“Konya'da görevli komiser yardımcısı E.E. ve Diyarbakır'da görevli özel harekat polisi B.Ş., izinlerini geçirmek için geldikleri Karaman’da, iki meslektaşlarıyla birlikte, Fatih Taşkıran’a ait kokoreççiye gitti. E.E. yemekte, garsonu çağırdı ve iddiaya göre 'Neden bizimle daha çok ilgilenmiyorsunuz?' diyerek kulağını çekti, tokat attı.
Yemeğin ardından 4 polis, hesabı ödemek için kasaya gitti.
Kasada duran iş yeri sahibi Fatih Taşkıran E.E.’ye, 'Elemanımızın bir kusuru mu oldu, neden tokat attınız?' diye sordu.
E.E de tepki gösterip, Taşkıran’ı yumrukladı.
Taşkıran da kasanın yanındaki kolonya şişesiyle polise vurarak karşılık verdi. Arbede sırasında E.E, beylik tabancasını çıkartıp Taşkıran’ın başına doğrulttu. Diğer polis memuru B.Ş. de garsona saldırıp dövdü. Kavga, içerideki bir polis memuru ve diğer iş yeri çalışanlarının araya girmesiyle güçlükle sonlandırıldı. İş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan olay sırasında müşteriler ise korkup, panik içinde dışarı çıktı.’’
Doğan Haber Ajansı’nın (DHA) haberi böyle.
***
Sonra mı ne oldu?
“Kokoreçsever” polisler karakola götürüldü, buradan ellerini kollarını sallaya sallaya çıktılar(!)
Kamera tespitleri sosyal medyada, haber bültenlerinde yer buldu.
Silahlarına ve kimliklerine el kondu, müfettişler istendi.
Valilik de “adli ve idari soruşturmanın sürdüğünü” açıkladı.
Üstüne üstlük polislerden birinin “dışarıda ateş ettiğini” de açıklamaya koydu(!)
***
Yer Şanlıurfa...
Bir partinin basın açıklaması var kent merkezinde.
Meydanda önlem alan polislerden biri, terlikle dolaşan zihinsel engelli genci görünce dayanamaz, onu yakındaki bir ayakkabıcı dükkanına götürür. Terlikleri engelli gencin ayağından çıkaran polis memuru, beğendiği bir çift ayakkabıyı alarak ayağına giydirir.
Suriyeli olduğu ve konuşamadığı öğrenilen engelli gencin mutluluğu yüzüne yansır.
Çevik Kuvvet’te görevli polis gazetecilerden görüntü almamalarını rica eder.
Daha sonra yanına aldığı engelliyi bir lokantaya götürerek yemek yedirir.
Hesabı da öder, ardından genci yolcu edip görevinin başına döner.
***
Türkiye bir türlü Hukuk Devleti’ne geçemiyor.
Polis Devleti uygulamaları Eski'sinde de Yeni'sinde de hakim.
İşte “Dünya Adalet Projesi” kuruluşuna göre,
2017 Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde ülkemizin bulunduğu yer:
“113 ülke arasında 101. sıra!’’
Durumumuz sadece Bangladeş, Uganda, Zimbabve, Kamboçya’dan iyi(!)
Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı günümüzde kişi mal ve güvenliğini Karaman’daki gibi polisler mi koruyacak?
Vatandaş kime güvenecek?
Biz demokrasimizi kadüklükten ne zaman kurtaracağız?
***
Polis görev ve sorumluluk yetkisini Hukuk Devleti’nde kötüye kullanamaz.
Kullanırsa; adı “polis şiddeti” olur.
Polis kendini asla “dokunulmaz’’ görmemeli.
Halkın Polisi'ni istiyoruz!
Bizim kalbimize Şanlıurfa’daki polis iyi gelir!