9 Eylül. Daha dün gibiydi ilk baskıyı elimize alıp koklamamız. Heyecanla…
Atilla Sertel’in 2009 yılında başlayan ilk döneminin en önemli projesiydi belki de. Düşünüp tartışması, ilkelerinin belirlenmesi, onu ete kemiğe büründürecek lokomotif ekibin kurulması… Sonrasında renkleri, tasarımı, logosu, prova çalışmaları… Kararlı, inançlı bir yönetim, çalışkan, amaca aşkla bağlı bir ekip. Elini değil, taşın altına başını koyan bir kadro 9 Eylül. 77'nci yaşına gelen İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin göz bebeği. Onuru, gururu. Gazetecilerin Gazetesi.
***
Gerçek anlamda gazeteciliği sergileyecek, mesleğin tüm ilkelerini, kurallarını uygulayacak, gerçek habercilik, doğru gazetecilik yapacak, emeği baş üstünde tutacak, işsiz gazetecilere iş, dayanak olacak 9 Eylül. Ülkemizde değeri, önemi göz ardı edilen yerel gazetelere örnek teşkil edecek gazete.
Hayata geçme süreci iki yılı buldu. Cemiyetimizin 66'ncı kuruluş yıldönümünde 28 Temmuz 2012 günü yayın hayatına başladı, okurlarıyla buluştu.
O ilk gazete için canla başla çalışan efsane ekibi her dem büyük bir saygıyla anıyorum. Ateşi ilk körükleyenlerin, onların kutsal inancı, emeği olmasa bu işin üstesinden nasıl gelinirdi?
Gazetemiz amacı doğrultusunda her geçen yıl güçlendi, büyüdü. Sayfalarında usta gazeteciler kalem oynatırken genç meslektaşlarımıza da okul oldu. İşe başladıkları andan itibaren Basın Yasasına tabi çalıştılar. Basın Kartına hak kazandılar. Bir amacımız daha vardı. İşsizliğin her geçen gün daha da arttığı, mesleğimizi gerçek anlamda yapmanın giderek daha da zorlaştığı, basın ve ifade özgürlüğü konusunda karnemizin kırıklarla dolu her geçen yıl dünya sıralamasında gerilere düştüğü bu zor yıllarda örgütlü olmanın önemine olan inancımızla tümü sendikalı çalışanlarımızla toplu iş sözleşmesi yapılan bir gazete olmak. Bu da benim başkanı olduğum Yönetim Kurulumuz tarafından gerçekleştirildi. Ülkemizde toplu iş sözleşmesi yapan ilk yerel gazete olan 9 Eylül bu özelliği ile de görev yaptığım dönemlere dair büyük gurur vesilesidir. Örnek teşkil etmiştir. Etmektedir.
***
Sektörün baş döndüren teknolojik hızına yetişmek var olabilmek, oyunda kalabilmek için çok önemli. İletişim teknolojileri, yöntemleri, mecralarına saat başı yenileri ekleniyor. Ve ayakta kalabilmenin yolu tüm bunları doğru ve zamanında kullanmaktan geçiyor. Gazeteciliğin tanımı değişiyor. Yani ayak uyduramayan geride kalıyor. Ancak 9 Eylül’ün bu hıza yetişmesi, dijital platformlardaki etkin varlığı en önemli arzularımızdan biri olan televizyon haberciliğine geçmesi ve web sitesinin başarısıyla artık 9 Eylül Medya Grubu olarak tanımlanması yüzümüzü güldürüyor, göğsümüzü kabartıyor.
'Yüreğimin kıyısındaki cevahir' her geçen gün daha da ışıldıyor.
Mensubu olduğum, kıymetlim, meslek örgütüm İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve onun mücevheri 9 Eylül Gazetesi’ne en özgür günlerde gerçek gazetecilik yapabilmek için, halkın sesi olabilmek için, asla vazgeçmeyeceğimize inandığım mücadele azmimize olan inancımla nice yıllar diliyorum.
