2015'te sayı 96’ya yükseldi.
Yüzü bulsalardı hiç de fena olmazdı.
Olsun bu da iyi diyelim...
***
Kadın vekillerimizden söz ediyorum.
Bulundukları yeri,
Aydınlatan, uygarlaştıran,
Seviyeyi yükselten kadınlarımız...
***
Bir davada tanıklık etmesi için
Kürsüye yaşlı bir kadını çağırırlar.
Kadın yerine oturur,
Davalının avukatı kadına yaklaşır,
“Ayşe Hanım,
Beni tanıyor musunuz?” diye sorar.
Yaşlı kadın yanıt verir:
“Ah evet Avukat Bey,
Sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum.
Siz taa o zamanlar bile,
Aileniz için tam bir baş belasıydınız.
Sürekli yalan söylüyorsunuz,
Karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz,
En yakınım dediğiniz insanların,
Arkasından konuşuyorsunuz.
İki lira fazla kazanmak için,
Etrafınızdaki herkesi satarsınız...”
***
Davalının avukatı başta,
Bütün salon şok olur.
Adam ne yapacağını bilemez halde,
Yaşlı kadına tekrar sorar:
“Peki Ayşe Hanım,
Karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?”
Kadın yine cevaplar:
“Elbette tanıyorum.
Çocukluğunda ona dadılık yapmıştım.
Tembel, ödlek ve alkoliğin tekidir.
Etrafında bir tek dostu yoktur.
Herkes onun hala geceleri
Altına kaçırdığını söylüyor...”
***
Mahkeme salonunu bir uğultu kaplar.
Herkes şok olmuştur.
Hakim kürsüye tak tak tak vurup,
Herkesi susturur ve
Her iki tarafın avukatını kürsüye çağırır.
İki avukata da yaklaşmalarını söyleyerek,
Kulaklarına şunu fısıldar:
“Eğer bu kadına,
Beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız,
İkinizin de meslek hayatını bitirim...”
***
İşte böyle yüreklidir kadınlarımız.
Böyle açık sözlü, böyle diri hafızalı.
Gelecekten umutlu olmak için,
Meclise giren kadın sayısının,
Artmış olmasından daha güzeli var mı?