahi yoksulluk nedeniyle yaşamaktan vazgeçmediği bir ülke yaratmaktır. Bu ekonomiye hala iyi diyen varsa, yalnızca gözü kör değil, bana göre vicdanı da kapkara demektir.
Söz burada biter!
14.12.2019 gün 30978 sayılı Resmi Gazete. Konu ‘Faizsiz finans kuruluşlarının bağımsız denetimini yürüten denetçiler için etik kuralların yayımlanması’. Noktasına virgülüne dokunmadan aynen bu ifadeler yer alıyor:
“Finans Kuruluşlarının denetimi için, denetçilerin uyacakları kurallar:
--Allah-u Teâlâ korkusuyla hareket etmelidir
--Yeryüzündeki halifeliği, İhlas, Takva, erdemli olma ve işini mükemmel yapma ve Allah-u Teâlâ korkusuyla davranmalıdır.
--Dayanaklar; Nahl Suresi 90. ayet, Nisa Suresi 58. ayet, Ahzâb Suresi 72. ayet, Bakara Suresi 30. ayet.
--Kıyamet gününde Allah-u Teala’ya hesap vereceğinin sürekli bilincinde olmalıdır
--Alahı Teala, Kuranı Kerim’de şöyle buyurmaktadır; ”ben yeryüzünde bir halife yaratacağım…"
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 96'ncı yılında Resmi Gazete’de böyle bir karar yayınlanıyor… Dini hükümlere göre yasal düzenleme! Anayasaya tümüyle aykırı. Faizsiz finansla başlar, sonra nikah, ardından ölüm derken, bir bakmışsın tüm hayat dini hükümlere göre düzenlenmeye başlamış. Bu idari bir işlemdir ve eğer Danıştay’da düzeltilmezse ‘Finansal Halifeler’ dönemi yakında başlıyor demektir. E bence eksikti. Haydi Bismillah.