Yeni yıla girerken ne diyordu Partili Cumhurbaşkanı; ''2020 Harcadığımız emeklerin meyvelerini toplamaya başladığımız yıl olacak.''
Ekliyordu; ''Yeniden yükseliş yılı olacak''
Öyle de oldu.
Meyveleri toplamaya başladık.
Bir aylık icraata bakalım nasıl yükseldiğimizi daha iyi anlarız.
Neler olmadı ki Ocak ayında.
Daha 1 Ocak'da gözümüzü 18 yıldır alıştığımız zamlarla açtık.
Vergilere, harçlara, trafik cezaları, konaklama ve dijital hizmet vergilerine gelen zamları doğrusu hiç kanıksamadık.
Bizde bir ferahlık etkisi yarattığını söyleyebiliriz.
Ancak ay içinde akaryakıta, elektriğe ve hele doğalgaza yapılan zamlar biraz içimizi üşüttü, o kadar.
Köprü ve otoyollarda müteahhide verilen garantiler karşılanmadığı için fahiş zamlar yapıldı.
Yani vatandaş otoyoldan geçmeyince otoyollar vatandaşa geçti.
Neler olmadı ki Ocak ayında...
TBMM'nin olağanüstü Genel Kurulu'nda Libya'ya asker gönderme tezkeresi kabul edildi.
Yalaka basın 'Rota Libya'ya' manşetini atarken, Cumhurbaşkanı'nın, “Libya'da Hafter'e hak ettiği dersi vereceğiz” demesinin ardından Berlin'de toplanan Libya Zirvesi'nde tüm yabancı güçlerin ülkeden ayrılması için çağrı yapıldı.
Ocak ayında gündemde yine Kanal İstanbul vardı. Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak'ın Kanal İstanbul güzergahında arsa aldığı haberlerini, yine bir Arap işadamının “Kanal İstanbul'da arazi alarak Türkiye'nin ekonomisine desteğimizi sürdüreceğiz” sözleri izledi.
Ocak ayının son günlerinde bir de Kızılay rezaleti eklendi gündeme.
Kurumun Ankara Doğalgaz Şirketinden aldığı 7 milyon 975 bin dolarlık bağışı, mükemmel bir asistle Ensar Vakfı'na pasladığı ortaya çıktı.
Böylece Ankara'da kombisinin düğmesine her dokunan vatandaş bu ulvi(!) vakfa bağışta bulunmuş oldu.
İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin yemek ücretlerine yapılan zammı protesto etmesi, polisin ve güvenlik kuruluşunun şiddetine maruz kalması da gündemdeydi Ocak ayında.
Eyleme katılan öğrencilerden Sibel Ünlü'nün (Yemek kartımda bir lira kalmış) notunu yazarak
intihar etmesinden sonra üniversite yönetimi uygulamadan vazgeçti.
Elazığ ve Malatya'da meydana gelen deprem 41 cana maloldu.
Beklenen depremlere karşı alınan tedbirlerin yetersizliği bir kez daha göz önüne serilirken Elazığ Valisi kamuoyunda olumlu algı yaratıldığını söyledi.
Burası Türkiye ve AKP iktidarda...
Abukluklar biter mi?
Yıldız Teknik Üniversitesi'nden adının başında akademik ünvan bulunan bir kişi depremleri çocuk evliliklerine izin verilmemesine bağladı.Bir de ilk dersinde çocuk evliliklerini anlattı iyi mi?
Cumhurbaşkanlığı danışmanlarından biri Mehdi'nin geleceğini müjdeledi(!).
Milli Eğitim Bakanlığı rehber öğretmenler için yayınladığı kılavuz kitapta çocuğa kötü davranan kadınlar başı açık, şefkatle davranan kadınlar türbanlı olarak resmedildi.
Cerrahpaşa Üniversitesi'nde kişiye özel yasa çıkartılarak rektör atandı.
Meczub bir belediye başkanı Tokyo vizesi alan kız voleybol takımı için sosyal medyada iğrenç bir paylaşımda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ''Yaptığı açıklamalardan tatmin oldum '' dediği eski YÖK Başkanı Ali Demir'in sınav yolsuzlukları bir-bir açıklandı.
Gaziantep'te bir okul müdürü, kız ve erkeklerin bir arada eğitim görmesinin kaldırılmasını istedi.
İşte AKP iktidarının Ocak ayı karnesi özetle böyle...
'Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır' diyorlardı.
Emeklerinin meyvelerini mi topluyorlar acaba?...